19

3.8K 192 44
                                    


Markete girdiğimde market sahibi olan Necip abi beni görünce sevindi ve "Hoş geldin Melih" dedi. Necip abiyi seviyordum. Zor durumda kaldığım anlarda ürünlerini bana para almadan vermişti. Evlerimizin çok uzak olmaması sebebiyle yaşadıklarımı az çok biliyordu. Küçüklüğümden beri burada yaşadığım için Necip abi ailemi de beni de tanırdı. Birde kızı Aslı vardı. İyi bir kız gibi görünse de şeytan gibi bir kızdı.
"Hoş buldum Necip abi." dedim karşılık olarak. Sonra da markette gezinip alınabilecek ucuz ürünlere baktım. Amcam yakın zamanda para atacak diye cebimdeki paranın hepsini harcayamazdım. Kara gün için biriktirdiğim param vardı ama her olasılığa karşı önlemimi almalıydım.

Bir peynir, bir salam ve yanında birkaç şey almıştım. Markette alınacak başka bir şey var mı diye bakarken raflardaki ürünleri inceleyen başka birinin daha olduğunu fark ettim. Bu kişi tanıdık geliyordu ama arkası dönük olduğu için kim olduğunu anlayamıyordum.
Ben onun kim olduğunu anlamaya çalışırken o da birkaç cips aldı ve bana doğru döndüğünde içimde bir burukluk oluştu.

Arda'ydı bu. Nerede oturduğu hakkında en ufak bir bilgim yoktu ama onu burada gördüğümde anladım bu markete çokta uzak olmadığını.

Beni görünce sırıttı. "Vay vay vay kimleri görüyorum böyle?" dedi alayla.
Onunla uğraşmak istemiyordum. Her şeyi geçtim Necip abinin marketinde, kameralarla dolu bir yerde zorbalığa uğramakta istemiyordum. Bir şey yapmaması için içimden yalvarıyordum 'şuan olmaz, şuan olmaz!'

Yalandan küçük bir kahkaha attım. "Aaa canım arkadaşım da burdaymış. Neyse bay bay." diyerek kaçmaya çalıştım ama kolumdan tuttu. "Ne dedin sen?" dedi. Al sıçtın sıçtın.
"Arda..." sesimin titremesiyle ve fısıldayarak söyledim bu ismi.
"Ne? N'oldu canım arkadaşım?" dedi yine alayla.
"Lütfen gitmeme izin verir misin?" dedim yalvarırcasına.
"Neden?" deyince ne diyeceğimi bilemedim.
Çünkü deden kaplumbağa.
Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra "Şey... Şeyden... Şeyden işte ya. Bilirsin sen?" dedim sarhoş biri gibi.
Daha çok sırıttı ve yüzünü biraz yüzüme yakınlaştırıp "Yoksa şu kameranın önünde sana yapacaklarımdan mı korkuyorsun?" dedi resmen aklımı okuyarak "Sana seni rahat bırakmayacağımı söylemiştim.".
"Ne istiyorsun?" dedim. Onun benden bir şey isteyeceğini düşündüm.
"Hmm..." dedi ve "Aldıklarımı ödemeye ne dersin?". Bu istediği basit ama benim için zor bir şeydi. Birde pahalı olan ne varsa almıştı göt. Sepetinin içinde: dört milka, üç paket cips, iki çikolata, iki küçük kutu kola, iki küçük kutu fanta, iki küçük kutu sprite, haribolar...
Yutkundum "Hepsi mi?" dedim gözlerinin içine bakarak.
"Evet, iki üç tane şey aldım zaten." dedi.
İki üç tane şey mi???
"Tamam." dedim. Bu onun daha çok hoşuna gitmiş olmalıydı ama belli etmemeye 'çalışıyordu'.
"Pekala alacaklarım daha bitmedi." dedi ve diğer raflara bakmaya gitti.

Aklımda küçük bir fikir vardı. Bu olursa inanılmaz iyi olurdu benim için. Sessizce arkamı dönüp sessizce "Necip abi bunları al sakla ben tekrar geleceğim ve kolay gelsin." deyip "Oğlum dur." diyen Necip abiye aldırış etmeden çıktım marketten. Banka soymuş hırsız gibi kaçıyordum. Hayır, onlardan bile daha hızlı kaçıyordum şuan.

...

Eve geldiğimde kapıyı hızlıca açıp içeriye girdim. Soluklanıp kendime gelmeye çalıştım.
Ah be Arda, beni aç aç koşturtmayı da başardın ya, helal olsun.

ㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤ

Arda sal artık şu çocuğu amkdaqkdkpdkdpdkdlfk

Sinirlendim 😔

Nyss tşkkk okuduğunuz için


ZorbardaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang