37

2.4K 163 169
                                    


Melih

Yatağımda huzur içinde uyurken düşlerimde dolanıp dururdum. Hoş, tatlı rüyalar içerisindeyken ruhum dizginleniyor, kendimi daha sakin ve huzurlu hissediyordum. Çeşit çeşit çiçekler arasında dolaşırken bulutlar Güneş'in tenimi yakmasını engelliyordu. Esen rüzgar tenime çarpıp geçiyor bana ferhalık veriyordu. Düşünceler ardında hiçbir art niyet yoktu. Tamamen güvende hissettiren bu ortamda diğer kimseyi düşlemiyordum. Ben ve ben vardık, başkası değil.

Uçsuz bucaksız renklerin arasında gezinirken kendimi yorgun hissetmesem bile durdum ve çiçek yatağının üzerine bedenimi bıraktım. Yerin yumuşaklığını bedenimde hissederken gözlerimi usulca kapattım. Bir nefes çektim içime. Tüm çiçeklerin harmanlanmasıyla oluşan hoş ve rahatsız etmeyen bir kokuydu bu. Ciğerlerim bu kokuyla dolup taşıyordu adeta. Ardından yankılanan bir sesle gözlerimi yavaşça araladım. Sesin duyulurluğu arttıkça etrafımdakiler yok oldular. Bir tek iz rastlanmayana dek yok olan bu düş sonunda uyanmamla sona erdi.

Yataktan bir hışımla doğrularken telefonun çaldığını görünce oflayıp gözlerimi ovuşturdum. Sinirle "Mis gibi rüyadan uyandırdınız ya." diye mırıldandım.

Telefonun kapanmasına izin vermeden elime aldım ve cevapladım. Karşımdaki ben daha tek kelime edemeden konuşmaya başladı. "Alüüü. Melih yeğen n'aptın ya? Niye bakılmıyor bu telefonlara?" diye bağıra bağıra konuştu yine. Evet, arayan Hakan amcamdı. Ne güzel...

Saçlarımı bir elimle karıştırırken "Uyuyordum, yeni uyandım." dedim. Şaşırmış olmalı ki "Nasıl ya? Okulda olman gerekmiyor mu lan senin?" diye sorunca gözlerimi sabırla kapattım. "Gerekiyordu ama kendimi iyi hissetmiyordum sabah. Bir gün dinlenmenin günahı olmaz dedim. Ama sen madem okulda olacağımı biliyorsun, niye aradın beni?" diye sordum ona. Yavaş yavaş ayılmaya başlamıştım. Histerik bir gülüş sergiledikten sonra "Melih alemsin yaw! Neyse ne dicem?" derken ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Boğazımın kuruluğunu suyla gidermeyi planlıyordum. "Ben senin şu maaşa bir zam getireyim dedim. Asgari falan da artınca altta kalmanı istemedim bak." dedi.

(y/n: Mini bilgilendirme
Melih'in babası öldükten sonra amcası ona para vermekteydi. "Maaş" konusunda da bu durumdan bahsetmektedir.
Bilgilendirme bu kadardı tşkkkk)

Aklına nerden böyle bir şey geldi bilmiyordum ama bu benim korkmama sebep olmuştu. Normalde aşırı cimri olan birinin böyle bir teklifle gelmesi şüpheliydi şahsen. Telefonu kulağım ve omzum arasında sıkıştırırken sürahiden bardağa su dolduruyordum. Ayriyeten ona "Hayırdır, nerden çıktı bir anda?" diye sordum. Küçük bir gülüp "Öyle içimden geldi yaw. Neyse haydin görüşürüz." dedi. İçimdeki şüphe hala yerli yerindeyken "Aynen görüşürüz." dedim ve telefonu tutarken bardaktaki suyu kafama diktim.

Suyu bir dikişte bitirirken telefondan bildirim sesi geldi. Yutkunurken telefona gelen bildirime baktım. Gördüğüm bildirim beni mutlu etmemişti.

ard_arda61 size bir mesaj gönderdi

Ne yazmıştı yine, Allah bilir. Onu umursamadan hayatıma devam etmek güzel olurdu ama kahvaltı hazırlamaya aşırı üşenmiştim. Salona ilerleyip kendimi koltuğa bırakırken mesaja baktım.

ard_arda61: yaşıon mu 12:37

hoc4mmelihucyiyo: Yok yarın cenazem var geliyor musun? 12:39

ard_arda61: Kefeni nerden buldun şerefsiz

hoc4mmelihucyiyo: Defol git ya

ZorbardaWhere stories live. Discover now