Bölüm 38

21.5K 848 401
                                    


4 Hafta sonra

Bundan birkaç hafta  sınava girmiş ve mutlu bir şekilde sınav alanından ayrılmıştım. TYT ne kadar zorlasada güzel gećmişti. AYT fena değildi. Umarım istediğim bir üniversiteye giderek mesleğime kavuşurdum.

Şuan ise üzerinden sınav yükünün kalkmasının verdiği rahatlıkla salonda oturmuş Melis'le beraber  önümüzde cipsimizle televizyon izliyorduk. Karan şirkete gitmek için evden çıkmıştı. Arda ise artık bu evde kalmıyordu. Sürekli Karan'la beni hep birbirimi ölerken yakaladığı için evden kovmuştu. Yalan değil ha o kovma anı da çok komikti.Cipsten dolayı yağ olan elime baktım ve yüzümü buruşturdum. Elimdeki tabağı köşeye bırakarak ayağa kalktım.

"Nereye ne güzel film izliyorduk"

"Sanırım çok yedim midem bulandı ellerimi yıkayıp geliyorum"

"İyi tamam bekliyorum hemen gel"

Merdivenlerden çıkarak odama doğru
İlerdim. Kapıyı açarken birden artan mide bulantısından dolayı kusma ihtiyacım oluştu. Elimi ağzıma koyarak hızla banyoya koştum ve klozetin kapağını açtım. Öğürmelerim ard arda devam ediyordu ve çok rahatsız edici bir durumdu. En sonunda içimdekileri tamamen boşaltınca sifonu çektim ve kapağı kapattım. Musluğun önünde ilk önce ellerimi suyla temizledikten sonra avucuma doldurduğum suyu suratıma çarptım. Islak ellerimi hafif boynuma değdirince rahatladığımı hissetmiştim.

Ellerimi hemen yan tarafta bulunan el havlusuyla kuruttum ve banyodan çıktım. Melis'i bekletmemek için merdivenlerden inerek salona ilerledim ve az önce kalktığım koltuğa oturdum.

"İyi misin? Mide bulantın geçti mi?"

"Sanırım üşütmüşüm kustum biraz ama artık iyiyim sorun yok"

"Soğuk algınlığı falan iç ilerlemesin"

"Olur içerim de iskender mi yesek acıktım ben"

"Olur bende acıktım sen sipariş et ama üç tane al ben Arda'yı çağırıcam özledim sevgilimi"

"Daha dün akşam gitti kızım. Hem daha yarım saat önce konuştunuz ne hemen özlemesi" banane der gibi bakış attıktan sonra telefondan aramaya başladı. Ben ise uygulamaya girerek üç tane iskender ve ayran siparişi verdim. Boşuna yemek hazırlamaması için Melek teyzenin yanına mutfağa girdim. Ama keşke girmez olsaydım. Enfes derecede burnuma gelen mercimek çorbası kokusuyla tekrar acıktığımı hissetmiştim.

"Zeynep teyze mercimek çorbası mı yapıyorsun?" tencerinin kapağını kapattıktan sonra ocağıda kapatıp bana döndü.

"Evet Ada Hanım isterseniz size şimdiden koyayım bir kase sıcak sıcak yersiniz" ama olmaz ki böyle hem ben Melek teyzeden küçüğüm ama o bana hanım diyor. Bu hanım kelimesinden nefret ediyorum.

"Teyzecim ben sana teyze diyorum çünkü sen benden büyüksün bende senden küçük olduğuma göre sizli bizle konuşma lütfen aramızdaki resmiyeti kaldıralım hem ben sizin kızınız yaşındayım."

"Olur kızım sen nasıl istesen"

"İşte böyle tam oldu. Aslında bir de biraz çorba yesem fena olmaz" gülümseyerek mutfak dolaplarından bir tane kase çıkardı ve içerisine çorba koydu.

Masaya oturdum ve çorbamı hızlı hızlı yudumlayacaktım ki ilk kaşıkta ağzımı yakmayı başarmıştım. Hemen yan taraftataki sürahiden su doldurup içtim. Bu sırada bana tuhaf tuhaf bakan Melis başımda dikilmişti.

"İyi de sen iskender sipariş edecektin" ağzımdaki çorbayı ve ufak ekmeği yuttum.

"Onu da yeriz de Melek teyze çok güzel yapmış dayanamadım"

Mafya Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin