16.bölüm (düzenlenicek)

4.3K 103 12
                                    

Beni yatağa yatırdı doğruldum "burası neresi" dedi ona bakarak bana baktı daha sonra etrafa baktı "burası ikinci ev" dedi sakin bir ses tonuyla "san bişey sorucam" dedi sakinliği gitti yüzünde teleş oluştu onu tanıyorum artık "buyur" dedi sakin olmaya çalışan sessile "annemin ölümünün baban yüzünden olduğunu biliyormuydun" diye sordum sakin bir sesle "ben... Annen olduğun bilmiyordum sonradan öğrendim" dedi "ne zaman öğrendin" diye sordum gözümden akan yaşla beraber " düğün günü.... o zaman haberim oldu ben bilmiyordum-" elimle susumasını söyledim göz yaşımı sildim "ipek o ona naptın" diye sordu ben onu unutmuşum nasıl onuturum "evinde merak etme gayet iyi ona bişey yapmadım" dedi "yapamazsın zaten" dedi "şimdi beni bırak buradan gitmek istiyorum" dedim sinirli bir şekilde "gidemezsin" dedi sakin bir sesle "gitmek istiyorum ben senin yanında kalmak istemiyorum duydunmu" dedim ona bakan sinirli gözlerle "sana çorba getiricem iç onu" dedi ve beni dinlemeden çıktı ayağa kalktım ve pencereye doğru ilerledim perdeyi açtım koruma yoktu ama camdan atlayamazdım çok yüksekti pencereyi geri kapattım perdeyi çektim yatağa gittim ve uzandım üzerimi örttüm. İçeri Hazar girdi elinde tepsi ona bakmıyordum yere bakıyordum "istemiyorum içmicem" dedi ona bakmayarak "içeceksin Zümrüt!" Dedi sinirini korur bir şekilde "içmeyecem neyini anlamıyorsun sen!" Dedim sinirli bir şekilde elindeki tepsiyi yandaki komediye koydu ve üzerimdeki yorganı düz bir şekilde yapıp üzerime tepsiyi koydu, neye uğradığıma şaşırdım "içmicem diyorum al" dedim tepsiyi göstererek "içiceksin dedim yoksa çok kötü şeyler olur" dedi sakin bir ses tonuyla, tepsiyi elimle ittim ve "istemiyorum neyini anlamıyorsun" dedim bağırarak abana baktı ve yüzüme yaklaştı eliyle çenemi tutum ve sıktı " benim sinirim bozma dedim sana Zümrüt!" Diye bağırdı gözümden yaş alınca ne yaptığını anladı ve geri çekildi, bacaklarımı kendime çektim ve çenemi okşadım yere eğildi ve kırılan tabağı tepsiye koymaya başladı, kilimin üstü çorba olmuştu tepsiyi komediye koydu ve yerdeki kilimin iki tarafından tutup kaldırdı ve banyo olduğunu düşündüğüm yere götürdü geri geldi ve tepsiyi eline alıp gidicekti benim bir anda midenin bulanmasıyla banyoya doğru hızlı adımlarla ilerledim arkamdan telaşla gelen Hazar vardı, krozeti açtım ve kusmaya başladı Hazar saçımı arkadan toplamış tutuyordu "Zümrüt özür dilerim!" dedi "noldu sana böyle!" telaşlı çıkan sesi, midem bulanmıştı hala kusuyordum bişey yemedim sadece kahvaltı etmiştim bu sabah ipek'le beraber.

Kusmamın Bittiğini hissedince krozeti çektim, ayağa kalktım Hazar bir elini belime atmış bir şekilde benim elimi yüzümü yıkamama yardım etti. "Hasta mı oldun sevgilim" dedi ona bakıp göz devirdim konuşmuyorum du " tamam konuşma sen" dedi ve beni bir hamlede kucağına aldı ona direnmeye çalışmak istemedim başı dönüyordu uyumak istiyordum "kapat gözünü ve uyu" dedi bende onu yaptım ve kafamı boynuna gömüp, gözlerimi kapatım. Sadece karanlık vardı, zaten hep karanlık vardı, şimdide karanlık vardı.

Gözlerimi açtım bana sarılan elleri üzerimden çekmeye başladım ama daha çok sıktı ve bana sürtünmeye başladı "Hazar çekil dedim" ama çekilmedi "çek elini dedim!" Bu sefer sesim yüksek çıkmıştı kafasını kaldırıp bana baktı "Zümrüt yeter sinirimi bozma benim!" Dedi ve beni bıraktı ondan uzaklaşıp ayağa kalktım ve banyoya doğru ilerledi kapıyı açıp içeri girdim sonrada kapatıp arkadan kitlitledim. Aynaya baktım sonra suyu açıp elimi ve yüzümü yıkadım, havluyu alıp sildim gözlerimi kapatım ve o an konuşma geldi aklıma Hazar'la babasını konuşması, gözümü açtım, kapıyı açıtım Hazar ayaklanmıştı üzerinde hiç bir şey yoktu, ondan gözümü çekip kapıya yöneldim arkamdan geliyordu elinde tişört'u vardı merdivenlerden inip mutfağa girdim Hazar elindeki tişört'u giydi bende buzdolabı açtım acıkmıştım onun kafaya takmicaktım bu evden kaçmam lazım buzdolapta açtım ve tencereyi çıkardım içinde çorba olduğunu biliyordum. Onu ocağın üzerine koydum ve ocağı açtım "kahvaltı hazırlicam şimdi" dedi ve kahvaltı istemiyordum sadece sıcak bir çorba yeterli olurdu canımda çekmişti "istemiyorum" dedim onunla muhatap bile olmak istemiyordum "iyi sen bilirsin" dedi ve gitti ona baktım arkadan merdivenlerden çıkıyordu çorbayı ısınmaya bırakıp mutfaktan çıktım ve solandan bahçeye açılan kapıya doğru gittim çitlerle kaplıydı geri içeri girdim çıkış kapısına ilerledim kapıyı açmaya çalıştım ama kitlitliydi. Aç karna bunlarla uğraşamazdım ve mutfağa ilerledim çorbamı karıştırıp ve dolaplarıa açıp çorba tabağı aramaya başladım, ve buldum içine çorba koydum masanın üzerine koydum ve oturup içmeye başladım nurdan kaçmam lazımdı ben bu adamla yaşayamam artık.

Mafya bey (18+) (Yeniden Yazılıyor)Where stories live. Discover now