29.bölüm

1K 38 2
                                    

Sabah perde açılma sesleriyle uyandım uykulu halimle sessin geldiği yöne doğru baktım yonca teyze yine iş başındaydı perdeleri sokuyordum "yonca teyze napıyorsun ya" dedi gözlerimi ovalayarak "perdelerini değişiyorum" dedi doğrulup dağılmış olan saçlarımı elimle düzelttim, elime telefonumu alıp saatte baktım saat 7.58 olmuştu "hadi sende kalk kahvaltı hazır" dedi Yonca teyze elinde perdeleri alıp odadan çıktı bende yataktan çıkıp esnedim, banyonun yolunu tutup elimi yüzümü yıkadım ve aynada kendime bakıp durdum "her şey güzel olucak" dedim ve nefes alıp banyodan çıktım kendimi bir iyi bir kötü hissediyordum hayat bana daha neler göstericek bilmiyorum bilmekte istemiyordum.

Dolabımdan siyah pantolon ve kahverengi kazak çıkarıp giyindim.

Saçımı sıkı bir at kuyruğu yapıp aynanın karşısına geçtim, makyaj yapmaya başladım, hafif tonlarda yapmış olduğum makyaj bitince parfüm sıktım ve telefonu alıp odamdan çıktım.

Merdivenlerden ilerleyip mutfağa doğru gittim Yonca teyze "geldin sonunda, hadi geç otur" dedi, sandalyeme geçip oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım telefonuma gelen bildirimle elime telefonu alıp baktım "günaydın bir Zümrüt'üm" yazıyordu görüldü atmak istemiyordum yazmakta istemiyordum telefonumu yerine koyup kahvaltımı yapmaya devam ettim.

Yonca teyzeye bakıp "ben çıkıyor Yonca teyze" dedim elime telefonu alarak "tamam kızım dikkat et, silah falan yok!" Dedi "tamam yok Yonca teyzem" dedim gülümsedim ve ona yaklaşıp yanağımdan öptüm "hadi ben kaçtım" dememle mutfaktan çıktım, kabanımı ve siyah botlarımı giyip çıktım beni bekleyen İlyas "günaydın Zümrüt hanımım" dedi neşeli bir şekilde "günaydın İlyas" dedi arabaya doğru ilerledim, İlyas kapıyı açtı ve arabaya binip telefonuma baktım Hazar hala görüldü vermemiştim, versem mı diye düşünürken "nereye gidiceksin Zümrüt hanım" dedi İlyas ona baktım "hazarın şirketine" dedim "peki efendim" demesiyle arabayı çalıştırdı İlyas.

Villadan çıkıp orman yola doğru girdik, yol boyunca Hazar'ı düşündüm en son elime telefonu alıp Hazar'a mesaj attım"mesajını yeni gördüm günaydın sanada" yazdım ve gönderdim telefonu indirip etrafa göz gezdirim derken hemen mesaj geldi, elime telefonu aldım tekrar, gelen mesaja baktım "sorun değil Zümrüt'üm" yanıtını vermişti alt dudağımı dişlemeye başlamıştım, tekrar mesaj attım "senin şirketine geliyorum oradasın dimi" yazdım ve gönderdim görüldü aldım ve hemen masaj geldi "evet şirkete yeni geldim bende bekliyorum" yanıtını verdi "tamam orda görüşürüz" dedim "tamam görüşmek üzere Zümrüt'üm" yazdı.

Telefonu çantama atıp yolu izlemeye başladım şuan neler olucak ne yapıcam neler beni bekliyor bilmiyorum ama hedefim belli yapıcağım şeyde beli, şuan belki başka şeyler yaşıyor olabilirdim annemle kahvaltı yapıyor olabilirdim babamı işe yoluyor olabilirdim annemle alışverişe gidiyor olabilirdim ama bunların hiç biri şuan olmuyor bunu benden aldılar bende onların hak ettiği şeyi onlara verecektim.

(Yazardan)

Zümrüt kararlıydı annesini öldüren hayatını değiştiren adamı öldürecekti, Zümrüt eğer Hazar'ın babasını öldürürse ödeşmiş olacağını zannediyordu.

Onu deli gibi seven adamı düşünmüyordu bile sadece hayatını elinden alan adamı öldürmek istiyordu annesini elinden alan, güzel yaşanacak günlerini elinden alan adamı öldürmek istiyordu ve bunun için Hazar'ı kullanıcaktı.

Ödeşmek hep vardı ve hep var olucaktı intikam almak vardı ama bazen intikam alınıcak diye hayatındakileri kaybedersin.

Zümrüt'te tam olarak bunu yapıyordu gözleri o kadar hırsla ve kinle dolmuş ki karşısındaki adamın hislerini düşünmeden davranıyordu.

...

Hazar'ın şirketinin önünde durmuştu araba.

Zümrüt arabadan inip şirketin kapısından giriş yapmıştı sekreterliğe doğru yaklaştı ve "Hazar beyin odası ne tarafta" dedi karşısındaki esmer kızıl kadın Zümrüt'ün kim olduğunu bilmiyordu.

Mafya bey (18+) (Yeniden Yazılıyor)Where stories live. Discover now