Eleven

3.7K 232 57
                                    

Oylayın ama yaa küsücem ...🥺

" 🍀Zor olan her şeyin sonu güzeldir...🍀"

_____

Seninle bir daha aynı yolda yürümem.
Seninle yürüyene yolda tuzakların var.
Bir daha asla dokunmam tenine.
Senin teninden önce duvarların var.

Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum.
Ağlaya ağlaya yosun tuttum.
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum.
Ağlaya ağlaya yosun tuttum.

Elimdeki sebzeleri doğrarken kendi kendime şarkı söylüyordum. Bu yemek yapma işi gerçekten bana hiç uymamıştı. Pek de beceremiyordum zaten. Şahin'in ve diğerlerinin de yaptığım yemekleri beğendiğini düşünmüyordum ama ısrarla bir aşçı almıyordu.

Gıcık.

Ben kendi kendime düşüncelere dalmışken bıçağın doğrama tahtasından kayıp elimi kesmesi saniyeler sürmüştü. Anlık hissettiğim acıyla bıçak elimden yere düşerken hafif bir kesik olduğunu hiç sanmıyordum. Acıyla yüzümü buruşturup tezgahtaki peçeteye uzandım ve bir tane koparıp elime doladım.

İşaret parmağımda derin bir kesik vardı ve baya kan akıyordu. Kaşlarımı çatıp kalın bir peçete rulosu aldım ve kesiğe bastırdım. Yemek yapmaya çalışırken gazi olacaktım.

Mutfağın kapısından ayak sesleri gelince bakışlarım oraya döndü. Şahin üzerinde siyah bir eşofman ve yine siyah bir sporcu atletiyle içeri girdi. Fit vücudunu gözler önüne sererken mahmur mahmur bakıyordu. Saçları dağınıktı ve uykudan yeni uyandığı belliydi. Kısık bakışları beni bulunca telaşlı bir yüz ifadesiyle bende ona baktım.

Kısık bakışları yere düşen bıçağa kaydı ve yanıma doğru adımladı. Kızmasın diye bıçağı hemen yerden aldım ve yaralı olan elimi arkama sakladım.

Beceriksiz diye bağırıp çağırmasını dinlemek istemiyordum.

" Bıçak düştü reis ya bişi yok, ben yemek yapıyordum da-"

Adımları beni dinlemediğini belli edercesine hızlanıp yanıma ulaşınca elimi arkamda saklamaya devam ederken belimi tezgaha yasladım.

" Ne oldu Batı? "

Kollarını iki yanımdan tezgaha koyarken sanki cevabı biliyormuş ama benden duymak istiyormuş gibi sormuştu sorusunu. Vücudunu eğip yüzlerimizi birbirine eşitledi.

Parmağımın acısı kendini belli ederken yutkundum.
" Bişi olmadı..."

Sesim kısık çıkınca koyu kahveleri sertleşti. Bir anda arkama sakladığım elimden tutup önüne getirince parmağıma sardığım peçete de yeri boylamıştı.

Yere düşen kırmızıya boyanmış peçeteye baktı. Dudağını sakince ıslatıp bakışlarını parmağıma çevirdi ve yarayı inceledi.

" Derin kesmişsin..." dedi aksi bir tonda. Elimi bırakıp arkasında kalan bir dolabı açtı. İçinden iki tane yara bandı çıkarıp tekrar elimi avcunun arasına aldı.

" Eyvah kan kaybından öleceğim..." dedim dalgaya vurarak. Sözlerimden sonra sert bakışları yüzüme çıkarken yara bandının birini çoktan yapıştırmıştı. Bakışlarını görünce ciddi bir yüz ifadesi takındım.

Diğer bandı da yapıştıracağı sırada elinden aldım. " Ben yaparım reis, kendimi yaz dizisinde gibi hissetmeye başladım..." dedim gülümseyerek.

Yine dayanamayıp alayla konuştuğumda gözlerini bir iki saniye kapatıp açtı.

" Sen hep böyle miydin?" dediğinde neyi kasdettiğini gayet iyi anlamıştım.

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin