Twenty

2.9K 194 37
                                    

Ben geldim. Hâlâ burda mısınız bakem?
Bölüm çok uzun değil ama hiç yoktan iyidir.

Oylarınızı eksik etmeyin lütfen.
Niye bu kadar düşük😐✍️

"☘️Ben senin yokluğuna bile ihanet etmedim. Ayıbın bana ahım sana kalsın...☘️"

______

Yaşam... Ne garip değil mi? Hayat.

Üç günlük dünya der kimileri ya da yalan dünya. İnsanın başına kötü bir şey gelmeden anlayamıyor bunu. Yaşadığın zaman diyorsun ki; Söyleyen ne doğru söylemiş.

Hastanenin koridorunda tam ameliyathanenin önünde soğuk parkeye oturmuş bir halde duruyordum. Sırtımı yasladığım soğuk duvar içimdeki yangını söndürmüyordu. Ne kıyafetimdeki ve yüzümdeki kurumuş kanı umursuyordum ne de önümdeki kalabalığın gürültülü konuşmalarını.

Bakışlarım karşıdaki düz beyaz duvarda kilitlenmişken herkesin tek duâsı ameliyathanenin kapısının açılması ve Şahin'den güzel bir haber gelmesi yönündeydi. Tam dört saattir ameliyattaydı. Dört saattir aynı yerde hareketsiz bir şekilde oturuyordum. Ellerimi açıp Şahin'e ait kana baktığımda sol gözümden düşen gözyaşım avuçlarımdaki kana karıştı.

Gözlerim ellerini açmış duâ eden Recep abiye kaydığında titrek bir soluk verdim dışarıya. Yüreğim daralıyordu.

" Allah'um sen oni bize bağuşla yarabbim. Sen oğlumi bana bağuşla."

Recep abi ve diğer herkes haberi alır almaz hastaneye gelmişlerdi. Hem güvenlik açısından hem Şahin'i sevip saydıkları için. Arda denen piç lidersiz kaldığımız için bizi kolay lokma olarak görüp bitirmek isteyebilirdi.Bunun için tedbirli olmalı ve her yerde gözümüz olmalıydı. Tekin organize olma işini üstlenmiş herkese sıkı bir görev dağılımı yapmıştı. Çünkü aramızda en tecrübeli isim oydu ve hakkını veriyordu. Hastanenin dört bir yanında adamlarımız vardı ve kuş uçurtmuyorlardı. Hepsi özel eğitimli ve tecrübeli isimlerdi.Güvenlik maksimum seviyedeydi.

Yinede bulunduğumuz koridor çok kalabalıktı ve gereksiz gürültü kirliliği oluşturuyorlardı. Başım çatlıyordu.Yaşadığım olayın da buna etkisi vardı ve sessizlik istiyordum. Kan çanağı olmuş gözlerimi kapattım ve kafamı arkamdaki duvara yasladım.

" Sessiz olun biraz...."

Sesli bir şekilde söylesem de beni duymamış olacaklar ki Şahin'in nasıl vurulduğu hakkında hararetli sohbetlerine devam ediyorlardı.

" KESİN LAN SESİNİZİ!"

Adeta son gücümle bağırdığımda gözlerimi de açmış ayakta dikilen bedenlere bakmıştım. Herkes anında  susarken hem üzgün hem şaşkın bakışlarla bana dönmüşlerdi.

" Zafer ve Tekin haricinde herkes eve gidiyor."

Sert bakışlarım hepsinin üzerinde geziyordu. " Recep abi sende..."

Recep abinin itiraz edeceğini bildiğimden özellikle belirtmiştim.

" Batı, bizde kalalım burda ne olur ne olmaz."

Batuhan'ın konuşmasıyla gözlerimi kapatıp sakinleşmek adına bir nefes aldım.

" Dışarıda bizimkiler var zaten burada da üçümüz varız. Sizin yapacağınız bir şey yok." 

İstemeden çok sert konuştuğumu farkettiğimde daha sakin konuşmaya çalıştım.

" Bir haber olursa size söyleyeceğim söz. Ama şimdi lütfen eve gidin ve o Arda piçini yakalamanın bir yolunu arayın."

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin