Forty two

1.2K 140 70
                                    

Canlar Palyaço'dan sonra yazma işine ara veriyorum,beni özleyin dkdkkdj.Tabi final hemen değil merak etmeyin sadece bilgilendirmek için söylüyorum. Hikayenin son bölümündeki kısma benden okumak istediğiniz bir tür kurgu varsa yazabilirsiniz.Aklıma yatanı tekrar yazmaya başladığımda kullanırım⭐🌟

"🍀Birgün baharı yaşarsak en güzel çiçekleri biz açacağız...🍀"

_____

Abimle saatlerce konuşup dertleştikten sonra akşama görüşmek üzere ayrılmıştık.

Artık tamamen Türkiye'de kalıp çalışacağı için buradan bir ev aldığını söylemişti.Evi şuan da tatil yaptığımız yere çok yakındı fakat Şahin'in evine yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktaydı.

Bende o tavrının hesabını Şahin'in burnundan fitil fitil getirmek üzere, üzerine çokça düşündüğüm planımı devreye sokmak için yola çıkmıştım.

Taksi kaldığımız otelin kapısının önünde durunca şoföre parasını ödeyip arabadan indim.

Şahin'e ne mi yapacaktım?

Cevabı az sonra...

Otelin bahçesine girdiğimde direkt bizimkileri gördüm.Hepsi ayakta dikilmiş acele ve seri hareketlerle bir yere gitmeye hazırlanıyor gibiydiler.
Bakışlarım Şahin'i bulduğunda çatık kaşları ve sert çehresiyle yanında duran sandalyenin üzerinden kot ceketini eline aldı.

Onlara doğru yürüdüğümde Şahin  çeketinin kollarına kollarını geçirip başının üzerinden atarken gözleri bana değdi.

Bizimkiler de beni farkettiğinde hepsinin yüzündeki o rahatlamış ifadeyi anında yakaladım.

Şahin'e doğru yürüyüp aramızda baya bir mesefe kala durdum.
O sırada yan tarafımdan Batuhan
" Tam zamanında geldin kanka,biz de senin yanına geliyorduk." dedi.Yerimi nasıl bulduklarını sorgulamadım. Adamlar mafyaydı.Ve tabi Şahin'den bahsediyorduk.

Yavşak.

" Uzun kalmayacağım,habersiz gitmek ayıp olur diye söylemeye geldim." dedim biraz yüksek bir sesle. Amacım Şahin'e duyurmaktı. Zaten geldiğimden beri sert gözleri üzerimden ayrılmadığından duymaması imkansızdı.

Şahin kaşlarını çatıp " O ne demek Batı?" diye adeta tısladığında sesinde kendini tutmaya çalışır gibi bir ton hakimdi.
" O siktiğim telefon aradığımda neden açılmıyor? Mesajlarıma neden geri dönülmüyor?"

Ciddi ciddi bu soruları sorması üzerine sinirden sesli bir şekilde güldüm.

" Allah Allah yaa, cidden bende merak ettim he neden ki?" dedim sinirle karışık bir alayla.

Alay ettiğimi anlamış olacak ki "Batı!" deyip sinirle gözlerini kapattı.
" Odaya geç,konuşacağız."

" Konuşmayacağız!" dedim sertçe gözlerine bakarken.
" Ben şimdi odama gidip eşyalarımı toplayacağım ve buradan gideceğim." dediğim sırada yüzü o kadar sertleşti ki, dişlerini sıktığını çene kemiğinin oynamasından anlamıştım.

" Anlamadım?" derken yüzü bir çelik gibi kaskatı duruyordu.

" Duydun." dediğimde bir kahkaha patlattı.Öfkeli bir kahkahaydı bu.

" Beni bırakıp gideceksin öyle mi? " diye sorup ellerini arkasında bağladı.
" Bende buna izin vereceğim?"

" Sadece bir süre yalnız kalmak istiyorum." dedim ondan ayrıldığımı düşünmesin diye.
" Ayrıca izin istemedim."

" Gidemezsin!" derken sesi bir bıçak kadar keskindi.Ben meydan okur gibi yüzüne baktığımda sertçe bizimkilere dönerek " Dağılın lan!" diye bağırdı.

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin