Fifty one

1K 97 28
                                    

Oy atıp yorum yaparsanız güzell olurr ⭐

"🍀Gündüz solup akşam açanlara🍀"

_______

Batuhan ve Murat'ı barıştırma seansından sonra bahçedeydik.İkiliyi zorla bir araya getirip öpüştürüp, barıştırmaya çalışmak çok yormuştu.Nihayet bu işide temiz bir şekilde hallettikten sonra aniden uyku bastırdığı için biraz kestirdikten sonra tekrar yanlarına gelmiştim.

Ve moralim çok bozuktu!

" Tamam lan gelecek patron az sonra ne somurttun." Zafer moralimin bozuk olmasının Şahin'in yanımda olmaması sanıyordu.Gay barlardan birinde küçük bir pürüz çıktığı için oraya gitmişti.

" Ne alakası var ya." dedim somurtarak.

" Niye somurtuyorsun o zaman?" diye sordu bu sefer.

" Somurtasım var." dedim omuzumu silkerek. Esas tribi Şahin'e atmayı düşünüyordum.

" Sen manyak mısın?" dedi Serkan kenardan. Sebepsizce somurttuğumu düşündüğü için.Ona ters bir bakış attım.

" Manyaklık konusunda senin eline su dökemem Serkan." dedim yaşayan ölü arkadaşıma.
" Bence hiç girme o konulara."

Yaşamaktan, bu hayattan nefret eden birisinden bahsediyorduk. Yaşayan ölü Serkan...

" Doğru." diyerek kendisinin manyak olduğunu onayladı ve arkasına yaslanarak bu dünyayla ilişkisini yeniden kopardığını belli eden bir moda girdi.

" Abi, gel biraz bana yardım et..." Ebru mutfağın arka kapısından Serkan'a doğru seslendiğinde, Serkan ayaklanıp kardeşinin yanına gitti.

" Aha patron geldi." Sezgin'in konuşmasıyla bahçe kapısının açılma sesinden Şahin'in içeri girdiğini anladım.Diğerleri saygıdan dolayı oturduğu yerden kalkarak karşılarken, benim arkamda kalıyordu ve hiç istifimi bozmadan oturmaya devam ettim.

Ben onun adamı değildim. Ayağa kalkmama gerek yoktu.Tabiki yinede gidip boynuma sarılıp, öperek karşılayabilirdim fakat ona sinirli ve tripliydim.

Bizimkiler Şahin'le beni baş başa bırakmak ister gibi yanımızdan ayrılmaya başladıklarında göz devirdim.

Arkadan kafamın üzerine konan öpücükle kafamı arkaya çevirdim ama o ara Şahin'e önüme geçmişti.Tekrar önüme döndüm ve karşımda uzun boyuyla dikilen adama baktım.

Kafasını aşağı eğmiş dudağı kıvrılmış bir şekilde bana bakıyordu.
" Otursana, ne sırık gibi dikiliyorsun?" dedim oturduğum yerden kafamı olabildiğince yukarı kaldırarak.

Tek kaşı yukarı kalktı.
" Ya da sen kalksan?" dedi fikir üretir gibi. " Özlemedin mi beni?"

" Alt tarafı üç saattir ayrıyız." dedim kollarımı göğsümde bağlarken.Köpek gibi özlemiştim!

" Ama ben özledim." dediğinde gözüme aşırı masum gözüktü.Yinede kendimi tutup tribimi sürdürdüm.

Kollarım bağlı bir şekilde umursamıyormuş gibi kafamı başka bir yere çevirdim.Çeneme konan  parmaklarla yüzümü kendine çevirdi ve bacaklarını kırarak önümde eğildi.Kalbim tekledi bu hareketine.Şahin gibi bir adamın önümde böyle eğilmesi aşırı hoşuma gitmişti.

" Sen bana trip mi atıyorsun?" Gerçekten meraklı çıkan sesinde hafifte şaşkınlık vardı.Trip atmamın sebebini bilmediği içindi sanırım.

" Evet." dedim bariz tripli bir sesle.

" İyi de neden güzelim?" dedi anlamamış gibi.
" Ne yaptığımı söyle ki bileyim ve telafi edeyim."

Gözlerinin içine baktım.

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin