PALYAÇO [GAY]

Fifteen

Arkadaşlar oy sayısı çok düşük😑
Ve Yorum yapmaktan kaçmayın düşünceleriniz benim için önemli.

" 🍀Menfaati bitenin nankörlüğü başlar...🍀"

_____

" Valla büyük iş başardın Batı, tebrik ederim..."

Tekin'in övgü dolu sözleriyle artistik bir şekilde bacak bacak üstüne atıp büyük ağacın altındaki çardakta biraz daha yayıldım.

" Ne sandın kanka ekşın benim işim diyorum size..." Zafer sigarasının dumanını üflerken alayla bana baktı.
" Hayatında ilk defa bir işe yaradın tebrikler..." dedi. Tebriği bile laf sokarak yapıyordu koduğumun salağı...

" Keşke sende bir işe yarasan be Zafer..." dedim ah ah der gibi.
" Ama işte sende o yürek yok..."

Zafer beni umursamadan sigarasını içmeye devam etti. Ben de Şahin'in beni çağırmasını bekliyordum aslında. Sabah olduğunda ' Batı çağırınca yanıma gelsin' diye haber göndermişti bizden biriyle.

Recep abinin ise benim eve sağ salim gelmemin şerefine adak kesmeye gittiğini öğrenmiştim.

Ayrıca bu Volkan hiçte sandığım gibi yardımsever falan değilmiş. Sübyancı herifin tekiymiş ve zamanında birçok kadın ticareti yapmış. Yardıma ihtiyacı olan birine böyle yardım ediyor diye düşünüp az kalsın üzülecektim.

" Volkan'dan önce bu işlerin başında olan adam daha acımasızmış sen yine iyisine denk geldin, ama o bu Volkan gibi kadın ticareti işine falan girmezmiş..." dedi Tekin ve sinirle kafasını salladı.
" Volkan bambaşka bir şerefsiz..."

Bakışlarım ona döndü.
" Diğer adam neredeymiş ki şimdi?" diye sordum merakla.

Tekin sakalını sıvazlarken düşündü.
" Uzun zaman önce ölmüş..."

Hmm der gibi dudağımı büzüp " Adı neydi acaba?" diye sordum. İnsan ister istemez merak ediyordu.

" Kasved'miş adı..." dedi Tekin cebinden sigarasını çıkarırken.
" Gittiği bir çatışmada vurmuşlar..."

" İsminden belli zaten tehlikeli biri olduğu..." dedim ve kollarımı göğsümde bağladım.
" Ölmesine üzüldüm ama nedense..."

" Batı patron seni çağırıyoor..." Bizimkilerden Batuhan bahçenin dış kapısını açmış içeriden bana sesleniyordu. Artık herkesle daha samimi olduğum için kimse resmi bir şekilde konuşmuyordu. Hatta o kadar iyi anlaşıyorduk ki adeta kırk yıllık arkadaş gibiydik.

Çardaktan kalkıp seke seke eve yürüdüm. İçeri girdiğimde Batuhan'ın omzuna hafifçe vurup gülümsedim. O da bana gülümseyip ayağıyla popoma vurmaya yeltendi ama anında ileri atılarak kurtuldum. O arkamdan gülerken bende sırıtarak Şahin'in çalışma odasına çıktım.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde Şahin tam kapının karşısında ki duvarın önünde ellerini arkaya bağlamış, kafasını hafif aşağı eğmiş bir şekilde gülümseyerek bana bakıyordu.

Anın garipliğiyle o gülümsüyor diye bende gülümsedim. Ardından kafamı kaşıyarak
" Ne konuşacağız Reis?" diye sordum saçma bir şekilde.

Kafasını yukarı kaldırıp yana eğdi.
" Senden hoşlanıyorum Batı..."

Bir anda duyduğum üç kelimeyle ağzım şokla aralandı.Kurduğu cümle kafamda tekrar tekrar dönerken donmuş bir şekilde Şahin'e baktım.

Baya hızlı bir giriş olmuştu...

" Gereksiz yere duygularımı saklamayacağım, sadece bilmeni istiyorum..." Yanıma doğru adımlayıp gözlerime baktı.