İntihar 8

21.8K 896 160
                                    

Selam

Bildiğiniz gibi bölümleri düzeltiyorum eğer bazı yanlış yanları gördünüz de bana söylersiniz çok sevinirim lütfen

Ayrıca bölümü favlamyan kişiler favlasa gerçekten beni çok mutlu edersiniz

Hepinizi öptüm

....

Gözlerimi yavaşça açarak yatakta oturur pozisyona gelirken saata baktım daha saat altı olmuştu

Lavaboya girip işimi bittikten sonra namazımı kılıp üzerimi değiştirdim

Siyah ceketimi de giyip odadan çıktım, daha kimse uyanmadı için ev çok sesizdi bende sesizce bahçeden çıkıp dış kapının önünde iki koruma vardı ama kimse önümü kesmedi
Galiba cihan bey uyarmıştı

Hızlı adımlarla mezara yürümeye devam ettim kırık dakika için de mezara gelmiştim

"ozan ben geldim, seni çok özledim biliyorsun zaten"

Dedim kendimi tutmayrak mezarın önünde diz çöktüm toprağı dokunmaya başladım

"keşke o gün senin yerine ben ölseydim benim yüzümden öldün eğer ben olmasaydım sen ölmeyecektin herkes ne kadar inkar etse de sen benim yüzümden öldün"

Bu sefer sesli bir şekilde ağlamaya başladım derin nefesler alarak aynı zamanda ozanla konuşmaya devam ettim

"eğer o gün buluşmak için seni çağırmasaydim sen de o lanet kazayı yapmayacaktın hepsi benim suçum benim yüzümden öldün keşke zamanı geri alabilsem bunları olmasına asla izin vermezdim biliyorum bana kızgınsın böyle düşündum için ama bu gerçek senin ölümüne ben sebep oldum ben böyle yaşamak istemiyorum sensiz bir hayat istemiyorum"

Bu sefer hıçkır hıçkır ağlamaya başladım

Sanırım dört saat öyle sohbet ettim ozanla, son sohbetimiz....

Hıçkır hıçkır ağlarken birinin omuzuma dokunmasi ile yavaşça arkamı döndüm eskisi gibi temastan korkmuyordum

Ağladım için önümdeki adamı tanımıyordum göz yaşlarımı silerek daha net görebildim uzun boylu 27 yaşında gibi bir adam'di ama ben bu adamı ilk defa görüyorum

"iyi misin küçük?"

"siz kimsiniz?"

"hiç kimse sadece seni öyle görünce merak ettim iyi olduğuna emin mısın?"

Sadece kafamı sallayıp hemen koşarak oradan uzaklaştım bu adamdan nedense hoşlanmadım hem ağlayarak hem koşarak eve gitmeye başladım üstüm başım hepsi çamur olmuştu ama takmadım

Koştum için yarım saat içinde eve kapıyı açan koruma hemen içeri girdim bahçeden geçip kapının önüne geldim zil çaldım atakan açtı tam tekrar odama gidiyordum ki atakan kolumu tutup durdurdu

"senin bu halin ne ne oldu iyi mısın?"

"çok mu umrunda?"

"........"

"bence de değil o yüzden seni ilgilendirmez"

Kolumu çekmek istedim ama bırakmadı

"evet"

Dedi gözlerini kaçırarak, bir dakika ben az önce ne duydum? Evet mı dedi o

"umrumda ne kadar senden nefret etmeye çalışsam da edemiyorum, sen benim kardeşimsin her şeyi için özür dilerim....."

Son kez ona bakıp bir şey demeden kolumu çekip odama girdim

Yazardan

Sabah saat yedi de herkes kalkmıştı ve yemek odasında meleki bekliyorlardı

𝗚𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗔𝗶𝗹𝗲𝗺  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin