Mezar 41

5.6K 400 84
                                    

Sınır 100 oy 70 yorum

...

Yüzüme koyulan küçük öpücüklerle başta ne olduğunu anlamayarak gözlerimi açmaya çalıştım Sonra ise hemen korkarak gözlerimi açtım da karşımda nazlıyi görünce rahatladım sonra duvara yaslanmış bir şekilde beni izleyen Polat abime baktım

Gözlerimi kaçırıp nazlıye baktığım tekrar ona küçük bir tebessüm ederek bakıyordum kucağıma almak istemiyorum hiç kimseye dokunmak istemiyorum bu düşünceden nasıl vazgeçerim bende bilmiyorum

"hala neden konuşmuyorsun bana küs müsün yoksa?" dedi dudağını büzerek dudaklarımı araladım konuşmak istediğim olmadı konuşamadım gözlerim dolunca nazlıye baktığım nasıl cevap vereceğim?

"kızım hadi sen dedenin yanına git halan şuan biraz hasta"

"Tamam babacım" hemen koşarak odada çıktı çok şükür kapıyı kapatmadı karşıma hâlâ duvara yaslanmış bir şekilde bana bakan Polat abime bakmadım gözlerimi kaçırdım

"küçüğüm" acı çekerek ismimi söylediğin de gözlerimi kaçırarak baktığım

"İyi misin diye Sormayacağım ne kadar kötü olduğunun farkındayız keşke keşke böyle olmasaydı keşke zamanı geri alabilsem..." sustuğunda bu sefer cesaretimi toplayıp ona baktığım sakalları uzatmışti göz altları mor olmuştu gözünün içi ise kıpkırmızı sanki kaç gündür uymuyor gibiydi

Yasaldi yerden bana bir adım atması ile korkarak yatağın başına sığındım benim korktuğumu görünce elleri yumruk haline getirdi öfkesi bana değildi kendisine öfkeliydi

"Senin böyle benden korktuğunu görünce ben her dakika daha da Mahvoluyorum sana verdiğim sözü tutamadığım ben sana iyi bir abi olmadım beni sakın affetme!" Gözlerim dolmasına rağmen küçük bir tebessüm eder yanımda ki küçük çekmeceyi açıp içinde ki defter ve kalemi çıkardım hemen sonra yazarak cevap verdiğim

" ben size kızgın değilim beni aradığınıza eminim sizin hiç bir suçunuz yok o herif beni çok güvenli bir yere kapatmıştı ben bile hangi şehirde olduğumu bilmiyordum siz nasıl bileceksiniz? Kendini suçlama abim" yazıp ona gösterdiğim de hiç beklemeden elimden alıp okumaya başladı

Okuduktan sonra derin bir nefes alıp tekrar defteri gelip verdi

"biz çok suçluyuz meleğim inan bana çok suçluyuz keşke böyle olmasaydı keşke sana verdiğim sözleri tutsaydım üzgünüm her şeyi için" gözleri dolduğunu görünce yutkundum benim yanımda ağlamak istemediğini belliydi O yüzden kendini sıkıyordu son kez bana bakıp hemen kapıyı kapatıp çıktı

Üzülüyorum keşke hiç bir şey böyle olmasaydı keşke bunların hiç biri yaşanmamış olsaydı ama bunlar yüzünden onları Suçlayamam burda suçlu olan tek kişi var O da o kadın

Lavaboya girip yüzümü yıkadıktan sonra nemazimi kıldım, Saate baktığımda saat 8.00 olduğunu gördüm Büyük ihtimal hepsi şu an yemek salondaydı Kendimi odada kapatmak istemediğim için elimde ki defter ve kalemi da alıp yavaş adımlarla aşağı indim

Salonun önüne gelince Polat abimin burda olmadığını gördüm bütün gözler Bana dönerken hiç biri değişmemişti herkes berbat bir haldeydi onları daha fazla üzmek istemediğim için kendimi toparlamam lazımdı daha fazla küsmeyi üzmek istemiyordum

Sofrada emir abimin yanına oturdum defter ve kalemi hemen masaya koyduğum biri bir şey sorunca cevap veremedim için artık her yerde bunlari kendimle taşımak zorundayım

Tabağımi doldururken beni izleyen çoğu gözlere görmezden geldiğim bir kaç dakika sonra herkes tabağına bir şeyler doldurdu yemek sesizce geçerken bende doymuştum

𝗚𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗔𝗶𝗹𝗲𝗺  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin