Bölüm 3

566 119 46
                                    

Ela, valizini alıp havaalanının çıkışına ilerlediğinde babası otopark alanında onu bekliyordu. Kocaman gülümseyerek babasına doğru yaklaşırken "babacım" diyerek valizini bırakıp babasının boynuna sarıldı.

Tayfun Bey, kızının gereksiz sevgi gösterisine onu kendinden uzaklaştırarak karşılık verirken "hoş geldin" dedikten sonra Ela'nın valizini alıp bagaja koyarak "hadi annen bekliyor" dedi.

Ela dolu gözlerle onu izlerken, babası direksiyona geçtiğinde, yaşlı gözlerini gökyüzüne kaldırıp dolan yaşları geri ittikten sonra yolcu kapısını açarak arabaya bindi.

Yerine oturduktan sonra araç hareket ettiğinde, babası "her yıl sana öğrettiğimiz görgü kurallarından biraz daha uzaklaşıyorsun Ela, okuldaki arkadaş çevreni merak etmeye başladım" dedi.

Ela parmaklarını birbirine geçirip sıkarken "özür dilerim babacım" diyerek nefes alıp "ben sizi özlemiştim biran kendime hakim olamadım" dedi.

Tayfun Bey kırmızı ışıklarda durduğunda Ela'ya dönüp "bana bak" dediğinde, Ela nemli gözlerini ona çevirdi. Onun gözlerini gören Tayfun Bey sinirlenerek kaşlarını çatarken "bizi özleseydin, okulun biter bitmez yanımızda olurdun" dedikten sonra yeşil yandığı için önüne dönerken "sakın ağlayarak kendini daha fazla küçültme" dedi.

Ela'nın parmakları daha çok sıkılaşırken tırnakları etini kesti, yanağının içini ısırmaktan ağzına dolan metalik kan tadı artmıştı. Hiçbir tepki vermeden yolu izlemeye devam etti. Gözlerinin önüne Mert ile olan güzel anılarını getirirken yavaş yavaş rahatladığını hissetti.

Araba evin önüne park ettiğinde Ela arabadan inip hızlı adımlarla bahçe yolunu geçerek zili çaldı. Yardımcıları Semra Hanım ona gülümseyerek kapıyı açtığında Ela aynı şekilde karşılık vererek "merhaba Semra Hanım" dedi.

Semra Hanım "hoş geldiniz Ela Hanım" dediğinde "hoş bulduk" diyen Ela içeri doğru ilerlemişti. Koridordan geçip salona girdiğinde annesi telefonda birine fena halde kızıyordu.

Ela koridorun girişinde onu izlerken, Sevim Hanım siyah Louboutin ayakkabılarıyla salonu arşınlıyor "sana kaç defa unutmamanı söyledim" diye bağırıyordu. Ela annesinin onu fark etmesini beklerken, hiçbir şeyin değişmediğini gördü. Ev aynı soğuk ama şık dizaynına sahip, anne babası aynı soğuk davranışlarına hakimdi.

Sonunda annesi telefonu kapatıp, elindeki telefonu koltuğa fırlattıktan sonra sinirle oflayıp saçlarını eliyle geriye atarken "daha ne kadar orada dikileceksin Ela" diye bağırdı.

Ela onun sesiyle sıçrarken annesinin öfkeli gözlerine bakarak "özür dilerim ben sadece konuşmanın bitmesini bekliyordum" dedi.

Sevim Hanım ona doğru yaklaşıp kızını süzdükten sonra "git duş al ve şık bir şeyler giy babanın yeni müvekkiline yemeğe davetliyiz" dedi.

Ela komutu almış uygulamak için arkasını dönmüştü ki annesi "Ela" diyerek onu durdurdu. Tekrar arkasına döndüğünde Sevim Hanım daha sıcak bir bakışla kızına bakarken "hoş geldin" dediğinde Ela'nın yüzü gülmüştü.

"Hoş bulduk anne" diyerek koşarak odasının bulunduğu üçüncü kata tırmandı. Odasının kapısını açtığında evin soğukluğunun aksine onun odası sıcacıktı. Krem rengi duvarlar Ela'nın çizdiği manzara resimleriyle süslüydü. Ailesinin taviz verdiği tek şey odasının içini kendi istediği gibi tasarlamasıydı. Onun haricinde Ela'nın kıyafetlerinden davranışlarına kadar her şey anne, babasının onayından geçerdi.

Yatağında mavi beyaz kelebeklerle süslü en sevdiği yatak örtüsü seriliydi. Pencereye doğru ilerleyip, pencerenin pervazına yapılan yüksek minderlerle kaplı koltuğa oturarak çantasından telefonunu çıkarttı.

Sana KapıldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin