Bölüm 12

507 106 49
                                    

UYARI: Merhaba arkadaşlar, bundan sonraki bölümleri okumadan önce sizleri uyarmak istedim. Hikayede anlatılan tamamen kurgudur. Yaşanan Tıbbi olaylarla ilgili yeterli bilgim yok ve detaylı bilgi alabileceğim bir tanıdığım da yok, bu yüzden olaylar tamamen benim hayal ürünümdür. Lütfen tıbbi detaylara çok takılmayalım ;) 

Keyifli okumalar...


Dört yıl sonra...

Ela muayene koltuğundan kalkarken tedirgindi. Karnındaki jeli silip peçeteyi çöpe attıktan sonra ayağa kalkıp üstünü düzeltti. Doktor ekrana bakarken hiçbir şey söylememişti.

İşini bitirdikten sonra ise "Üstünü giyinip gelin konuşmamız gerekiyor" diyerek onu yalnız bıraktı.

Ela perdenin arkasından çıkıp doktorun masasına ilerlerken ona dönen doktor gülümsedi. Önündeki koltuğu işaret ederek "Buyurun Ela Hanım" dediğinde Ela koltuğa ürkerek oturdu.

Ellerini masanın üstünde birleştiren Doktor "Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz Ela Hanım?" diye sorduğunda Ela kafasını onaylarcasına salladı.

"Çok istiyorum ama eşimin ve benim yoğun çalışma tempomuzdan dolayı hep ertelemek zorunda kaldık" diye cevap verdiğinde Doktor "Ertelemeyin" dedi.

Ela "Anlamadım" dediğinde kadın ona sakin bir dille açıkladı.

Dakikalar sonra doktorun odasından çıkan Ela'nın gözleri yanıyor, kulakları çınlıyordu. Dalgın bir şekilde koridordan geçip merdivenlerden indi. Bir ara duvardan destek alarak olduğu yerde kaldı. Elini kalbinin üstüne koydu derin üç nefes aldıktan sonra merdivenleri inmeye devam etti.

Otoparktaki arabasına ulaştığında gözünden yaşlar süzülüyordu. Direksiyonu sıkıca kavrayıp alnını direksiyona yasladı. Biran evvel çocuk sahibi olamazsa bir daha hiç olamayacaktı. Çünkü rahminin alınması gerekiyordu. Doktor üç ay gibi kısa bir sürede hamile kalması gerektiğiyle ilgili onu sıkı sıkı tembihlemişti. Yıllardır rahmiyle ilgili sıkıntıları vardı. Ergenliğinden beri hap kullanıyordu. Ancak doktor son aylarda daha sık kontrole çağırmaya başlamış ve birkaç farklı test yapmıştı. Ela şimdi o testlerin sebebini çok iyi anlıyordu.

Kafasını kaldırdı. Torpidodan peçete alarak gözyaşlarını kuruladı. Arabayı çalıştırıp yola çıkarken Mert ile sakin bir şekilde konuşacak ve birlikte bu sorunu aşacaklardı. Son zamanlarda birbirlerinden uzaklaşmış olsalar da biliyordu ki Mert böyle bir durumda ona destek olurdu. Belki tekrar eskisi gibi birbirlerine bağlanırlardı. Bütün geçim sıkıntıları yo olmuştu. Artık gerçek anlamda lüks içinde yaşıyorlardı. Mert de Ela da iş yerlerinde yükselmiş, buna karşılık maddi gelirleri de artmıştı. Evliliklerinin ilk yılı çok zor geçmiş olsa da son iki yılda ikisi de o kadar çok çalışmıştı ki artık banka hesaplarında bir iyi bir birikimleri vardı. Ne var ki artık eskisi kadar birbirlerini görmüyor, bir araya geldiklerindeyse sohbet edecek bir şey bulamıyorlardı. Bu durum Ela'yı kahrediyordu.

Tam o yaklaşırken trafik ışıkları kırmızıya döndü. Ela frene basıp kırmızı ışıkta dururken karşıdan gelen arabayı fark etti. Mert'in arabasıydı. Mert sola sinyal vererek önünden geçerken genç kadın onu göreceğini umarak el salladı ancak Mert'in dikkati başka bir yerdeydi. Yanında oturan kadınla sohbet ediyor onun söylediği bir şeye gülüyordu. Ela'nın şahit olduğu birkaç saniyelik görüntü kalbinin sızlamasına yetmişti. Çünkü ikilinin arasında adını koyamadığı bir yakınlık vardı.

Işıklar yeşile dönerken ani bir kararla sinyalini verdi ve Mert'in arabasının peşine takıldı. Aralarında iki araba olsa da önünden giden Mert'i görebiliyordu. Bir otelin girişine saptıklarında Ela nefesini tuttu.

Sana KapıldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin