Bölüm 18

386 85 19
                                    

Ela, Teoman'ın ofisindeki koltukta otururken kalbi göğsünden çıkacak gibi atıyordu. Genç adam biraz önce tahlillerinin sonucunu almak için odadan çıkmıştı. Ela üst üste verdiği tahlillerden artık yorulmuştu ancak bundan sonraki sürecin çok daha yoğun geçeceğinin farkındaydı.

Teoman elinde sonuçlarla içeri girdiğinde Ela duruşunu dikleştirdi. Genç adam masanın arkasındaki sandalyeye geçerken elindeki kağıtları masaya bıraktı. Yerine oturduktan sonra iç çekip ellerini önünde birleştirerek Ela'ya baktı.

"Sana tek bir şey sormak istiyorum. Neden önce tedavi olmak istemedin?"

"Ceren hanım çocuk sahibi olmak için son şansım olduğunu söyledi" cevabını aldığında Teoman önündeki tahlillere bir göz atıp "Hamilelik süresince kanserin yayılma eğilimi gösterebileceğinin farkındasın değil mi?" dedi.

Ela yutkunarak "Bunların hepsini Ceren Hanım ile görüştük Teoman. Sonuçların farkındayım. Tek istediğim rahmim alınmadan önce bir çocuk sahibi olmak" dedi.

"Ela anlıyorum ama çok büyük bir risk aldığının farkında mısın?"

"Her şeyin farkındayım Teoman, gebeliği sonlandırmayacağım. Lütfen daha fazla bir şey söyleme, bebeğin durumu iyi mi? Onunla ilgili bir problem var mı?"

Ela'nın sorusundan sonra Teoman iç çekerek sustu. Dudakları düz bir çizgi halini alırken bakışları önündeydi. Ela'nın kalbi korkuyla çarptı. Teoman'ın yüz ifadesi iyi şeyler söylemiyordu.

"Kan değerlerin normal. Düşük tehlikesi görünmüyor. İki hafta sonra tekrar kontrole gelmeni isteyeceğim. Gelişimine bakacağız"

"Yani bir sıkıntı yok, değil mi?" diye soran Ela, Teoman'ın gözlerinin içine umutla bakıyordu.

"Rahminde muhtemelen bebeğinle birlikte gelişecek kanser hücresi dışında bir problemin yok Ela" diyen Teoman'ın sözleriyle Ela iç çekti.

"Lütfen tek umursadığım bebeğim ve onun gelişimi" dediğinde Teoman "Ceren Hanım'ın böyle bir şeye nasıl izin verdiğini anlamıyorum. Şuan dağılma eğilimi göstermiyor olabilir ancak hala bu risk var. Hamile kalmanı önermeden önce detaylı inceleme bile yapmamış. Ve şuan müdahale etmek için çok geç" diyen Teoman sıkıntıyla nefesini verdi.

"Teoman, Ceren Hanım'ı suçlama, bebek sahibi olmak istediğimi biliyordu. Muhtemelen bunun için son şansım olduğunu gördüğünde bana bu seçeneği sunmak istedi ve ben aldığım karardan pişman değilim. Bence her şey çok güzel olacak, göreceksin" diyerek gülümseyip ayağa kalktı.

Teoman da onunla birlikte ayağa kalkıp onu kapıya kadar yolcu ederken "Sana inanıyorum" dediğinde Ela omzunun üstünden ona bakıp gülümsedi. Onun gözlerinin içine bakan Teoman genç kadının gözlerindeki korkuyu gördü. Ela ne kadar gülümseyip ayakta durmaya çalışsa da korkuyordu ve söyledikleri korkularını körüklemiş olmalıydı.

Genç kadının koluna hafifçe dokunan Teoman "Senin ve bebeğin için elimden gelen her şeyi yapacağım. Şimdilik kullanman gereken birkaç vitamin var, asistanım sana bilgi verecek" dedi.

"Teşekkür ederim Teoman" diyen Ela parmak ucunda yükselip onun yanağını öptü. "Çok teşekkür ederim" diye tekrar ettikten sonra arkasını dönüp giderken Teoman olduğu yerde kalmıştı. Genç kadının dudaklarının ufacık dokunuşu bile kalbini bu kadar heyecanlandırırken bu süreçte profesyonelliğini koruyabileceğinden emin olamıyordu.

Yerine geçtiğinde tahlil sonuçlarını ve Ceren Hanım'ın gönderdiği dosyadaki patoloji sonuçlarını tekrar kontrol etti. Ela için elinden gelen her şeyi yapacaktı ancak gördükleri hoşuna gitmiyordu. Belki de duyguları ön plana çıkıyor ve sonuçları profesyonel bir şekilde değerlendiremiyordu. Patoloji sonuçlarına baktığında aklına ilk gelen şey Ela'yı o kanser hücresinden kurtarmak oluyordu. Önceliği onun hayatı oluyordu. Karnındaki bebeği düşünemiyordu. Muhtemelen Ela ile hamilelikten önce tanışmış olsalardı bu gebeliğe asla izin vermezdi. Doktoru o olsaydı önceliği Ela olurdu. Ancak artık yapacak bir şey yoktu. Ela bu bebeği her şeyden çok istediğini açıkça belirtmişti. Bu bebeği hayatını kaybetmeyi göze alacak kadar istiyordu.

Sana KapıldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin