Bölüm 6

434 94 16
                                    

Ela on gün ailesinin evinde kaldıktan sonra hastalığı atlatmıştı. Babası Mert ile ilgili kendisini defalarca sorguya çekti ama annesi "o konu tamamen kapandı artık daha fazla sorma Tayfun" diye babasını uyardıktan sonra Ela'ya dönüp "değil mi Ela?" dediğinde Ela onaylamıştı. Babası bir daha sormadı ama Ela onun tavırlarının her zamankinden daha soğuk olduğunu hissediyordu. Annesi ise zaten soğuktu. Ela iyileştikten sonra okula dönmek istediğinde asıl kavga başlamıştı. Ailesi kaydını buradaki bir özel üniversiteye aldırmak istediğinde Ela "Önümüzdeki yıl son senem. Orada başarı elde etmek için çok çabaladım. Yeni bir yere alışma sürecinde derslerim düşer adapte olamam" diyerek itiraz etti. Ailesini ikna etmek için çok çabalasa da sonunda başarmıştı. Bir daha son yaptığı sorumsuzluğun tekrarlamaması şartıyla ailesi geri dönmesine izin verdi.

Evde kaldığı sürece Ela hiç bakmak istemese de sürekli Mert'in sosyal hesaplarını kontrol etmişti. Mert'in onu hala engellemediğini gördüğünde şaşırsa da buna sevindi. Bu sayede ondan haberdar oluyordu ama Mert bu süre içinde bir tane fotoğraf paylaşmıştı o da bir orman resmiydi. Onu deli gibi merak etse de nasıl olduğunu sormak için mesaj atan Merve'ye hiçbir şey soramadı. Merve de ona bir şey dememişti. Kısaca nasılsın iyiyim şeklinde bir konuşma yaptıktan sonra Merve ne zaman döneceğini sormuştu. Uçağının yarın olduğunu yazdığında Merve gülücük işaretiyle birlikte süper yazarak göndermişti. Ela bu mesajlaşmalarda kendince bir sürü çıkarımlarda bulunmuştu. Mesajı attıran Mert miydi? Onu mu merak etmişti. Ne zaman döneceğini öğrenmek mi istiyordu. Pişman mı olmuştu. En sonunda kendi kendini umutlandığını fark etti. Merak etse kendisi arardı diyerek yeşeren tüm umutlarının üstüne kara bulutları örtmüştü.

Ertesi günü uçağı geç saat olduğu için Ela yurda gittiğinde akşam olmuştu. Yurttakiler onu gördüğünde hepsi geçmiş olsun diyordu. Odasında baygın bulunduğunda herkesi korkutmuş olmalıydı.

Gece olduğunda yatağına uzanıp bir süre tavanı izledi. Gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Mert'i düşünmekten kendini alamıyordu. Yarın onu görecekti. Bu düşünce bile kalbinin atışını değiştirdi. Onu Ayça ile görebileceği aklına geldiğinde gözünün kenarından yaşlar süzüldü. Bize neden yaptın bunu Mert? Diye fısıldarken yatakta yan dönerek dizlerini göğsüne çekti. Uykuya daldığında saat sabaha geliyordu.

Ela yurttan çıkıp okula geldiğinde içeri girmeden önce derin bir nefes aldı. Montuna sıkıca sarıldı. Karşılaşacağı manzaraya ve yaşayacaklarına psikolojisini hazırlayıp adımlarını içeri yönlendirdi. Kimseyle göz göze gelmemeye özen göstererek dersinin olduğu sınıfa doğru ilerledi. Ona kimse seslenmemişti. Zaten okulda Mert'in yakın arkadaşları haricinde kimseyi tanımıyordu. Bu ona bundan sonra ne kadar yalnız kalacağını hatırlattı. Okulun ilk gününe Mert ile tanışmadan önceki haline geri dönmüş gibiydi.

Sınıfa girdiğinde Ela en öndeki yerine geçecekken yerinde bir bardak olduğunu görünce başkasının oturduğunu düşündü. Bir arka sıraya geçmek üzereyken yanına gelen sınıf arkadaşı "o bardaktan dünde vardı" dediğinde Ela ona döndü.

"Anlamadım" dediğinde kız bardağı işaret ederek "o bardaktan sıraya dünde bırakılmıştı ama kimse oturmadı" dedi.

Ela "o zaman oturmamda sıkıntı yok" dediğinde kız omuz silkerek "sen bilirsin" demişti. Ela çekinerek sıraya oturduğunda gözü sürekli bardağa kayıyordu. Beyaz ağzı kapaklı kahve bardağıydı. Sabah aceleyle geldiği için kendi kahvesini unuttuğundan bardağa biraz da hasretle baktı. Aslında unutmamıştı. Ona her sabah kahvesini Mert getirirdi. İç çekti. Bu lanet anılara biran önce son vermeliydi. Hocayı beklerken sıkıldı ve bardağı kontrol etmek için elini uzattı. Ilıktı. Eline aldığında yan tarafındaki şekil dikkatini çekti. Siyah keçeli kalemle çizilmiş yamuk bir kule resmiydi. Bunu görünce Ela'nın gözleri irice açıldı. Bardağı burnuna yaklaştırdığında sütle karışık yoğun kahve kokusunu alınca gözleri zevkle kapanırken dudaklarında bir gülümseme oluştu. Kahvesini yudumlarken gülümsüyordu. Kahveyi Mert almıştı. Merve'nin ne zaman döneceğini sorduğu zaman verdiği cevabı hatırladı. Dünün tarihini vermişti ama belli ki Merve okula döneceği tarih sanmıştı. Veya Mert öyle sanmıştı.

Sana KapıldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin