1×1.B

60 25 1
                                    


~12 Yılın Ardından~

Bu hikâye Soylular'ın 2. Serisidir, keyifli okumalar.

🪐

Savaşlar, denge bozuklukları, eşitsizlikler son 12 yıl boyunca her Soyu yormuştu ve yaşadıkları en unutulmaz savaşı yapmışlardı. İstenmeyen ölümler olmuştu. Fakat buna rağmen olması gerektiği gibi bitmişti, ne kadar istenilen kişiler burada olmasa bile... Ancak şimdi buradaydık, bazı yasaklar ortadan kalkmıştı ve gelişmeler gün geçtikçe hızlanmıştı.

Okulu bitirip büyük rütbeler arasına girmiştim, önemli masalarda yer alıyordum; artık söz yetkim vardı. Opia Lideriydim. Asıl hedefim her zaman Işık Lord'u olabilmekti elbette ve olacaktım da.

Şimdilik böyle devam ediyordu...

🪐

Yılın son günü festival gecesi ile gökyüzü iyice farklı renklere bürünmüştü. Ayın ışığı , turuncu festival ışıklarıyla karışıp, gölün etrafını çok iyi ve gösterişli yansıtıyordu. Bu zamanlar göğün en renkli, en parlak geçen döngüleriyle biliniyordu. Öyleydi de. Büyük gölün etrafını, şekilli desenlere sahip beyaz çitlerle sarılmıştı. Oyun alanları, eğlence çadırları, uzun masaların her bir boşluğunu kaplayan yemekler, pastalar ve tatlılar kapsıyordu. Herkes oranın çevresindeydi. Bütün soylar birbirlerine karışmış, dans ediyor, müzik söylüyor, oyunlara giriyor veya birbirlerine kadeh kaldırıp gülüyorlardı. Onları ayıran bir bölge veya alan yoktu. Artık onları ayıran çizgiler yok olmuştu.


Okulun geniş açık balkonundan, festival gecesini ve eğlenen Soyları izliyordum. Herkesin mutlu ve eşit olduğunu görünce içimde huzur doğuyordu, bir çiçek açıyor gibiydi. Bu mutluluk asırlar boyu hapis kalmıştı, herkesin içinde, kararmış duyguların arasında. Fakat 12 yılın ardından, esir alınmış neşe geri gelmişti.

Yanıma doğru yaklaşan adımların seslerini duydum, arkama döndüğümde güler yüzünü hiç sakınmayan Ava ışıltılı gözleriyle bana bakıyordu. Yanıma geldi, balkondaki süslü desenli taş çitlerin üstüne koydu kolunu, ağırlığını oraya verdi. Festivalin olduğu yere baktı.
"Harika görünüyor, değil mi?" dedi yarım ağız gülümseyerek bana bakarak.

"Evet, tabii ki öyle." dedim ben de kollarımı çite uzatarak. "Eğlenceli görünüyor, insan dünyasında ki sinemalardaki gibi görünüyor." dedim festivale bakarak.

"Evet, karşıdan bakınca bile böyleyse içine girince nasıldır?" dedi bana sevimli bir bakışla.

Oh hayır bu bakışı biliyordum.

"Hayır Ava, gelemem. Kermende bazı karmaşıklıkları çözmekle meşgulüm. Sadece hava almak için çıktım, sonra fark etmeden seyre dalmışım." dedim normal bir sesle. Sıkıntıyla baktı.

"Bu kermen arkadaşımı benden çaldı!" diye hayıflandı. Sırıttım.

"Hep bunu istememiş miydin? Önemli yerlerde olmamı?"dedim ona gülümseyerek bakarak. Suratı asıktı ama çocuklar gibi.

"Böyle olmasaydı keşke..." dedi festivale bakarak. Birkaç saniye sessiz kaldı, sonra bozan o oldu.
"Ama buradan izlemekte keyifliymiş, hak verdim." dedi sırıtarak. Gülümsedim.

"Öyledir." dedim. Ama inadından vazgeçmediği yüzünden okunuyordu.

"Yine de... 12 yıl boyunca hiçbir etkinliğe katılmadın. Sosyalleşmen lazım." dedi üzgün bir sesle. "Eski Daphe'yi özlemiyor değilim." dedi çaresiz bir tonda.

Soylular 2 : Zaman Döngüleri Where stories live. Discover now