1×5.B

30 21 0
                                    

Medya: Kara Lord Dominic

~Lordlar~


"İyi ama bunu kim yapmış olabilir?" diye sordu Stella. Liderler bu konuyu uzun uzadıya konuşurken lordlar sadece bize bakıp mimikleriyle konuşuyordu.

"Opia'nın gizli yerini sadece ben, baş yardımcılar ve liderler biliyor. Birde birkaç görevli." dedim sonunda sesimi çıkartarak.

"İçimizde yine bir hain mi var yani?" Josef hafif alaylı öfkeli sesle araya girdi. Kaşları çatıktı.

"Artık her şeyi beklerim." Sabrina omuz silkti.

"Saklamak için uygun yer bulduğunuzu söylediniz." dedi lordlardan biri konuşarak. Bu Kara Lord'tu. Duygudan esir gözlerle, kararlılıkla bana bakıyordu. Birden konuşunca afallamıştım ve sadece başımı sallayabilmiştim. Sonra istemsiz, çelimsiz bir ses dudaklarımın arasından çıkmıştı.

"Evet ama..." Aniden sustum. Tek kaşını kaldırdı, ne der gibi. Sadece yutkundum. Birkaç saniye sonra sesim çıkmıştı.

"Burada paylaşamam." dediğimde ne demek istediğimi anlayarak başını salladı. Ve sonra buradaki herkes ne demek istediğimi anladı. Sinirlenen Josef hemen araya girdi.

"Sen şimdi bize güvenilmez biri mi demek istiyorsun?" Elini masaya art ardına kapı tıklatır gibi vurdu.

Kaşlarımı çattım. "Ben öyle bir şey demedim Bay Josef."

"Dediklerinden başka ne anlam çıkartabilirim?" dedi ve ben konuşacakken o tekrar konuştu. "Zaten 3 yıl içinde lider olan bir kişiden ne beklenirdi ki? Daha grup çalışması nedir onu bile bilmiyorsundur. Senin gibi küçükler her şeyi kendi fikriyle çözebileceğini inanıyor ama bu böyle yürümüyor Küçük Opia Lideri!" dediğinde herkes bana baktı. Kınayan gözler, acıyan gözler, Bay Josef'in söylediği sözleri destekleyen gözler gördüm. Babamı gördüğümde ise üzülerek bana baktığını gördüm. Yine de dik duruşumu bozmadım. Boğazımı temizledim emin konuşabilmek için. Karşımda kim olursa olsun gururum hiçbir şeyden önemli değildi.

"Haklısınız bu işler böyle yürümüyor fakat sizin bildiğiniz şekilde de yürümüyor Bay Josef. Devrim atladı, her şey değişti. Tıpkı kuralların değiştiği gibi. Herkesin birbirine karşı davranış açısı değiştiği gibi. Küçüklerin, büyüklerden cesurca ve akıllıca savaşıp davrandığı gibi. Eğer küçük veya büyüklüğe takılırsak hep aynı olduğumuz yerde durmaya devam ederiz. Herkes karşısındakini kendisi gibi görürmüş. Demek ki siz benim yaşımda olsanız liderlik yapamayacağınızı düşünürmüşsünüz ve hâlâ bu düşünceler devam ediyor gibi. Ama şunu bilin ben siz değil, Daphe'yim." dedim ve bir solukta bitirdim.

Josef kaşlarını çattı, az önceki gözler iki çeşit bir duyguyla yer değiştirdi. Şaşkınlık ve gurur. Sonra bir daha konuşmadı. Yanımda olan Stella, biraz daha bana yaklaşıp "Böyle konuşunca senden korkuyorum," Gülümsedi. Hafifçe güldüm. Sonra ise Kara Lord araya girdi.

"O zaman bize gösterin." dedi. Onlar gidecekken hemen Bay Albert'ın yanına gittim. Şaşkınlıkla açılmış gözlerle bana baktı. "N'oldu?" dedi fısıltı gibi çıkan sesi.

"Sizde gelin." Gözlerim birkaç saniye odanın içinde gezindiğinde Bay Josef'in sorgucu ve öfkeli gözleriyle denk gelmiştim. Yutkundum ve umursamadım.

"Sizin de gelmenize ihtiyacım var Bay Albert."

"Ama neden?" dediğinde sadece şunu söyledim. "Bunu yolda size açıklayacağım." dedim ve lordlar ile beraber dört kişi Kermen'den çıktık.

Soylular 2 : Zaman Döngüleri Where stories live. Discover now