1×2.B

39 24 3
                                    

Medya: Daphe💘💘

~Anlaşma~

Liderler, Kermende toplanmıştı, tabii babam hariç...
Bize geç geleceğini söylemişti.

Mektubu tekrar tekrar her lider okumuştu. Kayıp Soylar'ı pek bilmiyorduk, nasıl biriydiler veya ne tür güçlere sahiptiler, bilmiyorduk. Asıl endişelendiren de buydu zaten, buraya gelecekti ve neler yapabileceğini bilmiyorduk.

"Bence onaylamalıyız."dedi Peri Lideri Stella. Kurt Lideri eliyle sertçe masayı vurdu, masadan ses çıkmıştı ve yankıları odanın içinde gezinmişti.

"Hemen mi? Savunmasız şekilde mi!" diye öfkeyle konuştu Kurt Lideri Josef. Stella da bunun üzerine sinirlendi.

"Fikrini söylemeden önce sesinizin tonunu ayarlayın." dedi Stella katı sesle. Kaşları çatılmıştı.

"Tartışmayı kesebilir misiniz?" dedi Melek Lideri araya sert sesiyle girerek. Odanın içini huzursuzlukla kaplayan sert sesler, uyarıcı ses tonuyla karşılaşınca susmuştu.

"Ne yapacağız o zaman? Söyleyin." Josef sinirliydi.

"Kayıp Soy Kralı'nın bu mektubu göndermesinin bir amacı olmalı Bay Josef." dedi Bay Albert yaşlı ve yumuşak sesiyle buradaki herkesin dikkatini çekerek. Josef ona baktı.

"Dediklerimde haklıyım." dedi Josef emin sesle. Ama Bay Albert'a karşı yumuşaktı. Buradaki herkes sebepsizce Bay Albert'ı çok seviyordu. En katımız bile...

Bay Albert hafifçe gülümsedi. "Biliyorum, biliyorum." dedi elini yavaşça onun omzuna koyarak. "Ancak mektubu haftalardır burada tutuyoruz ve bir cevap vermeliyiz. Görüşmek istiyor, onun herhangi bir şey yapabileceğini sanmıyorum." dedi Bay Albert emin sesle. Sesinin arkasında bu eminliği destekleyen bir şey vardı sanki. Lakin o neydi bilmiyordum.

Josef iç çekti ve sesi normale düştü. "Peki." dedi sadece.

"Bay Albert biz ne yazacağız?" diye sordu Sabrina.

"Onu Lordlar ile ben halledeceğim Sabrina. Sadece George'un gelmesini bekliyorum." dedi Bay Albert.

🪐

Liderler bu konuşmayı yaptıktan sonra dağılmıştı. Karanlık göğe iyice çökmüş, yıldızları sonsuzluğun üzerine sermiş, herkese farklı bir anlam veren ayı bugün daha parlak hâliyle sunmuştu. Odamın penceresinden eski günlerde olduğu gibi hayranlıkla bu manzaraya bakıyordum. Balkona çıktım ve soğuk taş çitlere dayadım dirseklerimi. Aklımdan çıkarmayı beceremediğim geçmişi unutmak bana ceza olmuştu. Her şey bana eski ve güzel anıları hatırlatıyordu.

"4. kişi kim acaba..?"

"Daphe çık o odadan, yoksa kapıyı kıracağım!"

"Sonsuza kadar dost..."

Beynimin içinde yankılanan sesler, gözlerimi kapamamı sağladı ve her şeyi o karanlık ve sonsuzluğun içinde hayal ettim, hatırladım. Herkesi... Her gülüşü... Her duyguyu... Her anı...

Ve son on iki yılda onların burada olmayaşını...

Sonra kulaklarımda o söz yine yankılandı. Eski olduğu kadar da unutulmazdı. Bu söz kalbimde en canlı tutabildiğim tek cümleydi.

Soylular 2 : Zaman Döngüleri Where stories live. Discover now