GİRİŞ

76 29 7
                                    

  Gerçeklerin saklı durmadığı bir evrende yaşıyorduk, buna hepimiz aşikârdık. Ne kadar gizli tutmaya çalışırsak çalışalım, gerçek bir gün kendini gösteriyordu ve yük gibi üzerimize çöküyordu, biriktirdiğimiz tüm yalanlar. Herkesin gözünü boyadığımız yalan rengi, gerçek uğrayınca birden yıkanıyordu ve sinirli gözler açığa çıkıyordu. Bunca zaman gizi tuttuğumuz her şey aslında bizi kurtarmıyordu. Sadece zaman kazanmamıza yardım ediyordu. Ve gerçek öyle bir zamanda ortaya çıkıyordu ki, herkesi derin mutlak bir çukura sürüyordu.

☄️☄️☄️

900 Yıl Önce

"Bırak beni,"diye gülümseyerek bağırdı genç vampir kız.

"Hayır! Bana o resmin hesabını vereceksiniz küçük vampir!"diye alayla bağırdı melek oğlan.

Vampir kız ağaçların arasından, onu yakalamaya çalışan melekten kaçmaya çalışıyordu. Vampir kız, iri gövdeli bir ağacın arkasına saklandı. Birkaç dakika orada bekledi. Bir ses veya herhangi bir hareket olmayınca kafasının yarısını ağaçtan çıkardı. Ortalıkta meleği göremiyordu. Kaşlarını çattı şüpheyle, sonra ağacın arkasından çıktı. Gözleri meleği aradı,

"Darell!"diye bağırdı vampir kız. Ama Darell'den herhangi bir yanıt gelmemişti. Gitmiş miydi acaba?

"Bunu yapacağını biliyordum, oyunbozan!"diye sızlanarak bağırdı. "Oyunbozanın tekisin,"dedi vampir kız tekrar sızlanarak. Derken birden üstüne bir şey düştü. Aslında bir şey değil, birisi
... Ve vücudunu çift kol sardı. Kendi bedenin üstüne denk gelecek biçimde yuvarlandı.

"Senin oyunbozanın olmayı seviyorum, Prenses Edna."dedi Darell cezbedici bir sesle. Yan sırıtışı hemen yüzünde yayılmıştı. Edna kaşlarını çattı,

"Beni niye sürekli kızdırmaya çalışıyorsunuz Sayen Meleğinin kardeşi?"diye sordu Edna hesap soran sesiyle.

"Çünkü o zaman çok tatlı oluyorsunuz, Prenses Edna. Tatlı yüzünüzü görmek için her gün ne kadar can attığımı bilemezsiniz, "dedi Darell samimi sesle. Yeşil gözleri Edna'nın siyah gözlerinde gezindi. Siyah gözlerin en derin noktasına girdi yine. O gözlere her zaman bakmak, Darell'a huzur veriyordu.

Edna, Darell'ın sözleri üzerine kendini bir an için her şeyden soyutlamıştı. Darell ile uzun zamandan beri arkadaştı, her zaman kendisine karşı iltifatlarda bulunurdu. Ama ilk kez, bir itirafta bulunmuştu. Tatlı yüzünü görmek için ne kadar can attığını söylemişti. Edna kalbinde kıpırtıların oluştuğunu hissetti, sanki kelebekler uçuyordu. Neden böyle hissettiğini anlayamadı ama bu his çok güzeldi. Sonsuza kadar böyle kalsalar olmaz mıydı?

"Sizi öpebilir miyim Prenses Edna?"diye sordu Darell kısık sesle. Sesinde tedirginlik sezilmişti.

Edna'nın gözleri, bu istek üzerine kocaman açılmıştı. Ne demeliydi? Buna engel olmaya çalışan kuralları dinlemeli miydi, yoksa kalbinin verdiği huzura karşılık mı vermeliydi? Kuralları umursamadı, ortadaki buzdan yapılmış engelleri kırarak isteğine karşılık verdi. Dudakları, Darell'ın dudaklarına yaklaştı, artık arada mesafe kalmamıştı. İkisi de öpücüklerin etkisinde kalmıştı. Darell, Edna'nın başını tuttu hafifçe ve üstüne geldi. İlk başlarda hafif olan öpücükleri, Darell'ın düştüğü hırs ile gittikçe tutkulu olmaya başlamıştı. Edna, Darell'ın yanaklarını tuttu ve o da tutkuyla öpücüklere karşılık verdi. Edna'nın bir eli, Darell'ın gövdesinde gezinmeye başlamıştı. Darell ise bir eliyle Edna'nın sırtını kavramıştı. Diğer eli ise Edna'nın gecenin siyahını almış saçlarında gezinmeye başlamıştı. Darell, büyük, beyaz kanatlarıyla beraber hem onun, hem de kendi vücudunu gizlemişti. Edna daha fazla dayanamadı ve Darell'ın giydiği beyaz tişörtü üstünden çıkarmaya çalıştı. Fakat adım sesleri duyulunca ikiside şokla öpüşmeyi kestiler. Birbirlerine baktılar, aceleyle bu pozisyondan ayrılmaya çalıştılar. Etrafa bakındıklarında herhangi biri yoktu. Darell utangaç bir ifadeyle baktı,

"Özür dilerim, Prenses Edna ben-"derken Edna yarıda böldü keyifli sesiyle.

"Lütfen özür dileme Darell."dedi Darell'a yaklaşarak. Yüzleri birbirine çok yakındı. "Lütfen bana artık ismimle hitap et Darell. Prenses Edna'n olmak istemiyorum. Edna'n olmak istiyorum. Benim Darell'ım olmanı istiyorum."dedi hüzüne bürünmüş gözlerle. Başını öne eğdi Edna. Uzun zamandan beri Darell'a karşı bir şeyler hissettiğini biliyordu ama emin değildi lakin az önceki şeye kadar. Bunu artık içinde tutamazdı.

Darell şaşkınlıkla karşısındaki kıza baktı. Yüzüne samimi bir gülüş yerleşti. "Ben zaten senin Darell'ınım, Prenses Edna."dedi elinin birisini Edna'nın yanağına götürerek. "Sen en başından beri, benim geceleri hep aradığım yıldızsın." Edna şaşkınlıkla Darell'a baktı, "Ama aslında gece, o yıldızı aramama gerek yokmuş. O yıldız hep gözlerinin içindeymiş."dedi duygu barındıran bir sesle. "Ama bir gerçek var sevgili Edna. Senin gözlerin yıldızlardan daha fazla parlıyor. Benim kalbimi, alevlere tutuşturacak kadar parlak hem de. Lütfen kalbimi hor gör,"dedi saygıyla. Edna hâlâ şaşkın bakışlarını Darell'ın üzerinden çekmiyordu. Darell'ın dediği şeyler kulağında yankılanmaya başlamıştı, o cümleler ne kadar güzeldi öyle. Sanki baharı getirmişti. Gökten renkli çiçek yaprakları dökülmeye başlamıştı sanki. Kalbi şu an kan yerine, aşk pompalıyordu. Darell'ın yeşil gözlerine baktığında kendini başka bir evrende hissettmişti.

Âşık olduğun kişiye baktığında kendini  başka bir evrende hissedebilir miydin ki?
Hissediliyormuş...

"Darell..."dedi Edna ne diyeceğini bilemeyerek.

Darell, işaret parmağı ile nazikçe Edna'nın dudaklarını kapattı konuşmaması için. "Lütfen kendini yorma sevgili Edna'm. Lütfen soru sorma. Sadece enerjimi hisset ve kalbim neler söylüyor, dinle. Ben seninkini dinledim, kalbinin her atışını dinledim. Ve şunu söylüyorum, seni en yüce yıldızıma bahşediyorum." Darell'ın son sözleri, Edna'nın kalbini okşamıştı. Kendini onun kalbinde bulmuştu. Aşk böyle bir şey miydi yoksa?

Darell, Edna'nın elini öptü nazikçe. "Akşamki davette görüşürüz, sevgili Edna'm. Sizi görmek için gözlerim can atıyor olacak. Lütfen kendinizi o partide geciktirmeyin ve bu yeşil gözleri yormayın."dedi ve Edna'nın başını öperek yanından yavaşça uzaklaştı.

Az önce Edna neler yaşamıştı öyle? Bunca zaman sevdiği erkekten böyle sözler duymak onu ne kadar güzel hissettirmişti. Darell sanki onun kalbinin etrafına yıldızlar yerleştirmişti. 

Soylular 2 : Zaman Döngüleri Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ