[2]*Sıkıştırılma*

10K 264 160
                                    

Son dersdi. Bu zamana kadar sınıftan hiç çıkmamıştım. Çağan ve çetesi beni her an sıkıştırıp türlü türlü işkenceler ede bilirdiler. Zaten bu zamana kadarda Çağan gözünü benden hiç ayırmamıştı. Çok korkuyordum ve onun bakışları beni iyice geriyordu. Zilin çalmasına az kalmıştı. Şuan çok şiddetli dercede lavaboya ihtiyacım vardı. Artık dayanamıyordum. Ve en sonunda elimi kaldırdım.

"Ne istiyorsun Tuana naz?" Hoca dediğinde ayağa kalktım.

"Hocam lavaboya gidebilirmiyim? Çok acil!" Dedim. Hoca "git" dediğinde, hiç düşünmeden hızla sınıftan çıktım.

Hızla lavoboya doğru adeta koştum. Geldiğimde tuvaletin birine girdim. Biraz daha geç gelseydim sonu çok kötü biterdi.
Tanrım! Zil çaldı. Çabuk olmalıydım.

Hemen işimi bitirdim ve tuvaletdem çıktım. Ellerimi çabucak yıkamaya başladım. Yıkadıktan sonra ellerimi kuruttum. Ve hızla lavabodan çıktım. Sınıfa doğru koşmaya başladım.

Sınıfın önüne geldiğimde direk hiç düşünmeden içeri girdim. Ve adeta bir dehşetle karşılaştım. Tanrım! Çağan burdaydı ve sırıtarak bana bakıyordu!.

Korkuyla arkamı döndüğümde çetesini gördüm. Onlarda pişkince sırıtıyordu. Ve aynı zamanda kapının önünde durmuştular. Bu demek oluyordu ki hiç biryere gidemem.

Önüme dönüp korkuyla Çağana baktım. Bir tane sıranın üzerinde oturmuştu. kravatını gevşetmişti. Gömleğinin bir kaç düğmesi açıktı. Kıvırcık saçları dağınıktı ve gözünün önüne dökülüyordu. Aşırı yakışıklı ve çapkın görünüyordu. Onun bu haline bakıp yutkundum..

Çağan sıradan indi ve üzerime yerimeye başladı. Arkaya doğru gitmek istedim ama, arkamda çetesi duruyordu. Çağan artık çok yaklaşmıştı.

Hemen kaçmak için yeltendiğimde beni kolumdan yakaladı. Çekmeye çalıştım ama olmuyordu. Beni kendine çekmişti. Ve ellerini belime dolamıştı. Çok yakındık. Ve kalbim çok hızlı çarpıyordu. Anlayamıyordum. Heycandan mı? Korkudan mı?...

Çağan iyice bana yaklaşmış dibime girmişti. Ve sırıtıyordu. Okulda hiç kimse yoktu. Bana her an birşey yapabilirdi. Onu göğüsünde ittirmeye başladım.

"Bırak beni! Ne istiyorsunuz benden!?" Dedim onu ittirerek. Arkadan gülüşme sesleri geldi. Çağan beni dinlemeyip belimdeki ellerini sıkılaştırdı. Yapışık ikizler gibiydik. Baş parmağını belimde gezdirmeye başladı.

Onu ittirmeye çalışıyordum ama nafile sadece ona sürtünüyordum. Bu halimiz sanki Çağanın hoşuna gitmiş gibiydi. Burdan bakınca azdığı belli oluyordu.

"Çağan.. lütfen bak yalvarırım bırak beni! Lütfen.." dedim yalvaran gözlerle ona bakıyordum. Nafile Çağan dinlemiyordu.

Birden belimdeki elini yavaşça kalçama indirmeye başladığında korkum iyice artmıştı. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Çağan! Çek o elini!" Dedim sinirle. Benim sinirimin aksine kahkaha attı. İttirmeye yeltendiğimde yine ona sürtünmüştüm.

"Hey! Tuana ordamısın!?" Duyduğum sesle gözlerim parlamıştı.

"Alisa! Burdayım!" Diye bağırdım. Alisa içeri girmeye yeltendiğinde Çağan beni bırakmıştı. Hemen eşyalarımı toplayıp çantamı aldım. Bu sırada Alisa içeriye gildi.

"Noluyor burda?" Alisa dediğinde hemenona yaklaştım. Kolundan tutup onu hemen sınıftan çıkardım. Hızlıca onu çekiştirdim. Ve sonunda okuldan çıkmıştık.

Tanrım! Alisaya borçluydum. O olmasa o adi herif kim bilir bana be yapardı. Alisa bana bakıyordu.

"Tuana iyimisin? Yoksa yinemi?.." Alisa dediğinde kafamı salladım. Alisa Çağanın bana yaptığı zorbalıkların farkındaydı.

"Yeter artık! O haddini çok aştı! Ne yani illa müdüre mi gitmeliyiz!?" Dedi sinirle. Alisayı sakinleştirmek amacıyal kolundan tuttum.

"Alisa sakin ol. Ve sakın kimseye birşey söyleme." Dedim. Alisa bana döndü.

"Ama Tuana-" derken sözünü kestim.

"Alisa lütfen.." dediğimde kafasını salladı ve önüne döndü. Ve ondan sonra ikimizde evimizin yolunu tuttuk...

Takıntılı ZorbamWhere stories live. Discover now