Takıntılı Zorbam

[33]*Kaza?*

Alisadan:
Sabah gözlerimi açtığımda görüş alanıma yatakta yüz üstü uzanmış, saçları yüzüne dökülmüş, dünya yansa umrunda olmayacak Tuana girmişti. "Hiç birşey umrumda değil" havası veriyordu.
Yattığım yer yatağında dirseklerimden destek alarak dikleştim. Gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Saate baktığımda saat sabahın 10-du. Tuanaya kısa bakış attım uyanmaya pek bir niyeti yok gibiydi. Ehh dün gece yorulmuştu tabi.
Dün gece Tuanayı Çağanı birlikte yakalamıştım.
Gece Tuana çok içmişti. Sarhoş haliyle evin arka çıkışına ilerlemişti. Peşinden gittiğim anda birisine çarpıp geri sendelemiştim. Zaman kaybından Tuanaya yetişememiştim. Ama sonunda yanına ulaştığımda Çağanla deli gibi öpüşürken gördüm. O an şaşırmıştım. Ve "ne yapıyorsunuz siz!?" Diyebilmiştim. Dediğim an ikiside geri çekilmişti. Ama Tuana fazla içtiği için bayılmış, Çağanın kollarında sızıp kalmıştı.
Çağanı bir süre azarladıktan sonra Tuanayı bize getirmiştim. Onu o halde eve gönderemezdim. Ve sonuç şuan bizdeyiz.
Yer yatağından kalktım ve duş almak için banyoya girdim.
20 dakika sonra banyodan çıktım. Saçlarım ıslaktı.
Tuana hala uyuyordu. Yanına yaklaştım ve onu dürtmeye başladım.

"Tuana! Tuana! Hadi kalk!" Dedim. Gözlerini yavaştan açtı. Beni gördüğünde yüzünde şaşkınlık belirdi. Ardından hemen hızla gözlerini açıp yatakta oturdu.

"Nerdeyim ben?" Dedi panikle.

"Korkma. Bizdesin." Dedim.

"Ama nasıl?" Diye sorduğunda. Arkamı döndüm ve dolabıma ilerledim. Dolabtan yeni aldığım ve kullanmadığım iç çamaşırımı ve bebek mavisi cropumla, açık jean pantolunumu aldım.
Geri yatağa, Tuanaya döndüm. Elimdeki leri onun eline tutuşturdum.

"Hadi git banyo yap ve kendine gel merak etme herşeyi anlatıcam. Anlamsız gözlerle bana baktı ve kafasını sallayıp yataktan kalkıp, banyoya ilerledi.
O banyoya girdikten sonra ıslak saçlarımı kuruttum. Ardından etrafı toparladım. Ve odadan çıktım. Mutfağa girdiğimde kahvaltı masasıyla karşılaştım.

"Günaydın" dedi annem. Karşılık olarak bende "günaydın" diyip masaya oturdum.

"Dün gece yorulmuş olmalısınız" dedi. Evet Tuananin bizde olduğundan haberi vardı. Birşey demeyip kafamla onayladım.
Bu zaman ortama Tuana dahil oldu. Annemi gördüğünden zorla gülümsedi.

"Günaydın Ceylan teyze" dediğinde annem de gülümsedi.

"Günaydın kızım. Hadi sofraya geç de kahvaltınız yapın" dedi annem. Tuana kafasını salladı ve masaya karşıma oturdu. Gözlerini bana diktiğinde sessizce yutkundum.

"Alisa benim işim var kızım. Siz burda kahvaltınızı yapın yavrum" dedi annem. Kafamı salladığımda mutfaktan çıktı.

"Alisa ne oluyor? Neden burdayım?"diye Tuana sorduğunda ona döndüm. Elime çatalımı aldım ve peynire batırdım.

"Kahvaltını yapmadan birşey anlatmam" dedim ve peyniri ağzıma attım. Birşey demedi ve karşısında ki kahvaltıya başını çevirdi.

"Dün gece çok içmiştin" dedim birden kahvaltının ortasında. Bakışları anında bana döndü.

"Sarhoş bir şekilde arka çıkışa doğru ilerlemeye başladın" dedim. Pür dikkat beni dinliyordu.

"Başına bir şey gelmesin diye peşine takıldım. Ama birine çarptığım için gözden kaybolmuştun. Sonra hemen vakit kaybetmeden arkandan geldim ve sen.." diyip durmuştum. Gerisini nasıl söyleyeceğimi kafamda kurmaya başlamıştım.

"Ve ben ne Alisa?" Diye Tuana sorduğunda bakışlarımı tabaktan çevirip ona döndüm.

"Sen.." dedim çekinerek. Nasıl söyleyecektim ki şimdi?