[31]*Takıntılı*

2.4K 161 35
                                    

Çağandan
Ferhatı benzettiğim için annem beni disipline göndermişti. Üstüne evde de ceza almıştım. Haftasonu evden dışarı çıkmama cezası. Tamam abartmış olabilirim. Ama pişman değilim.
Sözde ayrıldığımız 1 hafta bile olmamış, Ferhat Tuananın yanına uçmuşdu. Ayıran olmasaydı Ferhatı kimse elimden alamicaktı. Neyse. Gelecek sefere artık..

Karşımda bankta oturan Melisi görünce ona doğru ilerledim.
Beni görünce gülümsedi ve ayağa kalktı.
"Hoşgeldin!" Dedi. Ama tepki vermeyip direk banka oturdum. Melis bozulsada belli etmedi ve yanıma oturdu. Fazla yakın olduğu için ondan biraz uzaklaştım. Melis gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Nefesimi verdim.

"Ee? Niye çağırdın beni buraya?" Dedim, çünkü artık sıkılmaya başlıyordum.

"Konuşmak için" dedi sözde masum ifadeyle. Tek kaşımı kaldırdım.

"Neyi konuşucaz?" Diye sordum. Aslında biliyorumda, ama yüz vermemek en iyisi.

"Çağan öncelikle söylemek istiyorum ki, ben seni gerçekten hala çok seviyorum. Ciddiyim. Evet bir anda çıkıp gittim. Ama mecburdum-"

"Yeter Melis!" Dedim sözünü keserek.

"Ben bu sözleri ezber biliyorum!. Çeneni yormana gerek yok!" Dedim hiddetle. Gözleri doldu. Nefesimi verdim. Ayağa kalktım ve önüne geçtim.

"Bak, ayrıldık biz. İlişkimiz bitti. İlişkimizi sen bitirdin! Şimdi burda ağlamanın ne anlamı var?" Dedim. Zaten çok doluydum. Partlamamak için kendimi yeterince de tutmuştum.

"Ama Çağan.. peki geçmişimiz?. Yaşadığımız onca an? Biz bir birimizi çok seviyorduk Çağan. Kolay mı hepsini bir anda silip atmak?" dedi alttan bana bakarak.

"Onu sana sormalı Melis. Doğrusu bakınca kilometrelerce mesafe geçmişimizi, anılarımızı silip atmaya yetermiş" dedim. Bir anda ayağa kalktı.

"Neden anlamıyorsun Çağan!? Babamın işi yüzünden gitmek zorunda kaldım!" Dedi dolu gözleriyle ve sinirli ses tonuyla. Etrafta bizden başkası olmaması şanstı.

"Bu yeterli bir sebep değil Melis! İlişkimizi devam ettirebilirdik! Her gün konuşa bilirdik! Bunun için imkanlarımız vardı! Hatta senin yanınada gelebilirdim!. Ama sen bunu istemedin. Direk ayrılmayı seçtin!. Şimdi gelmiş ilişkimizi devam ettirelim diyorsun!" Diye sesimi yükselttim. Artık dayanamıyordum. Gözünden bir damla yaş düştü.

"Seni seviyorum diyorsun, gel devam edelim diyorsun. Peki benim ağlamaktan canımın çıktığı gecelerim? Kırılan kalbim? Mahvolan hayellerim?. Hiç mi düşünüyorsun bunları. Bu mu senin bana karşı sevgin?" Dedim ses tonum düşmüştü. O anları hiç bir zaman unutamicaktım..
Dediklerim karşısında Melis birşey diyememişti.

"Bitti Melis, bitti" dedim. Arkamı döndüm gideceğim sırada duyduğum şeylerle durdum.

"Benim o kızdan ne farkım var Çağan?. Oda ilişkinizi bitirdi. Ama sen hala onun peşinden koşuyorsun!. Onda olup, bende olmayan şey ne?" Dedi arkamdan. Hafif gülümsedim.

"Sen, bana seni unutduramadın. Ama o seni bana unutdurdu" dedim ve durdum ardından devam ettim.

"O kız benim herşeyim, sense benim hiçbirşeyimsin" dedim en son. Ve oradan uzaklaşmaya başladım..

Ciddiyim o kız benim herşeyim..

***

Takıntım:
Allah'ın belası!
Niye daldın lan Ferhata!
Manyak herif!

Şerefsiz:
Oo bakıyorum da engeli kaldırmışsınız.
Ve durduran olmasaydı o piçi öldürecektim.

Takıntım:
Doğru konuş!

Şerefsiz:
Hayırdır?
Ferhatı korumlar falan
Ne iş?

Takıntım:
Neden Ferhata daldın?
Senin sorunun ne?

Şerefsiz:
O piç kurusu!
Sözde senin bitirdiğinde ilişkimizin(!)
Üzerinden 1 hafta bile geçmeden sana çıkma teklifi etmiş.
Bence bu sebep yeter de artar bence ha?

Takıntım:
Bundan sanane!?
Sana mı düştü bu işe karışmak!

Şerefsiz:
Evet! O yüzsüz herif
Ne hakla sana çıkma teklifi ediyor!?
Neyse..
En azından reddettin de
Hala yaşıyor.

Takıntım:
İstersem o teklifi kabul edebilirim bunu biliyorsun demi?

Şerefsiz:
Yapamazsın.

Takıntım:
Ne hakla hayatıma karışıyorsun?
Ya da sen hala hangi yüzle benimle böyle konuşuyorsun!
Hatta biliyormusun?
O teklifi kabul edicem!
En azından Ferhat senin gibi zorba değil
Ve aynı zamanda çok iyi birisi!

Şerefsiz:
Yapamazsın..
Çünkü onu sevmiyorsun.

Takıntım:
Nasıl bu kadar emin olabiliryorsun bay çok bilmiş!?

Şerefsiz:
Eğer seviyor olsaydın en başta kabul ederdin.

Takıntım:
Yinede bu kabul etmeyeceğim gerçeğini değiştirmez.

Şerefsiz:
Şuan bunu inadına yapıyorsun
Ama yapmazsın..
Çünkü yaparsan pişman olursun:)

Takıntım:
Senin gibi biri olmadığı için pişman olmam merak etme.

Şerefsiz:
O anlamda değil
Eğer teklifi kabul edersen
Ferhatın hayatını cehenneme çeviririm
Ona öyle şeyler yaparım ki,
Bütün okulu ona düşman ederim
Sadece bununlada kalmam.
Eğitim hayatını bitiririm.
Biliyorsun bunu yaparım

Takıntım:
Sen tam bir canavarsın!
Senden iğreniyorum!

Şerefsiz:
Ee herşey sana kalmış.

Takıntım:
Sıçtığın hayatıma, daha ne kadar sıçmayı düşünüyorsun!?
Uzak dur benden!

Şerefsiz:
Neden? Oysaki ben sana hala çok aşığım
İki dakika aklımdan çıkmıyorsun
Delirecek gibi oluyorum.
Sana fazlasıyla ihtiyaç duyuyorum.

Takıntım:
Sen takıntılısın!

Şerefsiz:
Seni fazlasıyla özlüyorum..
Sadece seni değil
Kokunu, saçlarını, gözlerini, dudaklarını..
Saçımda gezinen parmaklarını bile özlüyorum..
Allahtan fotoğrafların var..
Şimdilik onlarla yetiniyorum
Çok güzelsin:)

Takıntım:
Siktir git! Sapık herif!

"Şerefsiz" kişisini engellediniz



Yazım yanlışları için özür dilerim
Yeni bölüm 80 oyda
Kalın sağlıcakla!



Takıntılı ZorbamWhere stories live. Discover now