Takıntılı Zorbam

[16]*En baştan*

Alisayı gördüğüm de hemen hızlıca yanına ilerledim. Benim geldiğimi farketmiş olucak ki kafasını bana çevirdi.

"Günaydın!" Dedim neşeli sesimle.

"Sanada" dedi ve önüne dönüp gitmeye başladı. Arkasından şaşkınca baktım. Sonra aklıma Alisanın bana tripli olduğu geldi.

Hemen yanına koştum. Aniden koluna girdim. Böyle birşey beklemiyormuşcasına bir an bana baktı. Sonra önüne döndü.

"Hadi ama Alisa! Çokta önemli birşey değil" dedim. Alisanın trip atmasının sebebi ona Çağanın bana yaptıklarını anlatmadığım içindi. Ama oldu bitti gitti. Ne anlamı var ki?

"Önemli birşey değilmi!? Tuana şaka mı yapıyorsun! O çocuk sana türlü türlü şeyler yapmış ama ban söylemedin!" Dedi. Ve önüne döndü

"Hata bende! Sana zorbalık yaptığını biliyordum! Ama bu kadar manyak olacağını hiç düşünmemiştim!" Dedi. Kafamı omzuna koydum.

"Tamam özür dilerim. Hadi barışalım!" Dedim. Bana baktığında yavru köpek bakışları atıyordum. Göz devirdi. Ardından güldü.

"Tamam ama bir daha söylemezsen bozuşuruz" dediğinde kafamı salladım. Gülümsedi. Ardından sohbet etmeye başladık.

Zaten okulada gelmiştik. Bahçeye girdik. Kapıya doğru ilerlemeye başladık.

"Tuana konuşa bilirmiyiz?" Duyduğum sesle arkamı döndüm. Poyraz ve Akını gördüğümde olduğum yerde kaldım. Yutkundum.

" Söz veriyorum fazla vaktini almayacağız" Akın dediğinde ona döndüm. Ağzımı açıp birşey söyliyecektimki Alisa benden önce davrandı.

"Olmaz! Sizin sağınız solunuz belli değil!" Dedi Alisa. Alisanın kolundan tuttum. Anında kafasını bana çevirdi.

"Sen sınıfa git ben iki dakikaya geliyorum" dedim. İnkar edicektiki sözünü kestim.

"Merak etme birşey yapmazlar" dedim. Nefesini dışarı verdi ve mecbur kafasını salladı. Arkasını dönüp okula gitmeye başladı.

Akın, ben ve Poyrazla okulun sağ köşesine geçtik. İkiside mahçupca bana bakıyordu. Yutkundum. Kafamı dik tutarak onlara döndüm.

"Noldu? Ne konuşucaktınız?" Dedim.

"Çağan herşeyi itiraf ettiğinde bizde hocaya gidecektik.." dedi Akın ve devam etti.

"Ama Çağan bizi durdurdu. Bize suçumuz olmadığını ve herşeyi kendisinin yaptığını söyledi" dedi ve Poyraz söze girdi.

"Ama biz yinede kendimizi suçlu hissediyoruz. Evet yaptıklarımız doğru değildi. Ama Çağan bizim en iyi dostumuz" dedi ve durdu Poyraz.

"Çağanın sana olan takıntısını biliyorduk. Onu durdurmaya çalıştık. Ama bizi dinlemedi. Kafasını koydumu yapardı. Ama yinede.." dedi Akın. Ardından Poyrazla birbirlerine baktılar ve kafalarını eğdiler.

"Özür dileriz" dedi ikiside bir anda. Yutkundum. Aslında onların bir suçu yoktu. Şimdiye kadar Çağan ne yaptıysa kendisi yapmıştı. Akın ve Poyraz bu durumda ona yardım etmişti.

"Tuana!" Akın dediğinde ona döndüm. Hemen yanıma geldi ve arkama geçti.

"Hepsi Çağan ve Poyrazın suçu!" Dedi.

"İkiside beni tehtid ettiler! Yapmazsam beni öldüreceklerdi!"

"Ne diyorsun lan sen!" Diye Poyraz üstüne yeridi. Ama Akın hemen arkama sinmişti.

"Bak görüyorumusun!? Kuduz köpek gibi nasıl bakıyor!" Dedi Akın

"Akın seni öldürürüm!" Dedi Poyraz. Gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım.