32. Bölüm

4.3K 339 198
                                    

"Hadi Balım!" Kalkmak istemiyordum. İki haftadır iş ,okul ve alışveriş arasında mekik dokuyordum. Yorgun argın eve dönüp ders çalışmak zulüm gibiydi.

Bugün nişan ve dini nikah vardı. Sancakların uçağı iki kez rötar yediği için sevgili görümcemle hâlâ yüz yüze tanışamamıştım. İçimde büyük bir heyecan vardı ama sanırım hamladığım için her yerim ağrıyordu ve hareket edemiyordum.

"Kalkamıyorum!" diye seslendim içeriye.

"Ne demek kalkamıyorum?" Hanife teyze hızla odaya girdiğinde birisi homurdandı.

"Anne beş dakika daha!" Kaşlarımı çatarak sesin geldiği yöne baktığımda Duru'ya gördüm. Gülmeye başladığımda ikisi de bana şaşkınlıkla bakmaya başladı. "Anne bunları Sancak abiye söylemek yok, bak evde başımıza kalır yoksa." Sinirle üzerimden attım onu. Yere düştüğünde acıyla inledi.

"Hamladım sanmıştım Hanife teyze, kollarımı hareket ettiremedim. Meğerse bu davar kadar kızın üstüme çıkmış uyurken." Birkaç gündür eve gidince yemek yapmaya bile halim olmadığı için Hanife teyze onlarda kalmamı teklif etmişti ben de seve seve kabul etmiştim. Aslında dün gelebilselerdi Sancak ve Hilal bizim evde kalacaklardı ama gelememişlerdi. Bugün ikisi de orada hazırlanacaktı.

Nişan için tanıdık birisinden rica edip çok büyük olmayan bir kafe kapatmıştık. Biz bize olsak bile kalabalıktık. Sancak timindeki arkadaşlarını çağırmıştı, tim toplamda on iki kişiydi. Mahalleden tanıdığı birkaç kişiyi davet etmişti üzerinde emekleri olduğu için. Selçuk amcalar, Hanife teyzeler ve benim bir iki arkadaşım da işin içine girince eve sığamayacağımızı düşünmüştük.

Yatakta oturur pozisyona geldiğimde Hanife teyze ters ters kızına ve bana baktı.

"Sabah namazından sonra niye yattınız siz?"

"Anne benim iradem daha tam oturmadı ya, malum yeni başladım namaza. O yüzden de uyuyakalmış bulunmuşum."

"Kızım seni Balım'ı uyandır diye yolladım ya ben odaya."

"İşte iradem o sırada vardı. Balım'ın yanına gelince yavaş yavaş kırıldı ve sonunda kendimi Balım'ın kucağına bıraktım."

"Ben de diyorum rüyamda neden üzerime ayı düştü. Senmişsin meğerse."

"Ne dedin ne dedin?!"

"Hanife teyze kızına bir şey de beni öldürecek gibi bakıyor."

"Duru rahat dur!"

"Anne bana ayı dedi!"

"Hatunumu delirtmeyin!"

"Öyle olduğun içindir belki Duru!" Yavuz amcayla Murat abi aynı anda konuşunca güldüm.

"Baba hanımcılığını annemle baş başayken yap, abi sen de çok sağ ol yani baya seviyorsun beni."

"Bir sus Duru! Sabah sabah, bu da kafa yahu!" Murat abi söylenmeye devam ederken Duru homurdandı.

"Benim abim bozuk he, daha önde söylemiş miydim bunu?"

"Her gün zikir çeker gibi söylüyorsun 'canım' kardeşim."

"Aşık bana aşık, ondan hepsi."  Hanife teyze hemen kalkmamız için emir vererek odadan çıktığında Duru yerde yatmaya devam etti. O kadar konuştuktan sonra nasıl hâlâ uyuyabiliyordu? Ayağımın ucuyla karnını dürtükledim.

"Kızım ben bugün nişanlanıyorum kalksana!"

"Akşama halay çekeriz söz, şimdi müsaade et de uyuyayım birazcık."

Şimdi Biraz Uyu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin