35. Bölüm

4K 294 197
                                    

Bölüm başlamadan küçük bir şey rica edeceğim sizden, bölümler uzadıkça yorum sayısı azalıyor. Daha öncesinde hiç söylememiştim bunu hiçbir kitabımda ama bu kadar emek verdikten sonra ufak da olsa karşılığını almak isterim, umarım yanlış anlaşılmaz. 💛

Psikoloğun odasının önünde oturuyorduk Sancak ile birlikte. Hilal yaklaşık yirmi dakika önce odaya girmişti.

Gerginlikten salladığı dizinin üzerine elimi koydum.

"Sancak, sakinleşsen mi acaba?" Bakışları bana döndü.

"Bir şey olur mu?" Gülümseyerek elini tuttum.

"Hayatım, zaten normalde gidiyormuş psikoloğa, şu anda ekstra olan bir şey yok ki." Gözlerimi kıstım. "Sen biraz pimpirikli misin?" dedim kafası dağılsın diye. Cevap vermeden yine kapıya döndü.

"Niye çıkmadı? Yirmi sekiz dakika elli üç saniye oldu gireli." Şokla ona döndüm.

"Saydın mı?" Omuz silkti.

"Görevlerden alışkanlık oldu, stres anında falan sayıyorum." Aradan beş dakika daha geçtiğinde aklıma takılan soruyu sorma kararı aldım.

"Sen de görüşmek ister misin?" Başını ağırca bana çevirdi. "Demiştim ya çift terapisi diye, sen de istemiştin kendin için. İyi gelir belki." Arkasına yaslanıp başını geriye attığında elimi ensesine uzattım. Başını bana çevirdi.

"Sence görüşmeli miyim?"

"İyi gelir bence. Bazı şeyleri kendi içinde kapatmış olursun."

"Sen iyi geliyorsun bana, yetmez mi?"

"Aynı şey değil ki sevgilim, ben sana hep iyi gelirim ama bu farklı bir konu. Ben senin yaralarını sararım ama ilaçlar için reçete lazım." Başını omzuma yasladı.

"Şırnak'ta olduğum zamanlarda ne olacak? Göreve de gidiyorum.."

"Ona göre bir takvim ayarlarsınız, ayrıca online olarak da seans veriyor." dedim saçlarını okşarken. Boştu odanın önü, o yüzden bu kadar rahattık.

"Görüşeyim ben o zaman?" Başımı salladım.

"Görüş sen o zaman." Derin bir nefes verip kapıya döndü yeniden. Parmaklarıyla oynamaya başladım. "Sana verdiğim kitapları bitirdin mi?"

"Bitirdim." dedi bana dönerek.

"Beğendin mi?" Başını salladı.

"Adamı kendime benzettim biraz, tabii benden kat kat daha fazlaydı onun duvarları ama hayata bakış açımız aynıydı. İkimiz de sadece vatan uğuruna ölmek istiyorduk çünkü, başka bir aracımız yoktu." Bandajlı elimin üzerine tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. "Ama sonra sen girdin hayatıma, onunkine de Kardelen girdi.. Sadece ölüm için yaşamanın doğru olmadığını gösterdiniz bize, sadece Kara daha geç fark etti."

"Ben de Kardelen gibiydim çoğu noktada; daha içine kapanık, ağladığını kimseye belli etmeyen.. Sonra benim hayatıma sen girdin, onunkine Kara.. Asıl gücün Allah'tan geldiğini hatırlattınız-öğrettiniz bize, derdimizi ona anlatmamız gerektiğini hatırlattınız, sadece Kardelen daha geç fark etti."

Uzanıp yanağını öptüm.

"Teşekkür ederim.."

"Teşekkür ederim.." İkimiz de aynı anda fısıldadığımızda gülümsedi.

"Bazen öyle güzel gülüyorsun ki Sancak, istiyorum ki o anlarda zaman dursun. Ben yalnızca senin gülümsemeni izleyeyim." Hayran bakışlarla onu izlerken elini boynuma uzattı ve başımı göğsüne yasladı.

Şimdi Biraz Uyu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin