6 ❊ KIZ VE NEFRETİ

1.1K 140 33
                                    

🌒Ghost Nation, Unforgiven

RAMONA
KIZ VE NEFRETİ
YETMİŞ BİRİNCİ BÖLÜM
🐺

Gece çöktükçe, karanlığa sürüklendi renkler. Ertesi sabah tekrar süslenir, güneş batarken solarlardı. Benim için ise, saatler geçtikçe, renkler kayboldu. Bir lokma olsa bile besin değeri olan hiçbir şey almamam gerektiğini biliyordum ama gün içinde, iksirle birlikte üç lokma daha yemiştim.

Onlara söylemeye çalışmıştım. Kontrol edemediğimi. Zaten bir delilik içerisindeydim ama kurdum güçsüzdü. Şimdi ise az olsa da besin almıştı ve ben... Tamamen sıyırmıştım.

Hava karardığında, yüzleri ayırt edememeye başladım. Birileriyle konuştuğumu biliyordum, cevap veriyor ve hareket ediyordum ama hatırlamıyordum.

İstediğim tek bir şey vardı. O da Axel'i öldürmekti.

Tüm gün bekledim. En başta benimle kaldı. Okudu, arada konuşmaya çalıştı. Sonra koşuya çıktı sürüydü. Döndü, yemek getirdi ve tekrar okudu. Gece olduğunda ise tekrar koşuya çıktı ama tek başınaydı. Kendi deliliğini kontrol etme koşusu olmalıydı.

Ona kendi ellerimle zarar veremezdim. Birçok kez düşündüm. Bir şekilde, gizlice saldırabilsem ve beni engelleyemese de sürüdeydim. Görünmez bir duvar beni durdururdu.

Onun beni izlediği gibi, benim de onu izlediğimi fark etmedi.

Kurtları dinledim. Her birinin arada sırada zihinleriyle konuştuğunu duydum. Gizli odada olanları belirledim. Bir saat sürdü, dışarıda koştuğunu düşündüğüm Julius ve Aion'un da onlara katılması. Dinlenecekler, yarım saat sonra ormana döneceklerdi. Az bir zaman var demek oluyordu bu.

Odadan koridorlara çıktım. Işıklar loştu, bazı yerler karanlıktı hatta. Ürkütücü görünüyordu ama tehlike yoktu. Orada, güzel görünen ama tehlike yayan tek şey bendim.

Dinledim. Gözlerimi kapadım ve alabildiğimce derin bir nefes aldım. Akademideki öğrenci sayısı şu an altmış ikiydi. Bazılarının kokusu boğuk ve uzaktı. Bazıları ise netti ama hiçbiri koridorlarda değildi. Dışarıda bir tek Wallace vardı. O da avludaydı. Daha önce gitmediğim bir avluda.

Nefretim kokusunu takip etti.

Göz yaşlarımı kendim için kullanacağımı söylemiştim. Öyle de yaptım.

Wallace'ın kokusunu aldığım avluya çıkarken gözlerim dolu doluydu. Kazağımı hırpalayarak pantolonumun bir kısmını yırtmıştım. Tek bir şansım vardı, zamanım azdı.

Wallace'i tanımıyordum ama biliyordum. Birçok erkek kahraman olmaya meraklıydı. Bu onların suçu değildi. Ben de eskiden Axel'i kurtarıcım olarak görürdüm. Bunu düşünmeye, beni güvende hissettirmesine bayılırdım da.

Yükselme denemesi yapan Wallace uzaktan beni gördü. Hafifçe alçaldı, halimi fark ettiğinde gözlerinin ardına kadar açıldığını ve dalışa geçtini gördüm. "İsimsiz?" dedi sorar gibi ve tereddütle.

Ağzımı açtım, kapadım. Dudaklarımı titredi.

"Ne oluyor?"

KIZ VE ÖFKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin