24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu.
Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır.
Kaçış yok. Teslim olmak yok.
Oyuna hazır mısınız?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♪♫ - I know your secrets (feat. liv ash) - tommee profitt
''Hey, baksana Irithel.'' diye seslendi yaşlı adam. ''Getirdiğin tavşanlardan birisinin karnından iki tane bebek çıktı. Ne kadar tuhaf. Avladığın tavşan bir anneymiş ve ikiz bebekleri varmış. Biz de şişko bir tavşan olduğu için seviniyorduk.''
''Bunun garip bir tarafı yok Bay Ptreo. Yalnızca kaderleri kötü yazılmış bir çift bebek tavşan.'' diye yanıtladım adamı ancak kalbimin sızısını bastıramadım. İlk defa avladığım bir hayvan için üzüntü hissetmiştim o an. Bir aileyi oklarımla parçalamıştım ve tavernaya boş elle dönmememin gururu bir anda trajediye dönüşmüştü. Benim keyifle, hoplaya zıplaya yürüdüğüm patika onların ölüm yolu olmuştu.
Oysa ki o sabah ava çıkmak için ne kadar da heveslenmiştim. Güneş boynumu ısıtırken, gözlerimi parlatırken ne kadar da mutluydum. Sarı ışıkların aydınlattığı ıssız ormanda yürümek ve saklanmak kolaydı. Kimse bu kadar erken saatte geçmiyordu ormandan. Daha hayvanlar bile doğru düzgün ayılamamıştı. Ayağınıza takılıp sizi düşürmek için hazırda bekleyen sarmaşıklar bile uyuyordu. Ağaçlar huzurluydu. Aralarında süzülen avcıdan habersizlerdi.
''Bu gece taptaze tavşan yiyeceğiz.'' diye mırıldanmıştım anne tavşanı vurmadan hemen önce. Karnımın gurultusu tüm ormanı inletirken germiştim okumu.
Sonrasında bir hafta boyunca hiçbir av hayvanını yiyememiştim. Açlıktan bayılacak hale gelene kadar etlere bakamamıştım bile. Çünkü her seferinde aklıma o bebek tavşanlar gelmişti.
''Ölen her canlıya ağlayamazsın Irithel.'' demişti Bay Ptreo, en sonunda yasımdan bıktığında. ''Yas sadece sevdiğin insanlara artık o sevgiyi veremeyecek olmanın üzüntüsüdür. İki tane tavşan için üzülemeyecek kadar çok şey yaşamış bir kızsın. Bunu neyle ilişkilendirdiğini çöz ve kendine geri dön. Asık suratın müşterileri kaçırıyor.''
Başımı sallamış, yapmacık bir gülümseme takınmıştım ancak neden o kadar üzüldüğümü hiçbir zaman çözememiştim.
Şimdi Nyx de bana aynı belirsizlikle bakıyordu. Anlamıyordu, çözemiyordu. Gözleri yardım için yalvarırken ellerinden kan damlıyordu. Aldığı canın kanı, Odette'in kanı.
