bölüm 6

36K 908 197
                                    

Aşağadan gelen bağırış sesleriyle gözlerimi açtım. Sanırsam annemle babam kavga ediyordu umursamadan elime telefonumu aldım.

Saatin 9.30 olduğunu görmemle gözlerimi yerinden çıkacak kadar açtım. Oha lan ne kadar çok uyumuşum

Telefonumun sarjla alakalı uyarı verince sarja bırakıp banyoma geçtim ve kendime gelmek amaçlı duşa girdim

Duştan çıktıktan sonra direkt sedaya bize gelmesi için mesaj attıktan sonra pijamalarımı giyip yatağıma geçtim.

Ben telefonda oyalanırken zil çalmış annemle babamın sesi kesilmişti.

Seda'nın geldiğini bildiğim için sadece bekledim ve tam da tahmin ettiğim gibi kapım açıldı ve Seda girdi

"Kuzum iyimisin" diyerek kapımı kiliyleyip yanıma geldi "değilim" dedim yalan söylemeyerek ve ağlamaya başladım.

Baya dolmuş hissediyordum. Uzun zamandır Sedayla görüşemediğimiz için ona da hiç birşey anlatamamıştım

Ne ailemi ne de Savaş'ı ....

Seda kollarını bana sarınca herşeyi anlatmaya başlamıştım.

Ne olduysa kafamda ne varsa ne yaşandıysa herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım

Bir nebze olsa anlatmak iyi gelmişti. Ağlamaktan gözlerim ağırlaşmış ve uykum gelmişti "ben uyusam" diye soran gözlerle baktım Sedaya

"tabiki de ben gideyim" dediğinde olumsuzca kafamı salladım "hayır dizinde uyusam" diye sordum

Kafasıni olur anlamında sallayıp dizine iki kere hafifçe vurunca direk kafamı dizine koydum ve gözlerimi kapattım

Seda'nın parmaklarımi saçlarımın arasında hissedince daha da mayışmıştım

_____________

Gözlerimi açtığımda Seda yanımda değildi ve hava aydınlıktı. Ne kadar az uyumuşum diye geçirdim içimden. Sanırım 1 saat filan uyuyup uyanmıştım

Saate baktığımde sabah 10.30 olduğunu görmemle birtikle ağzımdan 'oha' diye bir ses çıktı. Cidden bu kadar çok mu uyumuştum

Buna çok takılmayarak dün Sedayla dershaneye gitmemi de konuşmuştum ve Seda 'tabiki gidiceksin salak mısın adama size aşıktım kalbim kırıldı mı diyeceksin git ve ona açıl kızım' diyerek bana cesaret vermişti

Düşüncelerim üzerinde çok oyalanmayarak bu gün dershaneye gidiceğim için üzerime bol paça siyah pantolon üzerine ise bana fazlasıyla bol gelen bir sweat giyip ayakkabı olarakta siyah converse tercih ettim

Çantamı hazırlayıp aşağa indim. Babam kapıdaydı motoru sormak için "baba" diye seslendim "ne var" dedi ters sesiyle

"şey diyecektim bugün dershaneye motorunla gidebilirmiyim" diye sordum

"niye" dedi sorgularca "yorgun hissediyorumda biraz" diye uydurdum doğruluğunu tartmak istercesine yüzüme baktı

"tamam al" diyip anahtarı elime bıraktı "çok teşekkür ederim baba" dedim

Babam gittiğinde birşeyler atıştırıp evden çıkmıştım. Motor kullanmasını bildiğim iyi oluyordu.

Dershanenin önüne geldiğimde motoru kilitleyip içeri girdim ve direkt Savaş hocanın odasına yöneldim.

Dün Sedanın fişteklemesiyle gaza gelip hislerimi söyleme kararı almiştım.

Şuansa söylememin tam vaktiydi yoksa bir daha söyleyemezdim

Odasının önüne gelince hemen kapısını tıklattım 'gel' komutunu duyduğumda içeri girdim.

Çok heycanlıydım girdiğimde bir kaç dosyaya bakıyordu bakışlarını bana çevirsin diye "hocam" diye seslendim

"Aa Liva selam" dedi "merhaba hocam" dedim "birşey mi oldu" diye sorgularcasına sordu

"hayır hocam sizinle birşey konuşmak istiyorum" dedim heycanla

"tabii seni dinliyorum" diyerek masadan kalkıp önümde durdu

"Hocam şey" dediğimde yanaklarımın kızardığını hissediyordum

"hım" dedi erkeksi bir sesle "hocam ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum" dedim zaman kazanmak isterken

"Neyi?" Meraklı gözlerle bana bakıyordu

Nasil diyeceğimi düşündüm ne diyeceğimi. En iyisi pat diye söylemekti yoksa ben yapamazdim

Birine bişey söylerken hep pat diye söylerdim yoksa çekinirdim ben

"Hocam ben şey diyecektim bu gün ders yapıyomuyuz?" çevirmiştim cümleyi

Çünkü hiç zamanı değildi. Bu gün olmaması gerektiğini hissediyordum ve hislerime güveniyordum

Kendimi ne zaman hazır hissedersem o zaman söylerdim şuan değil

"Imm şey bu gün erken çıkıcam da" dediğinde "tamamdır hocam" diyerek anladığımı belirttim

😃

Derse girmiştim ve sıkıcı olduğu için kafam sıradaydı

Dersi kapının açılmasıyla durduran hoca ve biz meraklı gözlerimizi kapıya çevirdik. Giren kişi Savaş hocaydı

"Liva Arslan çantanı al odama" dediğinde kitaplarımı çantama koydum ve telefonumu alıp çıktım derslikten.

Savaş hoca önde ben arkasında yürüyorduk. Odasına girdiğimizde kapıyı kapattı ve bana döndü.

Kalbimin hızlanmasını önemsemeyerek "buyrun hocam" dediğimde gözleriyle koltuğa oturmamı işaret etse de omuz silkmiş ve koltuğa yaklaşmıştım

Omuzumdaki çantayı koltuğa koyup tekrar eski yerime geçtim ve dikilmeye devam ettim

"ee hocam niye beni çağardınız" dediğimde bakışları gözlerimdeydi

"Evet öğrenci baban beni aradı eve gitmen gerekiyormuş" dediğinde biraz düşündüm ama babam bişey olmasa burayı aramazdı

"tamamdır hocam çıkıyorum" diyip hızlı adımlarla dersheden çıkıp motora bindim.

Çantam kalmıştı ama ne de olsa ne olduğunu öğrenir geri dönerdim telefonumu almıştım zaten o yeterdi

Hızlı bir şekilde eve gelip motoru otoparka bıraktım ve koşar adımlarla eve yürüdüm. Acayip korkuyordum yine ne bok yedim acaba

Çünkü babam dershanedeyken beni asla aramazdı hele dershaneyi hiç aramazdı.

Evin önüne geldiğimde zile basıp beklemeye başladım. Kısa bir süre içinde babam kapıyı açtığında gözlerinden ateş çıkıyordu

___________________

Eveeett yeni bölüm
Nasıl buldunuz

Sizce Liva'nın babası ne yapıcak ya da neden böyle

Iyi okumalarr umarım seversiniz

💞

Matematik HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin