Dudağımın üzerinde olan dudaklarla şaşkına dönmüştüm
Savaş öpmüyordu. Sadece dudakları dudaklarıma değiyordu
Yavaşça gözlerimi kapattım. Bunu anlayan Savaş yavaşça dudaklarını hareket ettirmeye başladı
Sanki yanlış bir şey yapsa kırılacakmışım gibi zarar vermekten korkarcasına yumuşaktı öpüşü
Ne yapıcağımı bilmiyordum. Ben daha önce hiç birini öpmemiştim ki
Savaş'ın yaptığını yapmaya başladım. Yavaşça ona ayak uydurmaya çalıştım
Beni yavaşça yatağa yatırdı. Savaş'ın yanıma yatacağını düşünsem de Savaş üzerime çıkmıştı
Dudaklarıma uzandı tekrardan sanki hasret kalmış gibi. Bu sefer yumuşak öpmüyordu ama
Sanki çöl de susuz kalmış gibiydi. Karşılık vermeye başladım. O nasıl yapıyorsa aynısını yaptım
İçimden gelen dürtüyle Savaş'ın üst dudağını dudaklarımın arasına aldım. Canını acıtmayacak şekilde dişledim
Elleri hareketlenip belime ulaşmıştı. Bir eliyle belimi kavrayıp diğer eliyle göbek deliğimin etrafında daireler çizmeye başladı
Dudaklarımızı ayırıp kafasını boynuma götürdü. Boynuma inerken ilerlediği kısımları öpmeyi ihmal etmemişti
Her tarafımı ezberlemek istercesine öpüyoedu
Dudaklarını boynuma yaklaştırdı, öptü. Küçük küçük ısırıklar bırakmaya başladı
Acıtmıyordu. Sadece dişlerini hafifçe batıyordu
Ellerimi Savaş'ın sırtına koyup tırnaklarımı sırtına bastırdım. Sanki bir şey anlamış gibi yavaşça dudaklarıma bir buse kondurdu ve uzaklaştı
Dudaklarımızı ayırdıktan sonra alnını alnıma dayadı
"Seni seviyorum" diye fısıldadı. Gülümsedim, bunu duymak iyi hissettirmişti
Karnımda ki kelebeklerin uçuşmasına engel olamıyordum. Kalbimin atışı sanki mümkünmüş gibi daha da hızlandı
Ne ara kapattığımı fark etmediğim gözlerimi açtım
"Seni seviyorum" diye fısıldadım onun gibi. Ama sesim sanki içime kaçmış gibiydi. Duyduğundan bile emin değilim
Kendini yanıma atıp beni kollarının arasına aldı .
Kafama minik minik öpücükler konduruyordu
Yavaşça kalkıp bir kolunu dizlerimin altına diğer kolunu belime yerleştirip kucağına aldı
Şaşırmadım, alışıldık bir şeydi.
"Şimdi gidicez tamam mı?" dediğinde kafamı sallayıp ellerimi boynuna sardım
Hareketlendi ve yürümeye başladı. Odadan çıktı ve merdivenlerden indi
Hala kucağandaydım. Kafamı göğüsüne yasladım. Hayran olduğum o kokuyu içime çektim.
Her nefes alış verişimde burnuma dolan o ıslak yağmur kokusu beni fazlasıyla rahatlatıyordu
Böyle yağmur da kalırsınız da damlaların ıslattığı o toprak kokusu burnunuza dolar ya, size huzur verir
Aynen böyleydi
"Kapıyı açın" diye seslendi görevlilere. Yanımızda duran adamlar Savaş'ın dediğini yapıp arabanın kapısını açtılar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Hocam
Romance"Bak Liva" diyerek başladı cümlesine "Ben bazı şeylerin farkına vardım" dediğinde tam birşey söylemek için ağzımı açmıştım ki dudağıma kapanan dudaklarla susmak zorunda kaldım.