bölüm 9

33.4K 853 125
                                    

Sabah yüzüme vuran ışıkla gözlerimi araladığımda direkt telefonumu elime aldım. Saat 11.07 ydi. Bu gün eve geçip eşyalarımı almam iyi olucaktı

Aşağıya inerken taksiyi aramıştım. Taksinin gelmesiyle beraber adresi verip beklemeye başladım yorgundum vücudum hala acıyordu. Aklıma evde yaşananlar gelince ister istemez dudağıma götürdüm elimi

Sadece ölmek istiyordum yerdeyken babamın bana vurduğu tokatın ardından canımın acısı o kadar yoğundu ki sadece bu yaşananların hayal olmasını dilemekten başka bir seçimim yoktu. Boynumdan tutarak beni kaldırdı ve sırtımı duvara ittirdiğinde keskin bi acıyla inledim. Kemiklerimi vurmam canımın acısını ikiye katlıyordu

Bunları düşündüm o an ki çaresizliğimi canımın acısını sanki hala hissediyorum duvara vurmasını

"Kızım geldik" diyen taksiciye parayı ödeyip abi 10 dakka beklermisin" diyerek arabadan indim. O özlemediğim evin önünde durdum ne olursa olsun o evden sağ çıkıcaktım

Hemen apartmana girip dairenin bulunduğu kata ikişerli üçerli çıkmaya başladım.

Ne kadar erken o kadar iyi

Elimdeki apartmanla ses gelmeyen dairenin kapısını açtım. Ayakkabılığa baktığımda evde olmadıklarını anladım. İçime su serpilmişti çünkü onları görmek istemiyordum

Hemen yerini bildiğim odama doğru adımladım. Gardırobumun yanındaki valizimi açıp yatağımın üzerine koydum

Dolabımdan neredeyse tüm kıyafetlerim olmak üzere alıp valize koydum. Hemen sırt çantamı aldım. İçine laptop, sarj aleti, para gibi eşyalarımı koyup kapattım.

Hemen valizimin yanına gidip onuda kapatıp elime aldım ve hızlı adımlarla kapıya yöneldim

"Vay vay" dedi arkamdan bir ses. Hayal olmasını istiyordum sanki bu sesi duymamış olmak

Sanki duymamışım gibi devam ettim yoluma

"Nereye böyle Liva bi selam yokmu" diye seslendi o tanıdığım ses

"Selam yok ama kötü günler baba" dedim sinirle "yaa bana çıkıştın ya çok üzüldüm" alaya aldığını belli ediyordu zaten
"Gitme bak çok ağlarım" diyip tutmuştu kolumdan "bırak" diye bağırdım.

Dokunsun istemiyordum. Hala canım yanıyordu, geçmemişti zaten

Elimi hızla çekip acısmasına aldırmadım

Daha fazla uğraşmak istemeyip arkamı döndüm ve hızlıca evi terkettim.

Tekrar bir şey söylememesine içten içe acayip seviniyordum. Çünkü şuan uğraşıcak gücüm yoktu

Hızlı adımlarla aşağıya indim ve beni bekleyen taksiye bindim. "Abi aldığın otele geri gidiyoruz" diyip yola çevirdim bakışlarımı

Dışarıda dolaşan sevgiler, mutlu aileler vardı. Bir düşündüm de biz sadece insanlara karşı "mutlu aile" tablosu sergilerdik. Insanlar babamı ve annemi nasıl seviyorlarsa hemen inanırlardı

Çok özenilicek bir aile olarak görülürdük ama asla babamın bana verdiği zararı anneminse izleyişini bilmezlerdi

Çoğu insan böyle değilmidir zaten içinde yaşar içinde biter. Dışarıya asla yansıtılmaz çünkü yansıtılırsa sonuç felakettir

Taksiden indip hemen valizimi almıştım. Otele giriş yaptığımda bir görevli yanıma gelip eşyalarımı almıştı elimden.

Asansörde görevli adam ve ben vardım. Iyi birine benziyordu. Yardım ediyordu zaten

Yani genelde babamın isminden dolayı yardım ederlerdi bana umarım sadece iyi niyetli olduklarındandır yoksa bana sırf babam yüzünden iyi davransınlar istemezdim

Asansör durduğunda inmem için yol veren adama gülümsemekle yetindim. Odama doğru adımlarken arkamdan geliyordu

Oda numaramı bulunca direkt kartı okutup içeriye girdim. Adam eşyalarımı bırakıp çıkmıştı

Ben eşyalarımı almak için valizimi açtım ve seçmeye çalıştım. Eşyalarımdan siyah bir tayt üzerine ise düz siyah bir sweat giydim

Yüzüme bir şey uygulama gereği duymadan telefonumu alıp çıktım odadan

Dershaneye gidicektim. Derslerim vardı kitap almamıştım ama olsun bir şey olmazdı

Yürürken aklıma gelen şarkıyı mırıldanmaya başladım

"Anlatsam şu derdimi
Küçücük cocuklara
Baya gülerler ama
Olsun belki iyi gelir
Görmem sanmıştım seni
Yanında o adamla
Gündüz bir şey hissetmedim gece bıçak karnıma"

Bu şarkıyı Savaş hoca ile kendime bağlıyordum
Evet bi derdim vardı ve çocuklara aşık oldum o ise başkasına aşık desem gülerlerdi bana

Çocukların acısı varmıdır? Bence vardır. Belki bizim acımıza göre küçük kalır ama onlarında acısı vardı

Tek derdim Savaş mı sanki? Hayır. Ama yinede çocuklara komik gelirdi belkide

Çünkü aşk nedir bilmezlerdi bence. Çünkü miniklerdi onlar, hayatın çok başındaydılar

"Benim de elimi bir başkası tutabilir"

Tutmasındı. Bir tek Savaş tutsundu. Bu kalp Savaştan başkasını sevemezdi

Dershaneye vardığımda ilk defa Savaş hocanın değil dersliğin yolunu tutmuştum

İçimde bir yerde bunun burukluğunu hissediyordum. Kalbim delice onu görmek isterken orda işim olmadığını kendime hatırlatıyordum

Çünkü ne diyerek gidicektim ki sizi özledim mi hangi salak inanır buna

Delice onun kokusunu almak isteyen ciğerlerim sadece boş sınıfın kokusunu alıyordu. Henüz kimse gelmemişti

Belki Savaşı görürüm umuduyla kantine doğru yola koyulmuştum

Sadece yürümüyordum. Etrafıma bakıyordum. Gözlerim fıldır fıldırdı. Savaş nerde diye bakıyordum ama göremiyordum

Nerde olduğunu bilmiyordum ama Allahtan bu gün dersi vardı

Sadece Savaş'ı özlemiştim başka bir şey değildi. Onun kokusunu duymak istiyordum

Aklıma gelmişken bir gün kokusunu sorayım ben yoksa olmayacak böyle

Kantine girdiğimde yine Savaş hocayı göremiyordum. Nerdeydi bu adam. Belki gelmemiştir. Olabilir mi?

Kantinde hızlı adımlarla arkama döndüm ve ittirmeli olan kapıyı hızla açtığımda birinin olmasıyla çarpışmam bir oldu

"Oha ama" dedim acıyan kafamı tutarken "oha ama" diyerek beni taklit etti tanıdık bir ses "hocam?" diyerek kaldırdım kafamı

"Öğrenci?" diyerek baktı bana "nasılsınız görüşmeyeli" diye sordum ama aval aval da bakıyordum adama

"İyi işte ne olsun sen nasılsın" dedi benim salaklığıma uyum sağlayarak "iyiyiz işte ne olsun" dedikten sonra kıkırdamıştım

Savaş hoca sadece gülümsemişti "görüşürüz hocam dersim var da" dedim "görüşürüz öğrenci" dediğinde gülümseyip ayrıldım yanından

Allahım bitiyorum bu adama

__________________

Eveeet yeni bölüm nasıl?
Bölümlerde bir kaç değişiklik yaptım

Umarım seversiniz
Iyi okumalaarr
                                 💓

Matematik HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin