Yemeğimizi yedikten sonra hepimiz salonda toplanmış rastgele açtığımız bir kanaldaki filmi izlemeye başlamıştık. Deniz sırtını göğüsüme yaslamış otururken Emirhan, Görkem ve Ekin ile kart oynuyordu. Pişti dışında kart oyunu bilmiyordum ve şuan pişti dışı bir şey oynuyorlardı. Filmden sıkılmış olmalıydılar.
"Bir şeyler mi yapsak?" işin doğrusu bende sıkılmıştım filmden. Adam sürekli kadını aldatıyordu ve kadın bunu görmesine râmen her seferinde adamı savunuyor, göz göre göre hayatını karartıyordu. Sinir bozucuydu.
"Konser varmış gitsek mi?" Görkem bu ânı beklercesine hevesle kurmuştu cümlesini.
"Daha önce söyleseydin ya keşke" Deniz'de heyecanlanmış yerinde dik oturmuştu.
"Ya ne bileyim en son dışarı çıktığımızda biliyorsunuz" Görkem tamamen kartları elinden bırakmış kuracağımız cümlelere odaklanmıştı. O bırakınca Emirhan ve Ekin'de yerdeki masa başından kalkmışlardı. Ekin yan koltuğa oturmuş Emirhan ise Deniz'in yanına oturmuştu.
"Ne zaman başlıyor konser?"
"10 dakika sonra" biraz üzgünce kurmuştu cümlesini Görkem.
"Genelde sanatçılar geç çıkıyor güzel şarkılarıda en son söylüyorlar bence yetişebiliriz" Deniz'de istiyor gibi görünüyordu.
"Bilet?" Emirhan sorduğunda Görkem hevesle ayağa kalkmış "ücretsiz" demişti. Emirhan bile kabul ettiyse hepimiz ederiz diye düşünüyordu büyük ihtimalle ve gerçekten öyleydi de.
"Hazırlanalım madem" Deniz'de Görkem'e eşlik edip hevesle kalktığında beraber koşar adım üst kata çıkmaya başlamışlardı. En kısa zamanda eve uğramalıydım birkaç parça kıyafet almak için.
"Hadi" Görkem yukardan bağırdığında gülerek ayağa kalkmış merdivenlere yönelmiştik. Ekin'de dörttür onlardan giyindiğimizden rahatsız olmuşa benziyordu yüz ifadesinden anladığım doğruysa.
...
Tekrar Deniz'in rehberliğinde giyindiğimizde hızlıca evden çıkmış konsere yetişmeye çalışmıştık. Konserin yapılacağı sahne eve biraz uzak kalıyordu bu yüzden arabayı Görkem kullanmıştı. Yolu bilmesinin dışında en çok onun ehliyetine güveniyordum ve karanlıkta hız yapmamız bu yüzden daha rahatlatıcı geliyordu.
Yaklaşık 40-45 dakika sonra vardığımız alana göz gezdirdiğimde cidden kalabalıktı. Neyse ki alandan fazla uzaklaşmadan arabayı park edebilecek bir yer bulmuştuk.
Aralardan sıyrılıp kalabalığa karıştığımızda başta bunalmış olsamda yavaş yavaş alışmıştım. Sahnedeki grubun sıkı takipçisi olmasamda Görkem sayesinde çoğu şarkılarını biliyordum. Sürekli yanımda açıyordu bu grubu. Hafif rock tarzı bir gruptu.
"Tanıyor musun grubu?" Emirhan hemen önümdeydi ve sırtı bana yaslıydı. Herkes dipdibeydi resmen ve arkamdaki kızın ellerini sürekli hissediyordum.
"Pek değil. Sen?"
"Ortalama diyebilirim" anladım anlamında kafa sallamıştı sadece. Zar zor duyuyorduk zaten birbirimizi. Çevreme bakma ihtiyacı duyduğumda Görkem ve Deniz kendilerini müziğe kaptırmış eğlenirlerken Ekin önümüzde ailesiyle gelmiş olan küçük kız çocuğuyla barbie giydiriyordu. Sanırım oda pek dinlemiyordu bu grubu.
Önüme dönüp istemsizce Emirhan'ın belini okşadığımda bana bakmış "Yeri değil" bakışları atmaya başlamıştı. Dipdibe olduğumuzdan ön kısmımı tamamen arkasında hissediyordu ve istemsiz gelişen haraketimde onu şaşırtmış olmalıydı.
