Anın şokuyla yataktan son hızda kalkmış kolidora çıkmıştım. Emirhan'ı bulmadan bu evden ayrılmayı asla düşünmüyordum. Merdivenlere ilerleyip üç dört basamak inip salona göz gezdirdim. Aşağı inmemişti.
Geldiğim yolu son hızla geri gitmiş Deniz'in olduğu odaya tam mânasıyla dalmıştım. Deniz'in yeni uyandığı belli gözleri, Emirhan'ın umursamaz bakışları bana bakıyorlardı.
Aradığımı bulmuşluğun heyecanıyla yatağa ilerlemiş Emirhan'ın dibine girmiştim. Şuan ikimizde birbirimizin gözlerine bakıyorduk. "Sevgilinin ne yaptığını biliyor musun Deniz?" Gözlerim hala Emirhan'ın gözlerindeydi. "Bu kadar etkileneceğini düşünmemiştim" deyip küçük bir kahkaha bıraktığında şaşırmıştım. Böyle bir tepki beklemiyordum.
"Anlaşmayı bozmuşsun sanırsam" Yine de istifimi bozmamıştım. Bakışlarımı Emirhan'dan çekip Deniz'e değdirdiğimde o da bana bakıyordu.
"Öyle oldu" İki sevgili işin sonunda beni ciddi anlamda delirteceklerdi.
"Yarım kalmış işim var" üstelemeyip Emirhan'a geri baktığımda göz devirip yorganı üstüne daha çok çekmişti. Deniz hafif kıkırdama sesini dışarı baktığında sinirlerim daha da gerilmişti. Resmen benimle dalga geçiyorlardı.
Yatağa çıkıp yorgan üzerinden ikisine yaklaşmaya başladım. Deniz gülmeyi bırakıp yutkunduğunda keyifim az biraz yerine gelmeye başlamıştı.
İlk avımı bulmuşcasına Deniz'e daha çok yaklaşmış dudaklarımı dudaklarına sürtmüştüm. Daha belirgin yutkunduğunda bu sefer gülümsemeden edememiştim. Kontrolün bende olması aşırı keyifli ve haz verici hissettiriyordu.
Sol elimle Emirhan'ı boynundan çekip kendime yaklaştırdığımda çene kemiğine dudaklarımı sürtmüştüm. Çene kemiği olayı hoşuma gitmişti. Hele de bugün yaptığı şeyden sonra.
Deniz'e geri döndüğümde boynuna yönelmiş nefesimi boynuna bırakırken sağ elimi Deniz'in beline sol elimi de Emirhan'ın saçlarına yerleştirmiştim. Deniz derin nefes aldığında yine istemsizce gülümsemiştim. Belindeki elimle tişortünü hafif kaldırıp derisine temas ettirdiğimde hafif irkilmiş ama geri çekilmemişti.
Emirhan'ın yumuşacık saçlarında olan elimi geri boynuna indirmiş kendime yaklaştırıp elmacık kemiklerini okşamıştım dudaklarımla. Çok yavaş ve hissederek haraket ediyordum. Şuana kadar asla yapmadığım ve yapamayacağım sakinlikle.
Bir süre daha bu yavaşlıkla hareket ettikten sonra Deniz belinde olan elimi tutup geri yatağa koymuş kalkmaya yeltenmişti. Nereye anlamında baktığımda cevap vermemiş odada bulunan tahminimce lavabo olan yere girmişti. Emirhan'a geri baktığımda oda geri çekilmiş yataktan kalkmıştı. Rüya gibi geçen saniyelerden sonra boşlukta hissetmiştim.
Bu sırada asla ağrısını kesmemiş olan alt tarafım kendini daha çok belli edercesine ağrımaya başlamıştı ve iyi durumda değildim. "Aşağıda lavabo var. İşini orada halledebilirsin" Sağol ya çok yardımcı oldun gerçekten...
Bir şey demeden yavaşça yerimden kalkıp kapıdan çıktıktan sonra merdivenlerden aşağı inmiş lavaboya girmiştim. Bunların acısını birgün çok fena çıkaracaktım ama şuan sırası değildi.
.
İşimi hallettikten sonra lavabodan çıkmış yorgunlukla koltuklardan birine yayılırcasına oturmaktan kendimi alıkoyamadım. Merdivenlerden ses geldiğini duyunca bakışlarımı o tarafa çevirmiş Deniz olduğunu görmüştüm.
"Aç mısın?" Onca olandan sonra sorduğu cidden bu muydu? "Değilim sağol" oda yan koltuğa oturduğunda gözleri hâla bendeydi. "Toplantı nasıl geçti?" Topantı. Ekin. Pamir. Aynı anda hepsi aklıma düşünce çözmem gereken ciddi bir problem olduğu tekrar beynimi ele geçirmişti.
"Bir sorun mu oldu yoksa? Ne oldu?" Cevap vermeyi unutmuştum... "Pamir'i tanıyor musun Deniz?" Bir iki saniye düşünmüştü. "Sizin takımda değil mi senin daha iyi tanıman gerekmiyor mu?" Haklıydı ama benim kaçırdığım, Deniz'in fark ettiği ayrıntılar olabilirdi.
"Şüpheliyim sadece senden de dinlemek istiyorum" Daha deminkinden biraz daha uzun bir süre beklettikten sonra "Bilemiyorum çok görmüyorum ya Rol maçlarında ya da Fear maçlarında denk gelirsem görüyorum. Şahsi tanımıyorum." demişti.
Fear maçları. O zaman Pamir'in bu yaptığı Ekin'e mi özeldi Fear takımındakilere mi? Bunun gibi yeni sorular kafamda yer edinirken ne yapacağım konusunda düşünceliydim. Ekin ile bu konuyu konuşsam güvenip anlatacağını da düşünmüyordum.
"Noyan? Anlatabilirsin? Düşüncelere daldın iyice" Deniz'den yardım alabilirdim ama Deniz ile salonlarda pek yakın veya konuşurken görünmek istemiyordum. Bu ikimizi de riske atardı. "Belki daha sonra ama illa ki birgün" deyip gülümsediğimde oda gülümsemişti. Anlayışlı olup üstelememesi beni aşırı mutlu etmişti.
"Emirhan nerede?" Dakikalardır ortada görünmüyordu. "Geri uyudu" Saate bakma ihtiyacı hissederken aklıma telefonum gelmişti. Telefonum?
Gözlerim salonu tararken olmadığını anlamam uzun sürmemişti. Büyük ihtimalle Görkem'in arabasında kalmıştı. Arabam da hâla Fear'ın yakınındaydı. Her şeyim her yerdeydi iyice.
"Saat kaç?" İyice uykum gelmişti. "5'e geliyor" Gözlerimi kapayıp kafamı koltuğa yasladığımda Deniz'den gülme sesi gelmişti. "Kalk hadi birde sırtın ağrımasın yukarıda birsürü yatak var" Kendisi koltuktan kalktıktan sonra benimde kolumdan çekip kaldırmış merdivenlere sürüklemeye başlamıştı.
...
Düşüncelerinizi merak ediyorum yorumlarınızı görmek benim için önemli ve vote atmayı unutmayın lütfenn
