17

4.3K 235 12
                                    

  Sadece arkalarından öylece yürüyerek eve giden yolu tamamlamıştım. Deniz sormuştu, Morelin mi bozuk, demişti ama cevaplamak bile istememiştim. Herkes bir şeyler yapıyordu her şeyin altından bir şeyler çıkıyodu ama benim niye hiçbir şeyden haberim yoktu?

  En kısa örnekle en yakın arkadaşımın bile hiçbir zaman kaçırmadığı maça bugün niye gelmediğini bile bilmiyorum.

  Sorun bende miydi? Fazla mı ilgisizdim? İnsanlara güven mi vermiyordum? Yoksa çok mu samimiyetsizdim?
 
  "Arkadaş mısınız?"

  "Anlamadım." Cevap Deniz'den gelmişti.

  "Ekinle arkadaş mısınız?"

  "Evet!" Bu sefer Emirhan cevaplamıştı.

  "Nasıl tanıştınız?"

  "Maçlarda." Deniz rahatsız görünüyordu. Sden'e söylerim diye mi korkuyordu acaba.

  "Anladım!" Yüzlerine bile bakmadan evimin kapısına doğru yürümeye başladım. Anahtarımı çıkarmak adına ellerimi ceplerime götürdüğümde orada olmadıklarını fark etmiştim. Denizleri bekletmeyeyim diye hızla hazırlanırken evde unutmuş olmalıydım.

  Yinede istifimi bozmadan ilerlemiş sanki anahtarım yanımdaymış gibi davranmıştım. Şuan onlarla konuşmak istemiyordum. Kapıma vardığımda kafamı çevirmiş onlara baktığımda yeni yeni haraketlenmişlerdi. Yani beni arkamdan mı izlemişlerdi. Galiba mutlu olmuştum.

  Gözden kaybolduklarında bahçemden çıkıp Rol'e adımlamaya başladım. Dolabımda yedek anahtarım vardı.

.

  Salon bomboştu. Büyük ihtimalle babam siniriyle herkesi salondan çıkarmıştı yoksa asla bu saatte boş olmazdı burası.
 
  Yavaş adımlarla dolapların olduğu odaya gitmiş kolidordan geçerken de duvarlara parmaklarımı sürtmekten geri kalmamıştım. Hobim gibi bir şeydi.

  Ev anahtarımı alıp dolabımı kilitledikten sonra ringe girip kum torbalarını tavandan sarkan kancalara takmaya başladım. Yapacak bir işim zaten yoktu ve antrenman yapmak iyi gelecek gibi hissediyordum.

  Yaklaşık on dakikadır kum torbalarında yumruk ve tekme çalıştıktan sonra kapı açılma sesi duymuştum. Refleksle başımı kapıya çevirdiğimde girenin Umut olduğunu gördüm. Sden'den gelen transfer.

  "Kolay gelsin!"

  "Sağol Umut. Herkes gitti sanıyordum?"

  "Başkan beni nöbetçi bıraktı."

  "Herkes nerede sahî?"
 
  "Pamir maçından sonra kovdu desek yeri herkesi."

  Tahminim doğru çıkmıştı. Babamı iyi tanıyordum. Gerçi bende böyle bir durum yaşam bende hiçbir dövüşcümü görmek istemezdim bir süre. O kadar verilen emek çöp olmuştu ve kaybedilen paranın haddi hesabı bile yoktu.

  "Senin nasıl gidiyor? Ne zaman maçın?"

  "İki gün sonra Qast maçım var."

  Qast pek gücüyle tanınan bir grup değildi. Zekalarıyla oynarlardı.

  "Başaracağına inanıyorum!"

  "Teşekkür ederim Noyan. Senin ne zaman?"

  Cidden benim ne zamandı? Hiç takip etmemiştim.
 
  "Daha bakamadım programa iyi hatırlattın."

  Ringden çıkıp telefonumun yanına gidip kilidini açtığımda Umut'ta yanıma gelmiş sağımda ki koltuğa oturmuştu. Bende hemen karşısında ki solumda ki koltuğa oturdum. Dosyalarıma girip 'Liste' adlı dosyaya bastığımda istemsizce gergindim.

  Bugüne en yakın tarihlere indiğimde kendi adımı bulmuş karşıda ki isime bakınca biraz daha gerilmiştim.
"Fear - Polat Samyeli" ve maçımıza dört gün vardı.

  "Fear Polat" söylerken Umut'un yüzüne bakmış tepkisini ölçmüştüm. Yüzünü buruşturmuştu. Zorlu rakip olarak görüyordu sanırsam Polat'ı.

  Daha sonra samimice gülümseyip "Bende başaracağına inanıyorum." demişti. Cevap olarak bende gülümsedim.

  "Babam seni niye bıraktı?" Sırf konuşmak için konuşmuştum.

  "Sden başkanı da bugün buradaydı. Onunla görüşmek için yanlarına gitmiştim. O an rica etti salona bakar mısın diye biraz daha sakindi."

  "Ne için takım değiştirdin harbiden?"

  "Sizin takımdan Çağanla ilişkim öğrenildi."

  "Nasıl oldu?"

  "Sden salonunda yakın temastayken takım kaptanımız gördü."

  "Zor olmadı mı peki kendi takımını bırakmak?"

  "Çağan için değer diye düşünüyorum. Ayrıca Sden'in eski ruh hâli kalmamıştı. Emirhan'ı duymuşsundur belki mükemmel bir dövüşcüydü takımdakiler de çok severdi onu. Hastaneye kaldırıldığında takımın ruhu da çöktü."

  "Geri döndü diye duymuştum?" 

  "Eskisi gibi olması çok zor. Kasları daha yeni yeni kendine geliyor. 3 ay hastanede kaldıktan sonra 2 ay yürüyemedi."
 
  "Nasıl oldu peki bu?" Bunları Emirhan'ın kendisinden dinlemek istemiştim ama merakıma da yenik düşüyordum.

  "Fear maçında."

  "K-kim peki? Yani karşısında?" İstemeden kekelemiştim ve umarım farklı taraflardan anlamazdı durumu.

  "Önay" Ekin veya Polat diyecek diye kalbime inmedi desem yalan olurdu.

  "Nasıl bu kadar ciddi yaralandı?" İstemsizce soruları ardıardına soruyordum ve dikkat çekilmeyecek gibi değildi ama şuanlık umursamak istemiyordum.

  "Emirhan bunları kimseye anlatmamamızı rica etti. Unutulsun istiyormuş."

...

  Düşüncelerinizi merak ediyorum yorumlarınızı görmek benim için önemli ve vote atmayı unutmayın lütfenn

Zamanla | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin