14. Bölüm ➰ Ölümün Soğukluğu

394 75 22
                                    

Bölüm Şarkısı:Tommee Profitt & Fleurie - Tragic

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Bölüm Şarkısı:
Tommee Profitt & Fleurie - Tragic

*14. Bölüm : Ölümün Soğukluğu*

"Asya. Kaç."

Parmak boğumlarımın arasında sıkmakta olduğum telefonu kulağımdan uzaklaştırmadan, başı hafifçe omzuna doğru eğilmiş, içinde bulunduğu durumdan keyif aldığını gösteren bir gülümseme ile bana bakan adamdan, gözlerimin ucuyla elindeki kitabı bana doğru getiren görevliye baktım.

Kanımın hareketini bütün damarlarımda hissederken ve kalbim damarlarımda atarken, vücudum tetiği çekilmiş bir silahtan fırlayan mermi gibi hızla hareket etti. Daha ben ne yaptığımı anlamadan, arkamdaki gri kapı, büyük bir gürültü ve zorlukla aralandı. Omzumla ittirerek geçebileceğim açıklığı oluşturduktan sonra, gözlerim son kez bana gülümseyen adama takıldı ve onun da harekete geçtiği gerçeği zihnimde yankılandı.

Bastırıcı.

Kitapçının deposunun içerisinde, ayaklarıma takılan koliler ve sıra sıra rafların arasında mürekkebin kokusu daha önce hiç bu kadar soğuk hissettirmemişti bana. Kırmızı çelik kapı, bir korku filminin içindeymiş gibi kendine çağırıyordu beni. Tek kurtuluşum, tek şansımdı. Tökezleyerek, takılarak ve daha önce hiç olmadığım kadar hızlı hareket ederek kapıya ulaştığımda koluna bütün kuvvetimle bastırdım ve dış dünyanın serin, gürültülü havası yüzüme çarptı. Arkamda duyduğum başka bir gürültünün anlamını bilerek, dönüp bakmaya fırsatım olmadığından emindim. O, geliyordu.

Kitapçının arka sokağına kendimi attığımda, ne tarafa gideceğimi bilemeyerek donup kaldım. Vaktim yoktu, düşünmeye dahi. Sağa doğru koşmaya başladığımda, dar olan ara sokağın kafelerinin yanından ilerledim. Kapısının önünde müşteri çekmeye çalışan bir kahvecinin sesi yanından geçmeye çalıştığım sırada gittikçe azalarak kulağıma ulaştı. "Hanımefendi, boş masalarım var."

Bacaklarım sızlıyor, kalbim bütün vücudumda atıyordu. Ne zaman durursam biliyordum ki nefesim o an düzensizleşecekti. Bir başka ara sokağa geçtiğimde, gürültü azalmıştı. Ne kadar koştuğumu düşünemeden, bir sokaktan diğerine geçiyordum.

"Devin!" dedim koşmaya devam ederken. Telefonu bütün bu süreçte avucumun içinde sıkı sıkı tutmaya devam etmiştim. Gözlerim sokak tabelasına ulaştığında, büyük bir umutla haykırdım. "Devin, Rüya sokaktayım."

"Çok az kaldı," Devin'in endişeli sesi telefonun öteki ucundan bana ulaştı, yine de ona odaklanamayacak kadar yorgundum ve koşmaya devam ediyordum. "Dayan Asya!"

Etrafımdaki her şey benim için bulanıktı, yanından geçtiğim evlerin nasıl göründüğü hakkında bile hiçbir fikrim yoktu. Odaklandığım tek nokta, yolun kendisiydi. Bir başka ara sokağa girmeden önce, korkuyla dönüp arkama baktım. Sokak boştu, benden başka hiç kimse yoktu.

RÜYALARIN PEŞİNDEWo Geschichten leben. Entdecke jetzt