4. Bölüm - bilinmeyen numara-

102 48 8
                                    

Yazar

"Bugün o kızı burada görmek istiyorum!"
Patron, doruğa bunları sertçe söylerken doruğun aklından daha önceden kurduğu planlar geçmişti...
Patron el işaretleriyle içerideki korumaları dışarıya gönderdi ve sadece Doruk kaldı...

Doruğun içinde hep bı soru vardı ve sanırım artık bu soruyu sorması gerekiyordu...
"Efendim, kusura bakmayın ama neden bi öğretmen,yada neden o kız?" Diye sorusunu yöneltti patrona

Patron sandalyesinde arkası dönük puro sunu içerken sinsice gülümsedi... İçine çektiği koca nefesi yavaş yavaş havaya bırakıp puro sunu masaya koydu

"Bir gün içimdeki şeytanı herkesin gözü önünde onu öldürerek çıkaracağım! İşte o zaman nedenini sormaya cesaret bulabilirsen sorarsın! Şimdi sadece senden istediğimi yapıp kızı canlı bir şekilde getireceksin gerisini ben halledeceğim..."
Doruk resmen olduğu yere çivilenmişti duyduğu şeyler onu şoka uğratmıştı ve ondan resmen kızı öldürmesi için aracı olmasını istiyordu
"Ve sen Doruk ... Kıza güvenini kazandırmalısın... Ona yakınlaş, ama sakın kendini kaptırma! Biliyorsun, eğer benim sözümden çıkarsan, sonunun mezardakilerle bir farkı olmayacak..!"

***********

Kitap okurken bir söz gözüme takıldı "dünya hassas kalpliler için cehennem gibidir..."
Aklımda hep bu vardı, hayatım cehennem ama hassas kalpli değilim...
İnsanlar beni çok üzdü ama ağlak biri değilim...
Hayatımda fazla arkadaşım olmadı ama üzgün değilim...

Neydim ben?

Kendimi bir boşlukta gibi hissediyorum ve bu beni hiç bir şey düşünmemeye zorluyor...
Kendimi düşünmüyorum
Ailem desen resmen yoklar
Arkadaş bir tane o da aynı ilde bile değiliz
Erkek arkadaş...
O hiç olmadı
Aslında bakarsan...
Maalesef bir tane olmuştu... Oda şansıma piskopat çıktı...

12.06.2018

"Yeter artık bıktım senin bu kıskançlığından!"
"Asıl ben senin bu neidüğ belirsiz 'arkadaş' larından bıktım!"
Atakan sinir krizi geçirerek duvara bir yumruk savurdu ve sanki canı acıyınca daha çok sinirlenmiş olacakki hemen yanımdaki masaya tekme atarak masanın ayağını kırdı.
Korkudan başımı ellerimin arasına alarak ağlamaya ve içimdeki o çığlık atan saçma duyguyu susturmak istedim

olmadı...

Bir yandan Atakan üstüme gelerek bağırıyor,bir yandanda hem içimdeki hemde dışımdaki
Beni susturmaya çalışıyordum

Bağırarak...

Çığlık atarak...

Saçlarımı sinirden yolarak...

Tırnaklarımı dizlerime geçirerek susturmaya çalışıyordum

Çünkü kendime zarar vermeden susmayacağını çok iyi biliyordum...

Bunları gören Atakan sakinleşmeye çalışarak derin bir nefes aldı... Göz yaşlarımın arasından alnında çıkan koca damarı görebiliyordum...
Bana baktı "yeter,yeter, yeter..." Diye sayıkladığımı gördü ve kafasını yan çevirerek bir küfür savurdu
Terleri alnında saçlarını ıslatmış bir şekilde, yüz kasları kaskatı kesilmiş bir şekilde önümde duruyordu...

Evet diz çökmüş ve benimle aynı hizzaya gelmişti

Şu an ki görünümü beni çok korkutuyordu
Normalde de korkuyordum ama o başka...

"Zeynep ben özür-"
"Yeter!" Diye çığlık attım
"Her şeyi yapıp bı de pişmanmış numarası yapmayı kes! Olmuyor işte görmüyormusun seni istem-"
Sertçe ağzımı kapatarak ağzıma eliyle baskı uyguladı
Çok sinirlenmişti... Öfke saçan gözleri her saniye nefes alırken büyüyen burnu ve terden ıslanmış saçlarıyla şimdi daha yakındı ve bu beni çok ama çok korkutuyordu

TakipTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang