(1.6) Yoldaşlar Ve Yolları

29 13 62
                                    

Bölüme başlamadan önce gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler. Destek olmak için bölümü oylamayı, beğenmeyi ve bizi takip etmeyi unutmayın. 💟

Uyumak istediğim halde uyuyamamak ne kadar acı verici bir deneyim olduğunu anlatmaya dilim yetmez, aynı sırılsıklam bir ahtapota sarılmak gibi. Ama daha kötüsünün uykusuz yoğun bir gün geçirmek olduğunu anlamak için nasıl bir günah işlemiş olabilirim acaba, diye sorgulamadan alamıyordum kendimi.

Sabahtan öğlene dek Heredot ve Balzac ile okulda uğraştıktan sonra kalan tüm zamanımı onların dibinde koridordaki faaliyetlerde geçirmem gerekmişti. İçten içe babasının durumuyla yıkılan çocuk yanımda tüm gün gülümsemek zorundaydı. Öte yandan ne Khatia ne de asistanını okulda veya günlük etkinliklerde görememiştim. Yine de, sahte bile olsa yanımdaki ikiliyle eğlenmiştim, grafiti yapanları, dans edenleri, şarkı söyleyenleri ve nicelerini izlemek çok zevkli gelmişti, hatta bazen Heredot gösterinin parçası olmak zorunda kaldığında daha da eğlenmiştim, komikti, eğlenceliydi, alt katlardan farklıydı. Ben A katlarında mutluyum.

Günün sonu yaklaşırken ben de ikiliden ayrılıp kendi odama dönüyordum. A katlarındaki sahte mutluluğumun uzun ömürlü olmadığını biliyordum, ama bu kadar kısa olacağını da tahmin etmemiştim. Odamın önünde bir tür kalabalık vardı ve bazıları içeri girmişti. Ejder damgalı mektup, odamda saklıydı ama minik bir uğraşla rahatlıkla bulunabilir bir durumdaydı.

''Yaklaşmayın lütfen, siz Esmira olmalısınız,'' dedi adamlardan biri.

Anlamsızca ellerimi havaya kaldırdım. ''Kendi odama neden giremeyeyim, siz kimsiniz asıl?''

''Hanımefendi, biz çatıdaki yedi sandalyeden birine sahip olan Ömer'in adamlarıyız. A katlarındaki güvenliği ve adaleti sağlamakla yükümlüyüz. Hakkınızda bir şikayet vardı.''

''Benim hakkımda mı?''

''Evet, daha fazla bilgi veremem lütfen işlem bitene kadar kenarda benimle bekleyin.''

Kim beni neden şikayet etsin ki? Mektuptan haberi olan biri mi vardı ya da açığımı bulan biri mi oldu, bir yerlerde çok mu şüpheli davrandım. Fark etmemiştim ama bir anda nefes nefese kaldım, sanki ciğerlerime yeterli hava giremiyordu. Kendimi kontrol edemiyordum. Her şey bitmişti. Görev başarısızdı ve eğlendiğim yeni hayatı bir kenara bırak eski hayatıma bile dönemeyecektim. Binadaki tüm düzeni kökten değiştirebilir miyim, ne komik bir hayaldi bu. Panikten gözüm kararmaya, yutkunamamaya başlamıştım. Ağzım yıllardır su içmemişim gibi kurumuştu, sanki boğazımı bir bıçak parçalıyordu.

''Selam,'' dedi nazik bir ses ve düştüğüm çukurdan anında çekilmiş gibi hissettim. Önümde bir anda Khatia belirmişti. ''Ne kargaşa değil mi, sırf alt katlısın diye diken üstündeler. Merak etme hırslarını alınca giderler.''

Yanımızda dikilen adam sözlere alınmış gibi gözüküyordu. ''Şikayet olmasa odasına bakmazdık. Ömer bey çok saygıdeğerdir, babanız kadar ayrımcı değil.''

''Evet,'' diye çıkıştı Khatia, bir anda gerilimin ortasında kalmış kendi derdimden uzaklaşmak zorunda kalmıştım. ''Buradan Esmira'nın odasına bakınca da gayet öyle gözüküyor. Ne tesadüf ki A katlı sakinlerin hiçbirinin odasını araştırdığınızı görmedim.''

Adam gözlerini devirerek Khatia'ya döndü. ''A katlarının potansiyel casuslarının kim olduğunu düşünüyorsun peki?''

Tüm bu kargaşa sırasında başka bir adam hızla yanımıza yaklaştı. İşte öldüğüm an geldi, diye düşündüm. Gerçekler ortaya çıktığında ne A katlıların ne de kuşların yüzüne bakamıyacaktım. Evet, biri beni burada öldürsün daha iyi.

HiyararsaWhere stories live. Discover now