10• KÜÇÜK KIYAMET

261 30 70
                                    

Merhabaaa🙋‍♀️ Sözümü tutup sınavlarım biter bitmez bölümü yükledim, lütfen siz de oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin🤧

Sınır koymayı sevmiyorum fakat okunupta oy ve yorum gelmemesi beni üzüyor. Onuncu bölümü yayımladım ve umduğum okunmaya ulaşamıyorum, kırıcı bir şey. O yüzden lütfenn kurgumuza destek olalım😪

Aktif olarak yorum yapanlar için bölümü erken yükledim biraz da. Teşekkürler herkese. Bu bölümü sabırsızlıkla yeni bölümü bekleyen okurlarımdan birine ithaf ettim.Diğer bölüm için ithaf isteyen buraya yazabilir🥰

Oy 20+ yorum 30= Sınır ne kadar hızlı geçilirse bölümü de o kadar hızlı yayımlarım😕

Naçizane tavsiyemdir: Bölüme başlamadan önce bir Besmele çekin😂 Bölüm sonunda da sakinliğinizi bozmayın ve bana beddua etmeyin lütfen snxndndn

Haydiyin bölüme👇

°•○●

Karan'ın küçümseyen bakışları Alev de gezinirken ondan iğrendiğini yalnızca ben anlayabiliyordum. Eğer Alev bu bakışları görseydi çok büyük cengar çıkarırdı. Asıl tüylerimi diken diken eden bakışlar benimkine aitti.

Ne, benimki mi? O ne zamandan beri benimki olmuştu? Anlamadan biradan birkaç yudum mu almıştım?

Gecenin karanlığını bile korkutacak kadar koyulaşan gözleri bedenimi lime lime keserken yeterince ayık olduğumu anlayarak yutkunuyorum. Bu bakışma bana bir asır gibi gelirken arka planda farklı sahneler oynuyordu. İhtiyar'ın neden huzursuzlukla mırıldandığını dönmesem de anlayabiliyordum, Alev muhtemelen sakallarına yapışmış, okşayıp seviyordu. Ki ona doğru dehşetle büyüttüğü gözleriyle giden Karan'ın şaşkınlığı ve Alev'in kadınsı kıkırdamaları aksini göstermiyordu.

Karan da aramızdan çekildiğinde aramızda varlığını sürdüren tek şey onun bakışlarının yanında eriyen rüzgârdı. Onu ilk defa bana karşı bu şekilde bakarken görüyordum, kanımı donduran bir yabancılıkla...Karşısında rezil hâlde olan bir yabancıya bakıyor gibiydi, öfkeli ama bir o kadar da ifadesiz gözleri. Kabanı delicesine esen rüzgârla dalgalanırken kılını kıpırdatmıyor, gözleriyle bedenimi ağır ağır süzüyordu. Hayal meyal bir an yutkunduğunu görüyorum fakat bu beni heyecanlandırmak yerine daha da geriyor. Es vermediği tehlike saçan ifadesiyle bana doğru yürümeye başladığında kalbim hareketlenmeye başlamıştı bile.

Ellerim eteklerimi tutarak yumruk hâlini aldığında zehir soğukta terliyordum inceden inceden. O an arkamdan gelen çığlıkla dikkatim dağıldı. Alev kolundan tutup onu İhtiyar'dan uzaklaştırmaya çalışan Karan'a heyecanla çırlıyordu.

Ellerini dudaklarına örterek "Hiii! Karam gelmiş! Efnan gördün mü Karam gelmiş!" diye bağırıyor, âdeta başka bir karaktere bürünüyordu.

O an Karan için kullandığı lakaba hepimiz ağzımızı ekşiterek bakmıştık. Alev'in aşırı neşeli gözleri dolandı dolandı ve önümde dikilen adamda durunca yüzü midesi bulanırcasına ekşidi. "Iyy despot Avukat da gelmiş! Bana bak, o koyu gözlerini benden ve Efnan'dan çek, yoksa oyarım!"

Alev tırnaklarıyla havada hançer işareti yaparak ileriye atılınca Karan onu zapt etti. Bense önümde dönmekten başka bir şey yapamadım. Tahmin ettiğim gibi ve Alev'in haklı olduğu gibi tam önümde duruyor, nefretin siyahı gözlerini yüzüme dikmiş bakıyordu. Alev'in söylediklerine zerre aldırmayarak derin derin bakıyor harelerime. Yeni yıkandığı belli olan pürüzsüz saçları rüzgârla titriyor fakat buz gibi yüzüne pek de etki yaratmıyordu. Dedim ya, o buz gibi rüzgârdan bile daha soğuk.

TEHLİKELİ MELODİWhere stories live. Discover now