14• KAPALI KUTU

168 17 18
                                    

Hepinize uzun bir aradan sonra selam okuyucularım! Biliyorum sizi tatil dolayısıyla epey beklettim ve güzel bir geri dönüş yapmış olmayı diliyorum. Tatilde ilham perilerim beni terk etti âdeta ve kitaptan uzaklaştım ama geçenlerde bir okuyucunun "Hikayeye devam ediyor musun?" mesajıyla kendime geldim diyebilirim. Oralarda bir yerlerde küçük hikâyemizi merakla bekleyen birilerinin oluşu içimi ısıtıyor. Umarım sizin de güzel dönüşleriniz olur bölüme ilişkin. Sizleri seviyorum. Bundan sonra sık sık bölümlerde görüşmek üzere♡



14. BÖLÜM: KAPALI KUTU

Bölüm şarkısı, Müslüm Gürses- Sensiz Olmaz (Bölümü şarkılar eşliğinde okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu her bölüm için geçerlidir çünkü bu kurguyu oluşturan yapı taşlarından biri de şarkılarımızdır. Onlar karakterlerimize özel olduğundan onları anlamak bu şarkılarla biraz daha mümkün ☺)







Kızı zorlukla zapt eden adam vestiyerde asılı duran iki montu kaptığı gibi kadını da dışarıya fırlattı ve kapıyı kapattı. Bedeni soğuk havaya savrulan ve bu savrulmayla çoraplı ayakları kara değen kadın öfkeden delirmiş gözlerle adama döndü ve kar yağışının sesini yatacağını bildiği için rahatlıkla bağırdı. “N’apıyorsun ya?!” Olmadı, fazla nazik kalmıştı. “Hanzo!” diye eklemeseydi eksik kalırdı, işte şimdi tatmin olmuştu.

Onun bu patavatsız sözlerine, bozuk ağzına istemese de alışan adam montu kadının suratına fırlattı. Bir anda montunun yüzüne sertçe çarpmasıyla elleri kalın kumaşı tuttu ve bir kez daha adama bağırmayı düşünse de birazdan donmak üzere olduğunu hatırlayarak bundan vazgeçti. Uslu uslu montunu giyerken karşısındaki adam çoktan giyinmişti, sonra botlarını geçirdi ayağına. “Bir daha olmasın!” diye uyarmasa içinde kalırdı.

Adam evde tartışan çifti duymamak adına uzaklaşırken arkasında kalan kadına, “Biliyor musun, her seferinde seninle karşılaşmamayı umuyorum ama istenmeyen tüy gibinde bitermiş, derler.”

TEHLİKELİ MELODİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ