15• KIZILCA KIYAMET

201 17 44
                                    

SELAAAM!

GALİBA BÖLÜM ARALARINI UZUN TUTUYORUM...

BÖLÜM DÜZENLEMEK ÇOK ÜŞENDİRİYOR İTİRAF EDEYİM

BOL KAOSLU BİR BÖLÜMLE GELDİM AMA KİME SAYIP SÖVERSİNİZ MERAK EDİYORUM JDMDMXMDM

LÜTFEN DÜŞÜNCELERİNİZİ İFADE ETMEDEN GEÇMEYİN. OKURKEN ÇOK HOŞUMA GİDİYOR SİZDEN TEPKİ ALMAK BENİ İNANILMAZ MUTLU EDİYOR.



15. BÖLÜM: KIZILCA KIYAMET



Sonat kahvaltısını edemeden gelen aramayla evden çıkarken arkasından yine darmadağın olmuş duygularla bakıyordum. Siyah arabası kış soğuğunun içinde ve yağmur damlalarının altında ağır ağır ilerleyerek gözden kayboldu. Şimdiden özledim onu. Ondan ayrı kalmak mı?.. Allah göstermesin... Telefonuma gelen mesaj sesiyle camekandan ayrıldım ve tezgâhın üstündeki telefonumun ekranına baktım. Sonat’tan bir mesaj.

-Yalan söyledim, en çok kızartmayı severim doktorum her ne kadar yeme dese de.

Yüz yüze konuşamayacağımız şeyleri telefondan konuşmak tuhaf fakat güzel hissettiriyordu. Tepkilerini görmüyor ve sadece düşüncelerini okuyordum. Nitekim ona cevap verdim de.

-Neden yemedin o hâlde?

Telefon elindeyken mi araba sürüyordu anlamamıştım. Bu kadar hızlı cevap vermesi garibime gidiyordu.

-Bana bakman için.

Neden bu mesajına sırıtıyordum, neden kalbimin içinde kelebekler yuva yapıyordu?..

Ona bir şey yazmadan telefonu kapattım. Evin bugünlük yapılacak işlerine adadım kendimi, sonra ise kursa gidecektim. Elim henüz iyileşmediği için, yaram çok taze olduğundan kusursuz bir temizlik yapamamıştım. Huzursuzlukla somurttum.

Kileri temizlemek için girdiğimde gördüğüm birkaç spor aletiyle evde de spor ettiğini anladım, en azından benden önce. Güçlü kuvvetliydi bir kere, benim gibi çıtkırıldım değildi; kaslarından belli zaten. Heybetli omuzlarının, yaralarına rağmen dimdik sırtının duruşundan mütevellit.

Sözde ben de dans hocasıydım ama vücudum yağdan geçilmiyordu. Bu göbeğimden oldum olası rahatsız olmuşumdur zaten, kronik bağırsak sorunlarına yapacak bir şey olmuyordu kuzum.

Belki bana da öğretirdi spor yapmayı, belki beraber yapardık. Fazla hayal kuruyorsun yine...

Ümitsizliğin sesiyle temizlediğim kilerden çıktım ve kursa gitmek için hazırlanmaya başladım. Okulda üstümü değişeceğimden şimdilik eşofman takımı ve montla yetindim.

Evden çıkıp kapıyı kilitlediğimde içimdeki beni suçlayan o kuvvetli ses baş gösterdi: Arkasından iş çeviriyorsun.

Evet, doğruydu ama benimle zaten ilgilenmiyordu, onun yaptığının aynını yapıyordum. O bana ne zaman yaptıklarını anlatır, beni hayatına dahil ederse ben de anlatırdım.

Yola çıkmadan önce Alev’e uğramayı düşündüm, kar ha yağdı yağacak, havada öyle bir soğuk var. Dudaklarıma kapadığım avuçlarıma üflemeden önce kapıyı çaldım fakat açan olmadı. Sanki Alev’den başkası yaşıyormuş gibi...

Saflığıma göz devirerek yolu tuttum, Alev’i aradığımda açmayınca üstelemedim ve otobüse bindim. Okula vardığımda öğrencilerin gelmesine henüz varken giyinip ortamı ısıtmaya başladım. Giyim konusunda öz güvensizce aynadaki aksimi incelerken kulağıma dolan sesle irkilerek oraya döndüm.

TEHLİKELİ MELODİWhere stories live. Discover now