Tomris | Gerçek Ailem

15) "Özür"

Selamınhelloooo!!

Nasılsınız??

Bu aralar bölümlerin uzunluğuyla alakalı çok fazla mesaj alıyorum. Herkes bölümlerin daha uzun olmasını istiyor. Lakin böyle çerezlik bir kurgu için fazla uzun bölümler yazmak istemiyorum ben. Yani belki ileride uzayabilir ama şu an pek olası değil bu. Nereden baksanız 1500 - 2000 kelimelik bölümler yazıyorum. Ki hemen atmaya da özen gösteriyorum. Bu yüzden şimdilik bu şekilde ilerleyeceğiz. Olmadı ileride arttırırım.

Bölümleri 1k kişi okuyor ama yorum sayısı 40 😶 Yorum yapmayanlara lafım yok zaten, sözüm diğerlerine. Satır arasında düşüncelerinizi belirtmenizi istiyorum. Bu beni yazmaya teşvik eden en önemli şey.

Hadi bu bölüm yorum sayısını 100 yapınnn. Sınır değil sadece emeklerimin karşılığı diyelim <3

Lakin böyle giderse sınır koymak zorunda kalacağım. Ki hiç sevmem, bence sizde sevmezsiniz...

Keyifli okumalarrr

🥂

Değişmişti.

Hayatım bir günde tamamen değişmişti. Yalnızlığımla birlikte yaşam sürerken sıkıcı hayatıma bir anda aksiyon girmişti anasını satayım.

Niye ben?

Hayır yani niye ben lan? Niye Bade, niye Çağla değil de ben? Onlar benden daha meraklıydı bu tür şeylere. Hele Bade, olmayan zengin ailesinin bir gün onu bulacağını düşünürken, bu bela durup dururken niye beni bulmuştu?

Benim suçum neydi?

Acaba çok küfür ettiğim için mi bu haldeydim? Ya da bencil? Yaradanın gücüne mi gidiyordu bu tavırlarım acep?

Ama ne yapayım, engel olamıyordum ki kendime. Sinirimi, üzüntümü, bir cimcik mutluluğumu hep küfür ederek belli ederdim. Duygularımı, ağzımın bozukluğuyla belli ederdim.

Bir keresinde küfür orucu tutmayı denemiştim. Denemiştim diyorum çünkü sonu hüsranla bitmişti. Orucun ilk günü ayağımı dolabın kenarına vurduğum için küfür etmiştim mesela. İkinci gün ise daha ilk dakikadan sadece bir alarma sövmüştüm. Üçüncü günde gözüme kirpik girmişti. Alamayınca Bade'ye söylemiştim. Ama salak parmağını gözüme sokunca bende kayışlar kopmuştu. Bir daha da boyumdan büyük işlere kalkışmamıştım zaten.

Ben kim, küfür orucu tutmak kim amına koyayım!

Hızlı hızlı nefesler alıp verirken olabildiğince sakinleşmeye çalıştım. Angut Kamer'in bağırışlarını buradan bile duyuyordum. Kuyruğuna basılmış dana gibi böğürüyordu salak! İnşallah sesi kısılırdı da, yarın ortalıkta travesti gibi gezerdi.

Hem Kamer diye isim mi olurdu lan? Yok kemer anasını satayım.

Mal mal etrafa bakarken derin bir nefes aldım. Hayatım bir günde boka dönmüştü babasını satayım.

Hayatın zaten bok gibiydi Ahu.

Soğuktan dolayı akan burnumu sertçe çektim. Aptal iç sesim her halta karışmasa olmuyordu zaten. Biraz sussaydı ne olurdu? Sürekli doğru konuşması sinirimi bozuyordu.

Hep haklı olmak zorunda mıydı bu iç sesler?

Serin hava yüzüme vururken ellerimi montumun cebine koydum. Ufak bir titreme bedenimi sardı. Ankara'nın soğuğu hiç çekilmiyordu doğrusu. Millet camdan bakamazken, ben yalı kazığı gibi bahçede dikiliyordum. İçerideki andaval yüzünden artistlik yapıp çıkmıştım bir sinirle ama götüm donuyordu şimdi.