kırk beş

20.2K 1.1K 166
                                    

Uzun zaman sonra yeniden, kendimi huzurlu bir uykunun kollarında bulmuş gibiydim. Gecenin yorgunluğunun ardından kendimi bıraktığım kollar tarafından sıkıca sarmalanmıştım. Bu temaslarla uyumak kesinlikle çok güzeldi.

"Bebeğim," Koray uykusu yüzünden kalınlaşmış sesiyle mırıldandığında, başımı biraz daha göğsüne gömdüm. Bir süredir saçlarıma kondurduğu öpücükler onun çoktan uyanmış olduğunu gösteriyordu. Uyku ve uyanıklık arasında gidip geldiğimden hissediyordum bunları.

"Hmm." Gözlerimi hala kapalı tutarak mırıldanmış ve bedenimi mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştırmıştım ona. Sadece iç çamaşırlarımız olan çıplak vücutlarımız birbirine kenetlenmiş gibiydi. Onunla temas halinde yatmayı oldukça sevmiştim.

"Uykunu alabildin mi?" Saçıma bir öpücük daha bırakmış ve bir eliyle omuzumu okşamaya başlamıştı. Ne kadar geç yatarsa yatsın, yine de erken kalkan biriydi bu yüzden çoktan uykusu almış olmalıydı. Ancak çatışıyor olduğumuz bir konu varsa benim tam tersi şekilde, saatlerce uyuyabileceğimdi.

"Hayır." Biraz daha uyumamız için her şeyi yapabilirdim.

"Uykucu," Huysuzlanarak kıpırdanışıma güldüğünde umursamazca yatmaya devam ettim. "Duş almamız gerek, hasta olacaksın böyle." Gecenin sonunda uyuyakaldığım için alamamıştık duşumuzu.

"Beraber mi alacağız?" Göğsündeki başımı kaldırıp yüzüne baktığımda ufak bir kahkaha atmıştı. Karışmış saçları ve güzel gülüşü hoşuma gitse de dediğim şeye gülmesi hoşuma gitmemişti. "Gülüp durmasana ya." Sabahları enerjik olan insanları hiç anlayamıyordum.

"Tamam tamam," Yüzündeki gülüşü biraz azaltmış ve bir elini yanağıma uzatarak sıkmıştı. Yanağıma sıkı bir öpücük kondurduğunda bu sefer gülümseyen ben olmuştum. "İstemez misin?"

"İsterim aslında," Dün gece yaşadıklarımız aklıma dolduğunda biraz utandığımı hissederek bakışlarımı kaçırdım. "Ama uykum var hala."

"Aldıktan sonra uyursun biraz daha." Dediği şeye başımı onaylarcasına salladığımda eğilerek alnıma ufak bir öpücük kondurmuş ve yataktan kalkmıştı. Siyah dolabına ilerleyip kıyafet çıkarmaya başladığında önüme serilen sırt kaslarını incelemeye başlamıştım. Vücudu kesinlikle düzenli spor yaptığını belli ediyordu.

"Kursa kaçta gideceksin?" Dolabından ikimiz için birkaç parça kıyafet çıkararak konuştu. Kursa gitmek benim bile aklımdan çıkmıştı, hiç istemiyordum doğrusu.

"İki buçuk gibi sanırım," En azından onunla biraz daha vakit geçirebilecektim, çok erken bir saat değildi. Söylediğim şeyle başını sallamış ve bakışlarını hala yataktan çıkmayan bana çevirmişti. 

"Keyfin iyi gibi?" Elindeki kıyafetleri yatağa bırakıp oturduğunda kaşını kaldırarak sormuştu.

 "Hıhım." Onu onaylar bir mırıltı çıkarıp güldüğümde, bir elini hızla belime sarmış ve doğrulmamı sağlamıştı. Ne yapacak diye beklerken beni hızla kucağına çekip rahatça kaldırmasıyla şaşkınca bakınmıştım. "Ya Koray!" Sitemimi umursamadan bir elini kalçama yerleştirip desteklemiş ve odasındaki kapıya ilerleyerek banyoya girmişti.

"Hızlı çözüm işte," Mat siyah renkli banyoya girip beni uzun lavabo mermerine oturtmuş ve duş kabinine girerek suyu ayarlamaya başlamıştı. Tek tek her şeyi hallediyor olmasını keyifle izliyordum. Suyu ayarladıktan sonra oturduğum yerden inerek yanına adımladım.

"Gel bakalım," Akan su yüzünden biraz ıslanmış elini bana uzattığında, elini tutarak geniş kabinin içine girdim. Kalçamdaki sızı bu hareketimle kendini belli ettiğinde yüzümü buruşturdum. Yürümemle çok daha artmıştı bu sızı. "Acıyor mu?" Koray yüzümdeki ifadeyi görüp konuştuğunda usulca başımı sallamıştım.

VESAİRE | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin