8 . bölüm

1.3K 154 150
                                    


Youngmin tatlı gözlerini dikmiş suratıma bakıyordu

Y : yıldız abi bence o mutlu olmayı hak ediyor , hikayedeki en masum ve iyi kişi o yani

J : emin misin Youngmin ? İyi biri olsa hayat ona acı çektirip eziyet eder miydi ?

Youngmin tam ağzını açmış bir şey diyecekken kapı açıldı ve içeriye Hyunjin girdi

H : Youngmin iki saattir seni arıyorum uyuman gerek hadi odana

Y : ya abi bekle Yıldız abi bana birşey anlatıyord-

Baş parmağım ile ağzını kapattım

J : anlattıklarımdan hiç kimseye bahsetme Youngmin , dedim Youngmin de önce şaşırdı ama sonra gülümseyerek tamam dedi , ardından da kucağımdan kalktı

Y : ben şimdi yatmaya gidiyorum Yıldız abi iyi geceler

J : sana da... , dedim ve Youngmin o küçük ayakları ile koşa koşa gitti , şuan beni çok azda olsa mutlu eden tek şey Youngmin'in varlığı

H : bugün eve gidecek misin yoksa burada mı kalacaksın ?

Hyunjin'in bir anda sorduğu bu soru ile afalladım , burada kalırsam illa ki eve gideceğim için babam beni cidden öldürürdü , ama şimdi gidersem yine aynı şeyler olacaktı , ben ne yapıcam.. hiç bilmiyorum

Hyunjin yanıma geldi ve yine mutfakta yaptığı gibi çenemden tutup göz göze gelmemizi sağladı , çok ürkütücü biri...

H : soruma cevap ver küçük

J : aramızda sadece iki yaş var bana çocuk veya küçük demeyi bırakır mısın lütfen sanki benden 10 yaş büyük gibi davranıyorsun ?

H : bu seni rahatsız mı ediyor ?

J : hayır ama bebekmişim gibi muamele yapıyorsun bana

H : öylesin benim için

anlamaz şekilde yüzüne baktım , onun için bebek miyim ? Ne saçmalıyor bu

J : Hyung aramızda iki yaş var sadece iki yaş ?

Hyunjin bir iç çektikten sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı

H : şunu söylemeyi kes anladım aramızda sadece iki yaş var ama bana göre sen bebeksin

J : ya bana bak-

H : benimle saygılı konuş Jeongin , artık patronunum yani saygılı ol yoksa kötü olur

Yutkundum , zaten bana aşırı korkutucu geliyordu görüntüsü bile , sözleri de eklenince daha da ürküyordum ayrıca sanki dersin o şirket sahibi bende çalışanım , sadece kardeşine bakıcı oldum boş boş patronunum diyerek abartıyor :p

J : tamam Hyung dikkat ederim...

Elini çenemden çekti

H : güzel :)

Tam birşey daha diyecekti ki telefonum çalmaya başladı , ikimiz de telefona gözlerimizi diktik , arayan babamdı...

H : baban arıyor açsana

Bir telefona bir Hyunjin'e bakıyordum , ne yapmalıyım şuan , açarsam kesin küfür eder bağırır bana

J : ya yok gerek yok zaten şimdi eve gidicem o zaman konuşurum onunla

H : yani gideceksin öyle mi ?

J : evet

H : telefon numaranı ver sana evin konumunu atayım ki gelebilesin , dedi ve babamın aramasına meşgule attıktan sonra telefon numaramı ona verdim

H : hadi gidiyoruz gel

J : ama Youngmin evde tek kalır

H : genelde hep tek kalıyor zaten merak etme birşey olmaz

J : o beş yaşında bir çocuk nasıl bu kadar rahatsın ya birşey olursa ona ?

H : olmaz diyorum hadi gel

Her ne kadar Youngmin'i burada yanlız bırakmak istemesem de kabul ettim ve dışarı çıkıp arabaya bindik

H : yine uyuma , seni kucaklayıp babana vermemi istemezsin herhalde

J : tamam uyumam , dedim ve gözlerimi pencereye çevirip dışarıya baktım , burada nerde ise hiç ev yoktu ıssız bir yer gibiydi , ormana benziyordu

Masum masum dışarıyı izlerken Hyunjin'in nefesini sol yanağımın yanında hissettim ve gerilmeye başladım

H : beni sevdin mi :) ?

Bir anda sorduğu bu soru ile yüzüne aval aval baktım , kafamı ona doğru çevirince yanlışlıkla kafalarımız tokuştu

H : ahh , ne yapıyorsun ?!

Elim ile kafamı tutup Hyunjin'e baktım , sinirlenmişti hemen

J : özür dilerim görmedim...

H : her neyse... soruma cevap ver sen , beni sevdin mi ?

J : neden soruyorsun ki bunu ?

H : merak ediyorum

J : herkese sorar mısın böyle beni sevdin mi diye ?

H : artık sorularıma soruyla cevap vermeyi keser misin ?!

J : ha , tamam , seni sevdim mi bilmiyorum , biraz ürkütücüsün...

H : biraz öyleyimdir evet , dedikten sonra ellerini direksiyona götürdü ve arabayı sürmeye başladı

Çok garip biri , davranışları , sözleri tavırları , tarzı... hepsi bir değişik , çözemiyorum onu..

***

Kaç dakika sürdüğünü bilmediğim bir yolculuktan sonra sonunda benim evimin önüne geldik , pardon evime değil hapishaneme geldik

H : in hadi

J : şey..

H : ne ?

J : beni oradan çıkardığın için çok teşekkür ederim Hyung

H : birşey değil küçük tilki , hadi git artık baban merak etmiştir

Kafamı tamam anlamında salladım ve kapıyı açıp arabadan çıktım , gülümsedikten sonra da Hyunjin gitti

Derin bir nefes aldım , ardından da evin kapısına doğru yürüdüm , ayaklarım bana resmen " gitme oraya yalvarırım " diye haykırıyordu , ama gitmezsem daha kötü şeyler olacağını bildiğim için gitmeye devam ettim

Biraz sonra da kapının önüne vardım ve titreyen elim ile zile bastım

O ağlama hissi yine boğazıma geliyordu , hayır lütfen gelme yoksa ne olduğunu doğru düzgün anlatamam , zaten babam anlatmama bile izin vermeyecek de...

Kapı hala açılmadığı için tam arkamı dönmüş gidecekken , kapının açılma sesi geldi ve biri beni yakamdan tutup içeriye çekti , evet eziyet başlıyor...

~ Devam edecek

İn My Heart // HyuninWhere stories live. Discover now