24 . bölüm

1K 124 243
                                    

M : abi bak iddia için onu kendime aşık edemem ben olmaz , eğer birgün gelirde onu kendime iddia için aşık etme çabasına girdiğimi öğrenirse sırf iddia için seviyormuş gibi yaptığımı bile düşünebilir ben bunu istemiyorum , isterse sevsin istemezse sevmesin beni - ki zaten beni affetmeyeceği için asla sevmez - umrumda değil ben onu seviyorum gerçekten hiç kimseyi sevmediğim kadar bu bana yeter duygularını iddia için yönlendirmeye gerek yok

Abim birkaç saniye bana boş gözlerle baktıktan sonra psikopat gibi gülmeye başladı , komik olan ne diye düşünmeyin çünkü psikolojik sıkıntıları gerçekten var...her neyse bu konuya girmek istemiyorum

Attığı iğrenç kahkahaların ardından ellerini yakamdan boynuma getirdi ve sıkmaya başladı

K : bana bak Minho , sen bu değilsin , sen aşık falan olamazsın anlıyor musun ? Ol tamam ama bunu abartma bu kadar , ben seni böyle yetiştirmedim , sen merhametli ve insanların duygularını umursayan biri değildin ve hep öyle kalmalısın yoksa bu hayatta hep başarısız olursun , anlıyor musun ? Sana söylediklerimi hatırla " herkese iyi davranıp onları mutlu edip kendini üzmek mi daha iyidir yoksa insanları umursamadan onları kendi mutluluğuna göre kullanmak mı ? "

M : abi bana bu soruyu ilk sorduğunda da aynı cevabı vermiştim şimdi yine aynısını söyliycem , insanları umursayıp onları kullanmadan da mutlu olabilirsin anla artık şunu..

K : hayır Minho anlamıyorum ! , dedi ve boğazımı daha da çok sıkmaya başladı , artık nefes alamıyordum

M : a-ab...i

K : bak beni burada bağırttırma Minho , ya eskisi gibi ol , ya da seni gebertirim anlıyor musun ? şu aşkını bir kenara at ve beni dinle , kullan onun duygularını

nefes almadığım için bayılacak hale gelmiştim ki sonunda boynumu bıraktı , boynum çok acısa da ona cevap vermek zorunda olduğum için o acıyla ne kadar şey söyleniyorsa söylemeye çalıştım

M : abi...sen hiç mi kimseyi sevmedin ? ben nasıl sevdiğim insanın duyguları ile oynayayım , bunu nasıl yapayım ya ?

K : Minho sanki yıllardır platonikmiş gibi konuşma benimle , daha geçen gün acımadan attın çocuğu buz gibi depoya bu mu aşkın ?

M : abi pişman oldum anlık sinirle attım çocuğu oraya köpek gibi pişmanım ya anlamaya çalış beni senin dediklerini yapamam-

yüzüme yediğim tokat ile sözlerim yarım kalmıştı

K : Minho ya beni dinlersin ya da..

M : YA DA NE ?!

K : Jeongin'i...;) , dedi ve göz kırptı , ne demeye çalıştığını anlamıştım...Jeongin'i öldürmek ile beni tehtid ediyordu , size göre o bunu yapacak güçte görünmüyordur belki ama birini öldürmek ya da öldürtmek veya ölecek hale getirmek yapmadığı iş olmadığı için...korkuyordum...Jeongin'e birşey olursa diye..

M : t-tamam...

Yine deli gibi bir kahkaha patlattı ve yakama vurdu

K : aferin adam ol böyle şimdi git nane limon yap şu çocuğa hadi naş , dedi ve çekip gitti

Ben nasıl oynayacaktım onunla ? seviyorum onu ve bu benim kontrolüm altında değilken abim benden bunu nasıl isteyebiliyor , şimdi ona olan sevgimden onun canı için vazgeçmem gerekiyor...bu çok zor kelimeler ile ifade edemeyeceğim kadar zordu bu...

Kafamdaki düşünceler hala susmazken zar zor adımlarımı mutfağa yönlendirdim ve oraya gittim

"Jeongin'den"

Büyük ihtimalle üstümü giydiğimi düşünenler vardır ama ben hala giymedim-

Yavaş yavaş giyiyordum , bilmiyorum neden böyle yaptığımı ama öyle yapıyordum işte sizde fazla sorgulamayın , aşağıdan da sesler geliyordu acaba ne oluyor ya

*

*

*

Beş dakika falan sonra sonunda üstümü giydim ve kendimi yatağa atıp beklemeye başladım , şuan olduğum durumdan hiçbir şey anlamıyordum , daha dün Hyunjin'in evindeyken şuan zorbamın evindeyim , belki daha sonra tekrar babam ile olurum-

J : Tövbe tövbe Allah korusun o ne biçim söz gerizekalı , dedim ve kendime bir tokat attım birkaç saniye sonra da ne kadar saçma bir insan olduğumu tekrardan anladım

Tokatın etkisiyle mi bilinmez birden aklıma Hyunjin'in evinde Minho'nun bir anda beni öptüğü an gelmişti , hemen ardından da Hyunjin'in öptüğu an , amk orada kalsaydım Jisung da öperdi yakında , yol geçen hanı gibi herkes öpüyor utanmasa Youngmin de öper-

Yatakta dönüp dönüp duruyordum ve hâlâ Minho gelmemişti bir ara aşağıya inme fikri gelmişti aklıma ama daha sonra belki abisi ile özel konuşuyorlardır bölmeyeyim diye düşünerek dönmeye devam ettim

Artık gözlerim yorgunluktan kendi kendine kapanmıştı ve uykum gelmeye başlamıştı , ulan uykum bile geldi Minho gelemedi anasını satayım

*

*

*

10 dakikadır uyuyor muyum yoksa sadece gözlerim mi kapalı benim bile anlamadığım bir şekilde uzanırken , bir anda yüzümde bir nefes hissettim ve bu huylanmama sebep oldu daha sonra da korksam da gözlerimi açtım , Minho dibine girmiş bana sırıtarak bakıyordu

J : n-ne yapıyorsun ?

M : seni izliyordum Jeongin :)

J : gözün bozuk değil diye biliyorum

M : ne alaka ?

J : uzaktan baksan da net görürdün yani gözün bozuk değise dibime girmene gerek yoktu

M : böyle daha iyi

J : nane limon nerde ?

Minho göz devirdi ve sessizce birşey dedi

M : Allah'ım nane limon diyor şuanda

J : ne ?

M : şey dedim sehpanın üzerine koydum

J : versene

M : sonra içersin

J : yok şimdi ver

M : hayır olmaz halimden memnunum ve gitmek istemiyorum

J : ama boğazım ağrıyor versene

M : yeter dedim , biraz böyle durup vericem işte

J : ya ama-

M : yeter dedim !

J : ne bağrıyon it ?!

M : kime it diyon lan sen

J : burda senden başka it mi var lan ?!

M : şu güzel anı bozmazsan olmaz değil mi ?

J : evet , dedim kendimden emin bir ifadeyle , ardından Minho güldükten sonra kalktı , bir dakka az önce kavga ettik gülüyor şimdi , bu da mal herkes mal amk , zırıldak deve

~ Devam edecek

İn My Heart // HyuninWhere stories live. Discover now