11

10.7K 566 17
                                    

Merhabalar,
sınav çalışmalarıma başlamadan önce bir kez daha geldim!
Desteklerinizi bekler iyi okumalar dilerim🤍

Sabah olmadan kendimizi bir telefonla kamuflajların içerisinde hazır bir şekilde bulmuştuk.Bir yandan karnımın ağrısı kendini fazlaca belli ederken diğer yandan şansımla ilgili bir kaç şey düşündüm. Bu kadar denk gelmesi şansımla alakalıydı.

Dayımdan gelecek çıkış emrini beklerken en sonunda kendimizi koltuklarda bulmuştuk. Ha geldi ha gelecek derken bu süre fazlasıyla uzamıştı.

"Komutanım ben kafamı toplayamıyorum şu an. Muhatap olmayalım." Can'ın sesini duymamla başımı kaldırdım. Arif'e döndüktü gözleri. O kadar bayık bakıyordu ki bizimle gelip gelmemesi konusunda tereddüt edecek kıvamdaydım.

"Ben toplarım kafanı Telli." Barış'ın sert sesi ikisinin arasına girdiğinde ona kısa bir bakış atıp tekrar Can'a döndüm. Ufak bir yutkunup başını sallamıştı. Arif alttan alttan gülüyordu.

"Çıkartabilirsiniz bile komutanım hiç sorun değil." Saçmalamasına yüzüm istemsizce buruşurken göz göze geldik. 'O kadar mı?' dercesine bakıyordu.

"Görevden mi çıkartsak?" Barış'a yandan bakarak sorduğum soruya karşı bir süre düşünmüş sonra gülmüştü. "Dört işlemi öğrensin dursun biz gelene kadar. İğrenç iğrenç espriler."

"Komutanım sanki sizin espride olmadı ya." Can'ın rahatlığına kaşlarım havalanırken diğerleri gülmeye başlamıştı. Bir tane de 'ruhuna fatiha' lafı duymuştum.

"Helvanı neli istersin kardeşim?" Faruk gülerek lafa girdiğinde diğerlerininde eğlendiği belliydi. Ben aynı ifademi korurken Can boş bulunmuşluğun verdiği pişmanlığı yaşıyordu.

"Asena komutanım?" Telli beyaz teninin kızarmış haliyle karşımda duruyordu.

"Faruk , sen bazı şeyleri bi özet geç. Ben geçersem görev öncesi hoş olmaz kendisi adına." dediğimde gülerek başıyla onaylamıştı. Saygısızlık yapılmadığı sürece görev arkadaşlarımın laflarına asla alınıp gocunmazdım. Sert olmak zorundayım ama merhametimi ve sevgimi arka plana atmadım hiçbir zaman. Alt ve üst ilişkisi her zaman aramızda olsada canımı emanet ettiğim insanların her lafına alınırsam burada delirmekten başka çarem kalmazdı.

"Emredersiniz komutanım. Zevkle anlatacağım tüm anıları. Bir bir böyle hiç atlamadan anlatacağım hem de." Can'a kısa bir bakış attıktan sonra Faruk'u başımla onayladım. Keyifler yerine gelmişti. O sırada çalınan kapıdan içeri bir asker girdiğinde selam verip duruşa geçti.

"Komutanım! Binbaşım, sizi ve Asena Yüzbaşıyı çağırıyor."

Dayımdan aldığımız direktiflerle birlikte tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Asena yuvası olan dağlara kavuşacaktı. Emirler doğrultusunda sınırlar içerisinde bi operasyon düzenleyecektik. Birilerini sağlam getirmek gibi bir problemimiz yoktu. Aksine hepsine cehennemi yaşatmamız için gidiyorduk.

Bir kaç tim köylerde ki kaçırılma olaylarıyla ilgilenirken bize de vatanımın dağlarında yuva yapmış şerefsizleri avlamak düşmüştü. Emir komuta yine Barıştaydı. Buna sevinmiştim çünkü ağrılarım kendini çok fazla belli ediyordu. Çıkmadan önce içtiğim ağrı kesici etkisini göstermiş olmalıydı ki şu an da vücudumda herhangi şikayet duyduğum bir noktam yok.

Dağların AsenasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin