29

2.6K 206 17
                                    

Selamlar,
Ramazan bayramımız mübarek olsun 🌙

Dönüşümüz fazlasıyla yorucu olurken bir an olsun Ali'nin yanından ayrılmamıştım. Daha doğrusu ayrılmamıştık. Barış daha çok toparlayıcı rolü üstlensede hep bizimleydi. Benimleydi.

Resmi işler, hastane işleri vs. derken günler sonra evimize gelmiştik. Anneannem ve annem de buradaydı. Biz hastaneden çıkarken onlar evi halletmişti. Onlarla pek yüz yüze gelmemiştim bu süreçte. Kaçmak değil ama yüz yüze gelmemek için binbir türlü takla atmıştım.

Ve bugün Ali eve çıkıyordu. Artık takla atmaya sebebim kalmamıştı. Eve dönüyorduk.

Barış aracı sürerken Ali sağ ön koltukta oturuyordu. Bende arkada ki yerimi almıştım. Gergin değildim. Aksine babamın varlığı bende ki tüm olumsuz hisleri alıp götürmüştü. Ali iyiydi. Babam yaşıyordu. Barış yanımdaydı. Hayatımda ki üç erkekte benimleydi. Ve ben artık yıkılmaz olduğumu hissediyorum. Ölüm haricine, Allahın izniyle gücümün yeteceğini biliyordum.

"Asena'nın babasıyla tanıştın sen şimdi yani? Eniştemle?" Ali bu durumu sorgulamaya başladığında artık kafamı camlara vurmak istiyordum.

"Senin götünü toplarken tanışmış olduk.Yanında da konuştuk ya oğlum." Barış artık uğraşmaktan bile yılmıştı.

"Ağzını gözünü kırmamış nasıl olabilir bu ya? Eniştem çok değişmiş, değil mi Asena? Artık uzak durursun yeğenimden." Ah Ali'm ah.

"Niye uzak duracakmış benden?" diye kafamı aradan soktuğumda Barış'ın yüzünde ki gülümseme içimi kıpır kıpır etti.

"Artık senin ağırlığın kalmadı kardeşim. Ben babasından onayı aldım mı? Aldım. Daha git köşede silahlarınla oyna." Barış son sözünü söylerken diğer yandan da el frenini çekmişti.

"Dayısıyım lan ben."

"Ya ben adama diyorum, babası onaylamış. Kızımı almışsın demiş oğlum demiş. Bu hala konuşuyor." eliyle hareketler yaparak konuştuğunda diğer yandanda kemerini çözmüştü. "Amcaları da damat diyor bana bu arada."

"Oldum olası sevmezdim o herifleri." homurdanmaya başladı.

"Ufak at civcivler yesin Ali. Hadi çocuk gibi didişmeyi bırakta eve çıkalım." bende kendi kapıma uzandığımda Barış dışarıdan açmıştı. Arabadan indikten sonra yönümü hiç değiştirmeden yüzümde ki gülümsemeyle başımı ona doğru kaldırdım. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim güzelim. Şu dengesiz herifi yukarı çıkartalım hadi." dediğinde ondan öne geçip bize cins cins bakan Ali'ye ilerledim. "Bakışlara bak."

"Babama söyleyeceğim biraz daha böyle davranırsan. Hatta direkt anneanneme söyleyeceğim yukarı çıkınca." dediğimde bir yandan da Ali'nin koluna girmiştim.

"Güzelim sen bırak ben taşırım, ağırdır bu herif." deyip beni kenara kibarca çekti. "Kalk lan nazlı nazlı bakıyor bir de kıza."

"Barış iznim bitince bi dönüşüm var biliyorsun değil mi kardeşim? Hani ben senin üstünüm. Şu tarafta ağzına sıçarım senin." askeriyeyi işaret ettiğinde Barış'ın pek umrunda değil gibiydi.

Laflarının tam aksine Ali'yi dikkatli bir şekilde arabadan çıkartıp, tüm yükü kendine almıştı Barış. Ali de az önce çemkiren kendi değil gibi kendini ona yaslamıştı tüm güveniyle. İşte bunlarda böyleydi. Kedi ve köpek.

Ben merdivenleri kullanırken o ikisini asansöre postalamıştım. Çokta sağlam bi asansör değildi. İkisininde kalıplı olduğunu düşünürsek hiç böyle aksiyonlara gerek yoktu.

Dağların AsenasıWhere stories live. Discover now