16

7.5K 461 18
                                    

Merhaba,
Umarım çabucak sizinle buluşturabilirim.
Desteklerinizi esirgemeyin, lütfen🫶🏻

Görüntülü konuşma sonlandığında tuttuğum nefesimi dışarıya verdim. Bir saatten fazla süren bir toplantı gerçekleştirmiştik.Bir yandan bilgi verirlerken bir yandan benim tepkilerimi ve cevaplarımı kontrol ediyorlardı,yine.

Daha önceden gittiğim bir bölgeyle görevlendirilmiştim. Ve gece 03.00 civarı sınırı geçmiş olmam gerekiyordu.

Burada görevlendirilmiş olsamda Albay benimle irtibatını asla koparmıyordu. Hep onunla muhatap oluyordum. Her görev zamanı gözlerinde ki gururu ve güveni hissediyordum. Bana güveni sonsuzdu. İnanıyordu. Yetiştirirken annemden emdiğim sütü burnumdan getirmişti ama şimdi kendi eseriyle gurur duyuyordu.

Son bir kaç dakikada Ali'yi çağırmamı istedikleri için yanımdaydı. Bilmesi ve bilgilendirirken söylemesi gerekenlerin üzerinden hızla geçip, toplantıyı tamamen sonlandırmışlardı.

Kapanan bilgisayarın ekranından Ali'yle göz göze geldiğimde endişesini görmüştüm. "Göreve gidiyorsun." iki kelimelik cümleyi soluklanarak kurmuştu.

"Ali, ben askerim. Göreve gitmem normal bir durum." gözlerimi birebir şekilde gözleriyle buluşturdum.

"Tek başına gideceksin Asena, daha toparlamadan neyin görevi bu?" oturduğum yerden kalktım. Emir belliydi ve ben gidecektim.

"Ben iyiyim. İyi olmasam neden göndersinler Ali? Ayrıca ne bu panik hali ben anlamıyorum. Anneme benzemeye başlıyorsun ve bu beni korkutuyor. Bu zamana kadar görevlerde bir hatamı gördün mü?Kendimi kaybettiğim bir an yaşadım mı? Hayır. Duygusallığımı asla görevlerime yansıtmıyorum. Hazırlanmam lazım." dediğimde o da yerinden kalktı ve karşıma dikildi. "Ben gerçekten iyiyim. Asıl yerimde sayarsam kötü olurum, beni bilmiyor musun?"

"Biliyorum, biliyorum ama işte. Bu kadar erken beklemiyordum buradan gitmeni.Ve ben sana güveniyorum. Bende ki yerini biliyorsun, nasıl ablamla bir tutuyorsun?" dedi.

"Bir tutmuyorum ama sen onun gibi davranmaya başlayacak gibisin. Bende senin askerinim ve görev geldi. Yorum hakkı yok. Ayrıca görende yıllık gidiyorum sanacak, zorlasam 1 ay sürmez. Sonra yine sizinleyim." güldüm. Cidden tamamen gidecekmişim gibi konuşuyordu.

En sonunda hazırlanmam için yolladığında, asıl kişinin kapının arkasında beni beklediğini biliyordum. Herhangi bir örgütün içine sızmayacaktım. O yüzden aslında bu kadar gerilmelerini gerektiren bir durum yoktu. Ama tam olarak bilgilere hakim olmadıkları için endişelerinide anlamak istiyordum. Ben onların yerinde olsam belki daha dik davranacaktım.

Sınırdan bir köye geçip , o köyde çevre ve bir kaç örgüt üyesi hakkında bilgi toplamaya çalışacağım. Ardından daha ilerisinde ki bir köyde istihbarattan biriyle buluşacaktım. Ama bu sürecin değişebileceğini, irtibatta kalıp son plana göre hareket edeceğimi söylemişlerdi.

Son görevimde ki örgüt üyelerinin yolda pusu yemişti, esir olanlardanda bir şekilde kaçtığımı kabullendirebilirdim.Olası yakalanma durumunda tek umudumuz Pala'nın benim arkamda durmasıydı. Eğer istihbarattan biriyse ki öyle olduğuna eminim, arkamda duracaktır.

Odadan çıktığımda Barış oturduğu yerden hızla kalktı. Gözlerime soru dolu bakarken başımla arka tarafı işaret ettim.Boş koridorda seslerimizin yankılanmasına gerek yoktu. Adım seslerimiz boş koridorda yankılanırken, en sonunda kendimizi bahçede ağaçların altında bulduk.Bu saate burada kimse olmayacağı için daha rahat konuşup, davranacaktım.

Dağların AsenasıWhere stories live. Discover now