Otuz sekiz'

5.4K 426 39
                                    

Jungkook oturduğu tezgahta elindeki salatalığı bir güzel yerken bir yandan da karşısında ona tüm dikkatiyle kahvaltı hazırlayan sevdiği adamı seyrediyordu.

Jungkook'un bugün izinli günü olduğu için Taehyung erkenden Jungkook'un kapısına dayanmış ve sevgilisini sinir edeceğini hatta sinirden kudurtacağını bilerek bir yandan zile basarken öteki yandan kapıya yumruklarını geçirmişti. Taehyung'un bu azmine karşılık ise Jungkook'un uykudan uyanmaktan başka çaresi kalmamış dağılmış saçlarıyla ağzının içinde söve söve kapıyı sevgilisine açmıştı.

Elbette karşısında Taehyung'u gördüğünde şaşırmamıştı çünkü biliyordu ki izin gününde ve bu saatte onun kapısını ancak sevgilisi böyle çalabilirdi. Bu nedenle Taehyung'u görür görmez bütün huysuzluğu geçmiş açtığı kollarını sıkıca Taehyung'un boynuna dolamıştı. Tabii Taehyung'ta boş durmayıp boş olan elini sevgilisinin beline sarmıştı.

Kapıdaki kucaklaşmalarından sonra kapıyı kapatarak mutfağı yolunu tutmuşlardı. Taehyung güzel gülümsemesiyle Jungkook'un ona verdiği önlüğü giyinerek sevdiği adama kendi elleriyle kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

Kim Taehyung ve Jeon Jungkook zorlu günleri geride bırakarak el ele bir yola çıkmayı başarmışlardı ve çıktıkları bu yolda emin adımlarla yürümeye devam ediyorlardı.

"Kliniğin istifanı kabul etmemesine çok sevindim"

Taehyung'un konuşması ile Jungkook daldığı düşüncelerden sıyrılıp Taehyung'un görmeyeceğini bilsede ufulca başını sallamıştı. Jungkook istifasının kabul edilmemesine pek sevinmesede işsiz kalmadığı için mutluydu. En azından çalışıyor olmak ve para kazanmak onu mutlu ediyordu ama diğer yandan o klinikte kalmak canını da sıkmıyor değildi.

"Bende"

Jungkook'un sessiz mırıltısıyla Taehyung elindeki bıçağı tezgahın üzerine bıkarak bedenini Jungkook'a döndürdü. Aralarında ki bir kaç adımı da hızla atıp önüne geldiğinde Jungkook'un eğik olan başını çenesinden tutarak kaldırdı. İkilinin gözleri buluşurken Jungkook'un buruk ifadesi Taehyung'un kaşlarının çatılmasına sebep oldu.

Taehyung Jungkook'un neden bir anda modunun düştüğünü anlayamadığı için çareyi ona sormakta buldu. Çünkü daha az önce Jungkook oturduğu tezgahta kahkahalarla gülüyordu.

"Bir sorun yok değil mi?"

Taehyung'un sorusu ile Jungkook hızla başını iki yana salladı, bir sorun yoktu sadece Jungkook o klinikte kendisini iyi hissetmiyordu. Sanki bir yerden birileri çıkacak ve ona yetersiz olduğunu iyi bir doktor olamadığını söyleyecekmiş gibi hissediyordu. Sanki üzerinde görünmez bir baskı vardı ve bu onun rahat hareket etmesine engel oluyordu.

"Hayır bir sorun yok"

Jungkook başını sallamakla yetinmeyip düşüncesini dile getirdiğinde Taehyung tebessüm ederek Jungkook'un yanaklarını avuçlarının içerisine aldı.

"Peki o zaman bir anda neden moralin bozuldu?"

Jungkook bu soruya ne cevap vereceğini bilemediği için Taehyung'un gözlerindeki bakışlarını kaçırmaya çalıştı. Ona gerçekleri söylerse Taehyung Jungkook'tan daha fazla üzülüp bu durumu kafaya takabilirdi ve Jungkook kesinlikle böyle bir şeyin olmasını istemiyordu. Taehyung daha yeni yeni kafasındaki problemleri çözmüş ve nefes alabilmişken onu kendi boğuştuğu düşüncelerle tekrardan yormaya hakkı yoktu.

Taehyung artık geri kalan ömrü boyunca dinlenmeliydi. Otuz yaşına kadar zaten fazlasıyla yorulmuştu ve Jungkook artık onun yorulmasını istemiyordu. Hep mutlu olmasını istiyordu.

Don't Worry  / TkWhere stories live. Discover now