9. Bölüm (Fısıltının Yankısı)

71 18 76
                                    

Düzenli bölüm atmak istiyorum. Haftada bir için söz veremiyorum fakat bu bölümleri de atıp bundan sonra belki iki haftada bir bölüm atarım. Ama okul yok belki haftada bir olur. Emin değilim zaman gösterecek. Fakat ufak bir sürprizim var ve... Ah kafam karıştı. Zamana bırakıyorum. Hmm zaman ile lanetlenmiş savaşçıma denk geldi bu açıklama. Şimdi iyi mi kötü mü? Konuyu kapat İrem.

Bu arada yanlış biliyormuşum en uzun bölüm bu. 😁

Neyse iyi okumalar sevgili İsimsiz.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Maria karakterini yaratırken bana ilham veren sevgili kardeşim M

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Maria karakterini yaratırken bana ilham veren sevgili kardeşim M.E.A 'ya teşekkürlerimi sunuyorum.

***

Geçmişin fısıldayan, aciz ruhlarına iyi bak. Geleceğin yankısı onların emirleri olacak. Çünkü geçmişte hep susanlar gelicekte tek konuşanlar olurlar.

***


Bir eli belime giderken son gücümle kaçmaya çlıştım. Başardım. Dirilircesine doğruldum. Ama tekrar bir çift kol sardı bedenimi, asla bırakmamaya yeminli gibi.

Ufak bir inleme ile geri çekilmeye çalıştım ama beni daha sıkı tutup kendine çekti. Limon ve nanenin uyumlu kokusu... Kurtarıcı meleğim yine yetişmişti imdadıma. Bu sefer kolların sahibinin kim olduğunun bilincinde kafamı göğsüne bastırdım.
Derin bir nefes aldı.
Derin bir nefes verdim.

Kalp atışlarını bu sefer duyabiliyordum. İçime tekrar bir rahatlama geldi. Nefes alış verişi ile uyuyabilirdim. "İyi misin?" Dedi, kulağıma doğru. Nefesi boynuma değdi. İşte kimisinin dokunuşu kirletir, kimisinin nefesi iyi gelirdi.

Başımı olumlu anlamda salladım -şu an kafamı onun göğsüne bastırdığım düşünülürse ne kadar işe yaradı bilemem.- çenesini kafamın üstünde hissettim. Eğer biraz önce yaşananlar gerçek ve şu an yaşananlar rüyaysa beni öldürsünler. Ama onun dokunuşları her şeyden daha gerçekti. Alex hayatımdaki en gerçek şeydi.

Yavaşça geri çekildiğimde o da kollarını indirdi. Karşımda duruyor, gündüz gözlerini benim gecelerime dikiyordu. Gözlerinde endişe ve merak vardı. Hyun Su yanıma eğilerek bana bir şişe su uzattı. Suyu elinden alarak büyük bir yudum aldım Alex yanımdan kalkarak oturduğum yerin yan tarafına geçti. Ama Hyun Su hâlâ yanıma çömelmiş duruyordu. "Sık sık böyle kabuslar görür müsün?" Diye sordu Hyun Su. Daha ben cevap vermeden Ada cevap verdi. "Hayatının bir parçası haline geldi." Kıkırdayıp şişenin kapağını Ada'ya attım. "Hiçte bile." Ama Ada attığım kapaktan kafasını yana çevirerek kaçtı. Benim durumu toparlamak adına yaptığım şirinliğe inat onun yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Kahramanlara İnanır Mısın¿Where stories live. Discover now