10. Bölüm (Can Alanlar)

68 18 92
                                    

İyi okumalar...

İyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

Hayatı bir ölüme bakan insanlar kendilerini bir can alacak kadar güçlü sandılar.

***

Bitmişti. Ruhsuz'un resmi de bitmişti. Elbette boynudaki izi de çizmiştim. Diğer iki resime de ekleme yapmış, detay eklemiştim. Beyaz melek, Alex, Ruhsuz... Di Angelo' nun her bir yüzü şu an elimin altındaydı. Yaşadığım mutluluk tarifi zordu, ki sebebini de pek bilmiyordum.

  Ama söz konusu Alex olunca düşünmeyi bırakalı çok oluyordu. Durüst olmak gerekirse bazen bir kendimi sorgulamıyor değildim. Acaba gerçekten ona karşı beslediğim duygular var mıydı? Her seferinde cevaba yaklaştıkça kaçmıştım. İçimde meraka bağlı bir bağlanma oluşması beni korkutuyordu.

Alex'i deli gibi merak ediyordum. Benim için gizemlerden ibaretti. Ve ben her insanın sınırlarını aşarak kişiliğinin derinliklerine girmeyi, gözlerini okuyarak onları çıplak bırakmayı huy edinmiştim. Peki her Alex'in derinliklerine indiğimde nede konudan sapıyor, kendimi kaybediyordum.

Sıkıntı işte burda Asya. Cevaba bu yüzden uzaksın. Sen kendini kaybetmiyorsun. Onun ruhunda kendini buluyorsun.

   Her şey bir yana gerçekten Ruhsuz ile oynadığımız oyun mantık dışıydı. İkimiz birbirimizin sınırlarını zorluyor, kelimenin tam anlamıyla arada flörtleşiyorduk. Konu aşka açılınca istemediğimizi belirtmekten de çekinmiyorduk, o ayrı konu. 

Kendimi bildim bileli mantığım ile hareket etmiş, her adımımı temkinli atmıştım. Ama Alex?  Bu aşk olmaz. Aşk basittir. Her duygu insan beyninden ibarettir. Korkuyu da bizim zihnimiz yaratır, cesareti de. Bunlar gibi bir duygu olan aşk da elbet zihnimize bağlıydı. Bu yaşıma kadar ben bunu savunmuştum. Hoştur, bir keresinde hayat bana iyi bir çelme takmış ve birine düşmüştüm. O da ayrı mesele. Ama onun da çevrenin ve zamanın verdiği gereksiz bir takıntı olduğunu anlamayacak kadar aptallaştırmamıştı aşk beni.

Kahramanlara İnanır Mısın¿Where stories live. Discover now